İzmir’in, Türk turizminden aldığı gelirin yüzde 5 düştüğüne dikkat çeken İzmir Üniversitesi Turizm ve Otel işletmeciliği Program Başkanı Yrd. Doç. Dr. T. Koray Akman, “İzmir, Türkiye’deki turizm istihdamının yüzde 7’sine, konaklamadaki istihdamın da yüzde 4’üne sahip. Kruvaziyer yolcu pazarındaki payı ise yüzde 35. Bu oranlar İzmir’in hak etmediği kadar düşük oranlardır” dedi. Sağlık turizmi için sağlık sektörü ve turizm sektörünün ortaklaşa geliştireceği projelerin İzmir’in turizmden aldığı geliri artırmada ivme yaratabileceğini belirten Akman, “Sağlık sektörü bir uzmanlık alanı ancak turist pazarını bulup, onu organize etmek, konaklatmak, tedavi sırasında da tatil yaptırıp mutlu bir şekilde ülkesine döndürmek ayrı bir uzmanlık alanıdır. Bu iş ancak iki tarafın ortak çalışması ile başarılı olunacak bir iştir” değerlendirmesinde bulundu.
Tedbir alınmazsa hastayı kaybedeceğiz
Türkiye’de ilk organize yabancı turların yapılmaya başlandığı, dünyada en çok turist ağırlayan ilk 50 şehir arasında yer alan İzmir’in son yıllarda turizmde sıkıntılı günler yaşadığını hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Akman, 2013 yılından beri kente gelen yabancı turist sayısında ortaya çıkan azalmaya dikkat çekti. Akman, “Azalma bu yıl da devam etmekte. ETİK raporlarına göre 2015 yılının ilk 9 ayında İzmir’e gelen yabancı turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,9 azalarak, 999 bin kişiye düşmüş. Hâlbuki bu sayı 2013 yılı tamamı için 1 milyon 407 bin 240, 2014 yılı tamamı için 1 milyon 294 bin 461 olarak gerçekleşmişti. Yani son iki yıldır, İzmir turizmde devamlı kan kaybetmekte. Tedbir alınmaz ise hastayı kaybedeceğiz” dedi. Akman sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlık turizmi İzmir için iyi bir fırsat. Bugün Amerika’da fast food alışkanlığı sebebiyle 300 binden fazla hasta obezite cerrahisi için sıra beklemekte. Güneş fakiri olan yaşlı Avrupa halkında ise özellikle fizik tedavi-rehabilitasyona, diş protezine büyük ihtiyaç var. Rusya ve çevresinde ise Çernobil faciasının etkisi ile her üç kişiden biri kanser hastası. Bu hastalıkların tedavisi o ülkelerde Türkiye’ye göre son derece pahalı. Ayrıca ihtiyaç haline gelen plastik ve estetik ameliyatlar Türkiye’de çok ucuza yapılmakta. Örneğin Türkiye’de ortalama bir saç ekim fiyatı 3-5 bin TL iken bu rakamlar Avrupa’da 10-15 bin Euro, ABD’de ise 30 bin dolara kadar çıkabilmekte. Bu nedenle her ay 5 binin üzerinde turist saç ekimi için Türkiye’ye geliyor”
İzmir’in tıp teknolojisi açısından son derece gelişmiş bir şehir olduğunu vurgulayan Akman, ayrıca İzmir’deki Balçova başta olmak üzere jeotermal ve Çeşme, Urla, Tire, Menemen’de bulunan yeraltı ılıcalarını hatırlattı.
İşbirliği şart
Sağlık sektörü ile turizmcilerin acilen yan yana gelip, ortak hareket planı oluşturmasının şart olduğunu hatırlatan Akman, “Sağlıkçılar bu faaliyetleri maalesef kendi başlarına yapmaya çalışıyorlar. Hatta 2015 baharında sağlık sektörü tarafından organize edilen ‘Sağlık Turizmi’ konulu sempozyuma maalesef bir tek turizmci bile davet edilmedi. Hâlbuki sağlık sektörü bir uzmanlık alanı, turist pazarını bulup, onu organize etmek, konaklatmak, tedavi sırasında da tatil yaptırıp mutlu bir şekilde ülkesine döndürmek ayrı bir uzmanlık alanıdır. Bu iş ancak iki tarafın ortak çalışması ile başarılı olunacak bir iştir. Eğer taraflardan biri diğerini devre dışı bırakırsa, istenmeyen çok tatsız durumların ortaya çıkması mümkündür” dedi.
Yorum Yazın