© Kimse Duymasın 2020

ZEYTİN AĞAÇLARI RANTA KURBAN EDİLMESİN

Zeytin için açıklama yaptılar

Ziraat MÜhendisleri Odası Manisa Şubesi, zeytincilik sektörÜnÜn ve kamuoyunun tepkisine neden olan  “Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında 3573 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”na ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Ziraat MÜhendisleri Odası Manisa Şube Başkanı İbrahim Derman ve Zeytindostu Derneği Başkanı Abidin Tatlı imzasıyla yapılan ortak açıklamada, sözkonusu tasarıyla zeytinliklerin kayba uğrayacağı vurgulandı.
Her iki kurumun ortak açıklaması şu şekilde:
"ZEYTİN AĞACI RANTA KURBAN EDİLMESİN!
Zeytin kutsal kitaplarda adı geçen, barışın ve kardeşliğin simgesi olmuş eşsiz bir bitkidir. Ege ve Akdeniz bölgelerimizin dağlarında, ovalarında yÜzlerce yıl doğaya ve insanoğlunun saldırılarına meydan okuyarak ayakta kalmayı başarabilmiştir. Zeytinin doğumu belli, ölÜm yaşı ise belirsizdir. İlimizde yaşı”yÜzlercece yıl” olan ağaçlar mevcuttur. Zeytin insan sağlığı açısından vazgeçilmez bir gıda kaynağıdır. Yapılan bilimsel araştırmalar zeytinin sağlıktaki önemini her geçen gÜn biraz daha açığa çıkarmaktadır. Refah seviyesi yÜkselen toplumlarda zeytinyağının tÜketimi artmaktadır. Özellikle alternatif yağlık bitkilerdeki GDOlu Üretim, zeytinyağına olan talebi gelecekte daha da yÜkseltecektir.
Zeytin sahalarının son yıllarda ciddi oranlarda artmasının nedenleri;tÜtÜn ve pamuk Üretimindeki sorunlar, hazine arazilerinin satılması, orman sahası dışarısına taşınarak tarıma açık hale getirilen alanlara kurulan tesislerdir.Ancak Ülkemizde zeytinlik tesis edilebilecek ekolojisi  uygun alanlar sınırsız değildir. ÇÜnkÜ zeytin iklim seçiciliği yÜksek olan bitkilerdendir. Bu nedenle zeytin Üretimi yapılabilen sahaların değeri iyi bilinmelidir.
TÜrkiye,805.000 ha Zeytinlik alanı 167 milyon ağaç sayısı 1.820 bin ton zeytin Üretimi 295 milyon dolar ihracatıyla DÜnyada İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus, Fas ve Suriye gibi Ülkelerle Zeytincilik alanında yarış halindedir.
Zeytin ve zeytinyağı Üretimine bu denli önem verilen ve dÜnyada söz sahibi olan Ülkemizde zeytinlikleri koruyan bir mevzuatımız bulunmaktadır; Cumhuriyetimizin ilk yıllarında 26.01.1939 tarihinde çıkarılan 3573 sayılı "Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun" ile zeytinlik alanlarımız devlet gÜvencesine alınmıştır.
Kanuna göre zeytincilik sahaları daraltılamaz. Zeytin sahalarına en az bir kilometre yakınlıkta koyun ve keçi ağılı yapılması ve bu alanlara her çeşit hayvan sokulması yasaktır. Ayrıca, zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin bitkisel gelişimine ve Üremesine engel olacak kimyevi atık, toz ve duman bırakan tesis yapılamaz ve işletilemez.
Buna karşın 16 Haziran 2014 tarihinde Başbakanlıktan TBMM'ye gönderilen "Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı", zeytinliklerin rant odaklı faaliyetlere açılabileceği yönÜnde hÜkÜmler içermektedir.
Tasarıda yer alan "zeytinlik saha" tanımlaması ile 25 dekardan kÜçÜk sahalar artık “zeytinlik saha” sayılmayacaktır. (Oysa AB'nin konuyla ilgili 2366/98 EC mevzuatında 1 dekarın Üzerindeki alanlar "zeytin yetiştirilen parsel" olarak tanımlanırken, "zeytin ağaçları ile kaplı alanlar" ise asgari olarak 100 metrekare olarak boyutlandırılmaktadır).
 Ülkemizdeki zeytin bahçelerinin ortalama bÜyÜklÜğÜnÜn 12 dekar olduğu dikkate alındığında, zeytinlik sahalarınyarıdan fazlası kanunun koruyuculuğunun dışına çıkarılmış olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır.
Kanunda zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 km mesafede zeytinyağı fabrikası kurulmasına izin verilir, zeytinliklere zarar verecek kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamasına ve işletilmesine izin verilmezken, tasarıda zeytinyağı fabrikası kurulması ile ilgili imtiyaz kaldırılmış, buna karşın yeni oluşturulacak Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu'nun uygun görmesi şartıyla jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları, ilgili bakanlıkça kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, elektrik Üretimine yönelik yatırımlar, petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve Üstyapısı faaliyetlerinde bulunulacak yatırımlar için zeytinlik sahalarda yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilecektir.
Toplam 9 Üyeden 7sinin kamu görevlilerinden oluşması ve 5 Üyenin aynı yöndeki oyu ile kararların alınacak olması zeytinlik alanların sağlıklı bir şekilde korunacağı yönÜnde endişelere yolaçmaktadır.Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çerçevesinde oluşturulan İl Toprak Koruma Kurullarının kritik konularda genellikle Ziraat MÜhendisleri Odası ve TEMA temsilcilerinin itirazlarına karşın oy çokluğu ile karar alması bu kaygımızı kuvvetlendirmektedir..
Kaygımız; İlimizde ve bölgemizde sayıları hızla artan, çevreyi olumsuz etkileme riski apaçık ortada olan nikel ve altın madenlerinin yanısıra enerji amaçlı jeotermal kuyularının bu yasada yapılacak değişiklikle tÜm tarım alanlarımızı tehdit etmesidir. Yeraltı zenginliklerimizin değerlendirilmesi, dışarıya bağımlı olduğumuz enerjinin Ülkemizde daha fazla Üretilmesi karşı durulamaz gerçeklerdendir. Ancak unutulmaması gereken çok önemli bir gerçek daha vardır; İnsanoğlu beslenmek zorundadır. BugÜn ruhsat verdiğiniz madenler, kuyular, Ülkemizin Üzerinde 12 ay Üretim yapılan topraklarını tehdit etmektedir. İşte bu nedenle TBMM, İktidar Partisi AKP ve özellikle bölge milletvekillerimize sesleniyoruz; Yasa tasarısını geri çekin, Gediz, Bakır çay ve Menderes havzalarını tarımsal koruma alanı ilan ederek gıda geleceğimizi gÜvence altına alın. Halkımıza saygı ile duyurulur.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER