Geçtiğimiz yıl Çankaya Belediyesi’ne ait Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde açtığı büyük bir sergi ile dikkatleri çeken Tüm Sanat Galerileri Derneği’nin (TÜSGAD) yeni sergisi Ankaralı sanatseverlerle buluştu. Türkiye genelinden TÜSGAD’a üye 18 sanat galerisinin 100’den fazla sanatçının 500 yapıtı arasında İzmir’den gelen ressam Mustafa Yüce’nin 'iz'ler serisin eserleri en çok beğeni toplayan eserler oldu. Başarılı Ressamın trajik sosyolojik olayları konu edinen ''İZ'' ler serisinde 5 adet öyküsel anlatım bulunuyor. İlk iki çalışma olan “Tenhadaki Günah” ve “Fecri beklerken” isimli eserlerin ana temasını; toplumsal adaletsizliklerin karşısında aciz, zayıf ve masum insanların ezilmesi oluşturuyor.
Ezilen kadınların trajedisi
Fiziksel olarak egemen olan gücün zayıfı emesi, genel itibariyle kadın ve kız çocuklarına değer verilmemesinin özellikle coğrafyamızda toplumun kültürüne, geleneklerine, ahlakına hücrelerine kadar nüfuz ettiğine ve meşrulaştığına değinen Yüce, “Tenhadaki Günah” ismini verdiği eserinde toplumsal bir yaraya parmak basmayı amaçladığını belirtti. Toplumsal değer yargılarının bozuk şekillenip normalleştiğini vurgulayan Yüce, bu anormal durumun kadın-erkek ilişkilerine de yansıdığını, bir süre sonra kendi ‘şiddetini’ ve baskısını da beraberinde getirdiğini anlattı. Yüce, “Hayatın onlara gülümsemesine rağmen hayalleri, yaşamları ellerinden kayıp giden kız çocukları için de durum en az eserlerimde anlatmaya çalıştığım kadar trajik” dedi.
“Tuvallerimde haykırıyorum”
''Fecri Beklerken'' isimli eseriyle de kadın haykırışını yansıttığını belirten başarılı Ressam, eserle ilgili şu şekilde konuştu: “Fecrin kelime anlamı, gün doğumundan önceki aydınlık. Çok etkili bir tanım olması sebebiyle resmime bu ismi koydum. Ana teması kız çocuklarının elinden alınan hayatlarıdır. Portredeki gözlerin, isyanı, haykırışı ve öfkesi ebeveynlere olduğu kadar topluma da mesaj vermektedir. Berdel veya değişik vesilelerle özgürlüğünün elinden alınması, aydınlık gelecek hayalleri kurarken bir anda güneşinin sönmesi ve hayatının kararmasına vesile olmaktadır.” Ezen egemen gücün, boyun eğmek zorunda kalan ezilen insanlar üzerindeki zorbalık ve şiddetin sürdürülemeyeceğine vurgu yapan Yüce, sözlerini şöyle bitiridi: “Bu toplumsal sorunlar insanlarda derin “İZ”ler bırakmaktadır. Burdan yola çıkarak tuvallerimde haykırıyorum; Adalet, eşitlik ve özgürlük diye...”
Yorum Yazın