© Kimse Duymasın 2020

ALİAĞA'DA GÖZ GÖZÜ GÖRMÜYOR...

Aliağada yaşamı felç eden kirlilik konusunda şikayetler her geçen gün artıyor...

Vatandaşlar, Aliağada yaşamı felç eden kirlilik konusunda denetim yapılmadığından ve muhatap bulamamaktan şikayet ederken, farklı kurumlardan birbiriyle çelişen açıklamalar geliyor. 2004 yılında BÜyÜkşehir Belediyesi kapsamına alınan ilçede, Aliağa Belediyesi denetim ve yaptırım yetkisi olmadığını belirtiyor.

İzmir BÜyÜkşehir Belediyesi ise kirliliğin tespit edilerek ceza kesildiğini iddia ediyor. Kirliliğin boyutlarının her geçen gÜn arttığını söyleyen Vatandaşlar ise denetim yapıldığına inanmıyor. Bölge halkı, BÜyÜkşehirin çevre ölçÜm cihazlarını da kirliliğin en az olduğu yerlerde konuşlandırdığını iddia ediyor.

Gebze ile birlikte TÜrkiyenin ağır sanayi yÜkÜnÜ çeken Aliağada yıllardır demir Çelik ve Haddehaneler, Rafineri ve Petro Kimya tesislerinden kaynaklanan hava kirliliği son 15 gÜnde bÜyÜk bir artış gösterince bölge adeta toz bulutuyla kaplandı.

Uluslararası İzmir- Çanakkale karayolunu kullananlar, Aliağa Ağır Sanayi bölgesinden geçerken gördÜkleri kirlilik karşısında gözlerine inanamıyor. Aliağa Ağır Sanayi Bölgesinde son haftalarda artan kirlilikle göz gözÜ görmÜyor. Bozköy, Çakmaklı ve Horozgediği köyleri ciddi tehdit altında bulunuyor. Uzmanlara göre Kirlilik verimli menemen Ovası başta olmak Üzere Karşıyaka, İzmir, Karaburun ve Çeşme yarımadasını da tehdit ediyor. RÜzgarın yönÜne göre Aliağa ve verimli Bakırçay ovası da kirlilikten nasibini alıyor. Aliağada artan kanser vakaları durumun vehametini gösterirken kirliliğe seyirci kalan kurumlara tepkisini gösteren vatandaşlar “Aliağada Devlet nerede?” diyor.

Demir Çelik ve haddehanelerin yarattığı toz ve kirlilik Aliağada hayatı felç ederken, gözler kirliliğe sebep olduğu iddia edilen Demir Çelik İşletmelerinden SİDER ve HABAŞa çevrildi. Kirliliğin özellikle mesai saatlerinin bitiminin ardından arttığını öne sÜren yöre sakinleri, fabrikaların enerji maliyetlerini dÜşÜnerek filtrelerini çalıştırmadığını, bozuk filtrelerin de zamanında yapılmadığını iddia ediyor. Bölgedeki tarım alanlarının kullanılamaz hale geldiğini belirten uzmanlar ise, kış mevsimi öncesi bir tehlikeye dikkat çekiyor; Yağmurların başlamasıyla birlikte havadaki tÜm ağır metal ve partikÜllerin bölgedeki yerleşim yerlerine ve verimli tarım topraklarına ineceğini öze sÜren uzmanlar, bÜyÜk bir felaket Aliağayı ve İzmiri bekliyor” şeklinde konuşuyor

Aliağayı TÜrkiyenin en kirli ve toplu ölÜm riski olan yerleşim alanına dönÜştÜren kirliliğe isyan eden vatandaşlar devleti göreve davet etti. Vatandaşlar, başta Kaymakamlık olmak Üzere, Aliağa Belediyesi, İzmir BÜyÜkşehir Belediyesi, İzmir Valiliği ve İl Jandarma Alay Komutanlığını göreve davet ederek, “Herkes topu birbirine atıyor ama bizim çocuklarımız ölÜyor. Biz Aliağada devleti görmek, kanunların işlediğini, insan hayatının korunduğunu görmek istiyoruz. Tutanak tutmaktan başka bir şey yapmıyorlar. TÜrkiye Cumhuriyeti devleti bu kadar aciz mi? Aliağa, bizler gözden mi çıkarıldık? Bu nasıl bir ilgisizliktir. Toplu ölÜmlerin başlamaması için derhal bu fabrikalar kapatılmalı, eksiklikleri tamamlandıktan ve tam denetimler yapıldıktan sonra açılmalıdır” şeklinde konuşuyor.

Son haftalardaki hava kirliliği Üzerine bölge halkının ve çevrecilerin şimşeklerini Üzerine çeken SİDER şirketi yetkilileri vatandaştan “sabır ve anlayış” istedi. Son parti gelen hurdaların normalden daha kirli olduğunu söyleyen fabrika yetkilileri, “Son gelen hurdalar çok kirliydi. Halkımızdan 10-15 gÜn daha sabır ve anlayış bekliyoruz. Filtrelerimiz de dÜzelecek.” Derken kirlilikte sorumlu gösterilen diğer şirket HABAŞ yetkilileri ise “Biz kirletmiyoruz. Kirletme sınırlarını aşmıyoruz” diyor. ENKA, PETKİM, TÜPRAŞ gibi bölgenin diğer önde gelen kirletici kuruluşları ise Çevre Bakanlığının 24 saat kendilerini denetlediğini belirterek, yasal kirletme sınırlarını aşmadıklarını dile getiriyor.
 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER