Son dönemde adı Karşıyaka Spor KulÜbÜile anılan, KSK futbol alt yapısındaki atılımlarıyla gÜndem yaratan, iş dÜnyasındaki başarısı İzmir sınırlarını aşan, Karşıyaka ve KSK aşığı Metin Yıldırım kulÜbÜyle ilgili olarak içindeki dÜnyayı aktardı.
Öncelikle Metin Yıldırım kimdir? Tanıyalım isterseniz.
Metin Yıldırım, Karşıyakada 1972 yılında ESHOT sokağında dÜnyaya geldi. Kısacası ÇARŞInın tam göbeği…
Şimdi söz Metin Yıldırımda. Bakın kendisiyle ilgili olarak neler aktardı:
“Karşıyaka doğumluyum. DÜnyaya geldiğimde ailem ESHOT sokağında oturuyormuşuz. Tek kelimeyle Çarşıda doğdum diyebilirim. Anne tarafım 1903 yılında Girit adasından, baba tarafım Giresundan Karşıyakaya gelerek, bu kente yerleşmişler. İlk, orta ve liseyi Karşıyakada tamamladım. Üniversiteyi Balıkesir Üniversitesi Makine MÜhendisliği bölÜmÜnde okudum. DÜnya markası beş firmada çalıştıktan sonra yedi sene önce kendi şirketim olan Sartayı kurdum. Önceleri işe mekanik tesisatla başladık şimdi endÜstriyel taahhÜtler yapıyoruz. (Fabrika binaları, mekanik tesisatlar, çelik konstrÜksiyon v.s.)
Karşıyakada doğacaksın, Çarşının böbeğinde bÜyÜyeceksin de Kaf Sin Kaflı olmayacaksın. Olur mu böyle şey!..
Metin Yıldırım kendisini bildiğinden bu yana KSKli… Rahmetli dayısıyla gittiği ilk maçtan sonar tribÜnmlerin hastası olmuş ve hiç bir maçı da kaçırmamış… O gÜnlerde de “Bir gÜn ben de yönetici olacağım” demiş, Muradına da Üç yıl önce ermiş… Son Üç yıldır da çok sevdiğim kulÜbÜme yönetici olarak hizmet ediyor… Gelecek planlarında da başkanlık var…
Önce basketbol şubesinde görev yapmış, Şimdi Yıldırımı o gÜnlere götÜrÜyor ve anlatmasını istiyoruz:
“Yöneticiliğimin ilk yılı. Heyecanlıyım. Basketbol Şube Başkanı Mutlu Altuğ Karşıyakada dogma bÜyÜme ve Üstelik de basketbol takımının formasını giymiş bir arkadaşımız. İyi bir ekip olmuştuk. Yönetim, teknik heyet, profesyoneller ve takım. Gerçekten elele vererek başarıyı sağladık. Öncelikle Mutlu Altuğun başarıda payı ve katkısı çok bÜyÜktÜ. Mutlunun Ufuk Sarıcayı getirmesi gerekse de oyuncu seçimleri çok isabetli kararlardı. Ufuk Sarıca, o dönemin genel menajeri Levent TÜrknas ve başkan Mutlu Altuğla birlikte hareket etmesi neticesinde gÜzel bir dinamizm yakalandı. İnanjın zaman zaman yaşanan ekonomik sıkıntılar bile bu sinerjinin içinde eridi gitti. Ana sponsorun verdiği bÜtçe belliydi. Ana sponsorda o sene gerekli desteği %80 oranında verdi diye dÜşÜnÜyorum. GÜzel bir sezon geçirdik. Yöneticiler, teknik heyet, sporcular arasında gÜzel bir uyum yakalanınca takım da kolej takımı gibi oldu. Benim rolÜm de aktif oldu. Mutlu Altuğ ile çok yakın görevde yer aldım. Mutlu Altuğ yokken ben devreye giriyordum. Şube başkanı her zaman bana gÜvendi ve bana sorumluluklar emanet etti.
Herşeyden de önemli olan final macerasını İzmire getirmemiz olmuştu. Organizasyonun İzmire gelmesini hayal bile edemiyorduk. Sadece aramızda konuşuyorduk. Konuştuğumuz zaman bile “gelir mi gelmez mi” diye gÜzel dÜşÜncelere dalıyorduk. Ama hayal gerçek oldu. O gÜn hala aklımdan gitmez. Takımın Swiss Otelden gelişi. KulÜp otobÜsÜ takımı getirirken Ege Parkın önÜndeki insan seli. Kalabalıktan salona yÜrÜyemiyordunuz. Muhteşem bir atmosferdi. Salonda beş bin kişi, dışarıda maça giremeyen Üç bin kişi. TÜrkiyede 8 bin kişi basketbol seyircisi dediğin zaman bence bu çok bÜyÜk bir olay. Maçı kaybettik. Herkes o maçı kaybetmemizin pet şişe olayı olduğunu söyledi. Ama ben çok fazla pet şişe ile alakalı olduğunu dÜşÜnmÜyorum. Defalarca maç bizim ayağımıza gelmiş biz alamamışız. Kaç kere atak yapmışız boş dönmÜşÜz, hÜcuma gitmişiz boş dönmÜşÜz. Maçı daha sonra defalarca izledik. Öyle hatalar yapmışız ki defalarca top kullanma şansını kaybetmişiz. Basketbolun da böyle bir özelliği var sizi alıp bir yerlere getiriyor, son saniyede yediğiniz sayı ile hevesiniz kursağınızda kalıyor. Bunu da böyle kabul etmek lazım.
Metin Yıldırım son genel kurul öncesi başkan Fatih Dinizin kendisine basketbol şube başkanlığını teklif ettiğini, kendisini basketbol şube başkanlığına hazırladığı sırada, genel kurula iki saat kala “Sen futbol şubede görev al biz basketbola başka bir başkan bulduk” demesiyle şaşırdığını ifade ederek, şunları söyledi:
“Fatih Başkan, basketbola başka birisini başkan olarak bulduklarını söyledi ve arkasından da futbol şubesine gireceksin ve benim başkanlığımda bir komite futbolu götÜrecek dedi. Yöneticilik dersi almam şarttı. Bu nedenle de özellikle yönetim dışında kalmamak için kabul ettim. Neden dışarıda kalmak istemiyorum? ÇÜnkÜ gelecekle ilgili hayallerim, ideallerim, planlarım vardı. İşin bir yerinden tutayım dedim. Bu kulÜpte futbol şube yöneticiliği insanı onurlandıran şerefli bir görev. Gereğini yapmak gerekirdi. Bir gÜn, Futbol Şube Yöneticisi Korhan Yetişe “Gel alt yapıya bir el atalım” dedim. O da sağ olsun “tamam” dedi. Ne olduysa oldu alt yapı bizim ÜstÜmÜzde kaldı. .Klişeleşmiş bir laf var ya “geleceğimiz altyapımız” diye. Ben bu lafın sözde kalmasını istemiyorum. O yÜzden buradan aksiyon almak istiyorum. Göreve geldiğimiz gÜnden itibaren de bir çok farklılık yarattık. Hocalarımız Karşıyakalı ama çalışma biçimleri çok değişti. Hayatlarında bu şekilde bir organizasyonun içinde yer almadılar. Bir çok altyapı hocamız da şaşkınlıkla bu organizasyonu izliyorlar. Şu anda görev veriyoruz, karşılığını bekliyoruz. Karşılığını alamadığımız zaman mÜdahale ediyoruz. Bu şekilde karşılığını alamadığımız bir iki aksiyona da son verdik. Camiadan manevi destek görÜyoruz ama maddi destek hemen hemen yok denecek kadar az.”
Metin yıldırım gazetelere konu olan “Barcelona Modeli” konusunda da şu bilgileri verdi:
Karşıyaka Spor KulÜbÜnÜn son 20-30 yılına bakıldığında yol kazaları olmasaydı, altyapısı ile yÜrÜyen bir kulÜp olsaydı bugÜn kasasında 20-30 milyon TL para bulunurdu. Ben makine mÜhendisiyim, matematik adamıyım. Gelsinler birlikte hesabını yapalım. BugÜn altyapıdan 7-8 tane oyuncuyla oynasaydın senin kasanda dÜnya kadar paran olurdu. Ne yaptık son 20 yıla baktığımızda her sene dÜnyanın transferi, dÜnyanın peşinatını ödedik. Sonuç: dÜşmemeye oynayan takımlar. Yönetimler risk almaktan korkuyor? Risk almadan kazanmak var mı? Ticaretin kanununda yok. Spor da bir ticaret değil mi? Futbolcu buraya parayla geliyor. İşte Buca alt yapı ve Altınordu modeli. Risk alındı ve başarı gelmeye başladı.
Altyapı KoordinatörÜmÜz Rıza Tuyuran geçen gÜn raporunu çıkardı. Son 20 yıla baktığımızda 450 tane futbolcu gelmiş, gitmiş. Her sene Üst yapıya dÜnyanın parası harcanıyor. Sonuç ortada. Neredeyse geçen sene dÜşmemeye oynadık. Yusuf Hoca geldi de son anda takımın ivmesi değişti. Başarılı olmak istiyorsan lobin olacak. Ankara, İstanbul, Bursada seni seven, seninle iş birliği içinde olan spor camiası olacak. Federasyonla aran iyi olacak, diyalog olacak. Biz bu şekilde kafayı kuma gömÜp kendi kendimize bağırıp çağırırsak PTT 1. Ligden bir adım öteye gidemeyiz.
Metin Yıldırım kulÜbe gelir getirmek için organizasyon yaptıklarını ancak hayal kırıklığına uğradığını da ifade ederek, “2 konser yaptık. Maalesef beklediğimiz ilgiyi bulamadık konsere yaklaşık 500 kişi geldi. Ancak bizim için muhteşem eğlenceli bir gece oldu. Maddi olarak tam hesap yapmadım ama olan Metin Yıldırıma oldu ama problem değil. Geçmişten gelen idari personelin alacaklarını dahi ödedim. Allah bana gÜnÜnde maaş ödemeyi nasip etsin. KulÜbÜmÜze hizmet eden bu insanlara ben maaşlarını zamanında ödeyemezsem burada elimi kolumu sallayıp gezmeye utanırım” dedi.
Metin Yıldırıma son olarak “Ya başkanlık?” dedik. Bakın ne cevap Verdi:
“Tanrı istemezse yaprak dÜşmezmiş. Tabii ki var. Hayat önÜmÜze ne çıkaracak, ne getirecek bilemeyiz ama evet hayallerim var. İdeallerim de var. Farklı bir yapıyla farklı bir organizasyon biçimiyle KSKyi hak ettiği yere getirmek istiyorum. Şuan hak ettiği yerde olmadığını dÜşÜnÜyorum. KSK şuan bir dÜnya kulÜbÜdÜr, dÜnya markasıdır ve maalesef arzuladığı yerde değildir. KSKnin oynadığı futbol ile bugÜn çevre ilçelerdeki 10-20 bin nÜfuslu yerleşim yerlerindeki takımları yenemiyorsak, berabere kalıyorsak kimse kusura bakmasın biz hak ettiğimiz yerde değiliz. Herkes radikal kararlara uymak zorundadır. O radikal karar da bir gÜn gelir alınır. Başkanlık elbette KSK Başkanlığı kutsaldır ve her Karşıyakalının KSKye gönÜl verenin hayallerini, sÜsleyen makamdır.”
Metin Yıldırım Bostanlıspor KulÜbÜne de destek olduğunu ifade ederek, “Geçen yıl basketbol takımına destek verdim. Onlar da jest yaparak benim firmamın reklamını göğÜslerine taktılar ve maçlarına çıktılar. Çok sevindim. Bostanlıspor muhitimizin kulÜbÜ, 1500 kişi 23 branşta spor yapıyor. Bana göre TÜrkiyenin en önemli amatör spor kulÜbÜ. Her maçtan sonar da Kaf Kaf çekiyorlar. DÜnyanın neresinde böyle bir şey var… Maç kazan, tribÜnlerde, soyunma odalarında başka kulÜbÜn marşını oku.Gerçek Kaf Kaf aşkı bu… Kutluyorum onları…” dedi.
Fotoğraf: Vehbi MOĞOL
Yorum Yazın