Bugün 14 Şubat... Tüm dünyada bu günün ‘’Sevgi-Dostluk ve Dayanışma’’ teması ile, özel bir “Sevgi Günü” olarak kutlanması adet olmuş. Son yıllarda ise tüketimi arttırmak ve azdırmak amacıyla tüm 14 Şubat’ların adı ‘’Dünya Sevgililer Günü’’olmuş.
Belediyeler, resmi kurumlar bile işin içindeler. Günler öncesinden kampanyalar, indirim günleri, hediye fuarları çeşitli etkinlikler düzenleniyor.. Mağazalar, çarşılar özel alışveriş programları hazırladılar. Bankalar özel kredi bile veriyorlar. Zaten iktisadi yıkım içinde bulunan iyice fakirleşmiş olan halkımız, daha fazla masraf yapmaya, tüketmeye zorlanıyor.
Biz yine de bugünü bir sevgi etkinliği olarak içimize sindirerek yaşayalım. Biz insanların aslında böyle moral ve direnç arttırıcı, mutluluk verecek unsurlara ihtiyacı var. Önemli olan hiç masraf yapmadan, ya da çok az bir harcama yaparak bu günleri, yani 14 Şubatları bir sevgi günü olarak yaşamak. Kutlamak. Evet bu günü hepimiz yaşayalım. Lütfen, bu günü yaşayınız ve sevdiklerinize de yaşatınız. Eşinize, Sevgilinize, Sözlünüze, Nişanlınıza, Arkadaşınıza en azından ‘’bir tek çiçek, bir de öpücük’’armağan ediniz. Sevginizi, dostluğunuzu belli ediniz. Dostlarımızı, uzaktan değil, yakından sevelim. Sevdiğimizi haykırarak söyleyelim. Sevdiklerimizi saygılı anlamda bir aşkla seviyeli ve oturaklı sevelim. Onlarla sıcak bir dayanışma ve dostluk ortamı kuralım. Ben tüm içtenliğimle bu yazımı okuyan herkesin, bu gününü bir “Sevgi - Dostluk ve Dayanışma Günü” olarak kutluyorum. Evet; <14 Şubat Sevgililer Günü>’nüz kutlu ve mutlu olsun.
MÜSTESNA SANATÇI, KADİFE SES <İLHAN TELLİ>’Yİ ÇOK ARAYACAĞIZ….
Şayet; 14 Şubat’ları, Biz gerçek anlamda bir, “Sevgililer Günü” olmakla birlikte, bir de “Dünya Sevgi, Dostluk ve Dayanışma Günü” olarak algılayacak olursak; aklımıza ilk gelecek sanatçı ismi olan İlhan Telli’yi maalesef geride bıraktığımız haftanın başında yitirdik. Mükemmel ve müstesna, çok özel bir sesin sahibi olan İlhan Telli, bu Sevgi Günlerini kadife sesiyle, gönül zenginliğiyle, romantizmiyle ve kültürel birikimleriyle en güzel ve en anlamlı anlatan, sesi ve müziğiyle başarıyla yansıtan çok özel bir kişiyiydi., 1967 yılından itibaren tam 49 yıldır çok yakından tanıdığım, Altın Kelebek ve Altın Mikrofon Ödüllerinin sahibi <TPAO Batman Orkestrası’nın> şefi ve solisti olan, birbirinden güzel şarkı ve bestelerin sahibi “İlhan Telli Ağabeyimizi”, maalesef geride bıraktığımız 5 gün önce, 9 Şubat Salı sabahı sürekli yaşadığı Seferihisar Ürkmez’de ki evinde yitirdik ve aynı gün ikindi vakti çok Sevdiği Ürkmez’de Eşi ve Sevgilisi Günay Telli’nin yanında toprağa verdik. Güleç yüzlü, merhametli, iyi ve temiz kalpli, herkesi çok sevmiş ve hepimizi çok seven ve her gün mutlaka telefonlaştığımız İlhan Telli Ağabeyim ile ölümünden 15 gün önce Sanatçı Dostu Ergüder Yoldaş’ın cenazesinde buluşmuştuk. Ergüder Yoldaş gibi bir zamanların çok ünlü ve çok sevilen bir sanat adamının cenazesinde ki tenhalığı ve vefasızlığı görünce, çok hüzünlenmiş, gözyaşı dökmüştü. İlhan Telli’nin ölümüne onu çok seven dostları ve ailesi, hepimiz çok üzüldük.
Cenazesinin ölümünden 6 saat sonra olmasına rağmen İlhan Telli’nin cenazesi için iyi bir iletişim zinciri kurulmuş ve en azından İzmir’de ki dostlarının önemli bir bölümünün, Ürkmez’e kadar gelip cenazesine katılımı sağlanmıştı. Yine de İlhan Telli gibi bir milli sanatçının cenazesi böyle olmamalıydı. En azından bölgenin Kaymakamı, Belediye Başkanı, Kültür Sorumlusu, öğrenciler olmalıydı. Maalesef 15 gün arayla İzmir’de toprağa verdiğimiz Ergüder Yoldaş’ın da, İlhan Telli’nin de uğurlanmaların da İzmir olarak iyi ve geçerli notlar alamadık. Ben şimdi; tüm sevenlere ve bu günü yaşayacaklara internetden İlhan Telli’nin sevgi şarkılarını bulup, indirmelerini ve dostlarına ikram etmelerini, hep birlikte dinlemelerini tavsiye ediyorum. Bence bugünün armağanı İlhan Telli olmalı. Allah rahmetini esirgemesin.
17 ŞUBAT İKTİSAT VE ADALET GÜNÜ, KUTLU OLSUN…
3 gün sonra 17 Şubat Çarşamba. 17 Şubatların İzmir ve İzmirliler için değeri çok önemlidir. 93 yıl önce emperyalizme karşı bir Anadolu İhtilali gerçekleştirerek yaklaşık 3,5 yıl süren ve Türk halkının varını yoğunu ortaya koyarak, her şeyiyle katıldığı bir “kutsal direnişi”, İzmir’de Milli Mücadele zaferiyle sonlandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün, altı ay sonra yine İzmir’de, bu kez “Yeni Türkiye” nin esaslarını belirleyen “1923 İzmir İktisat Kongresi”ni topladığı gün, bir; 17 Şubat günüdür. İzmir’de ilk kez, çok ciddi olarak ele alınmış olan bu ilk milli kongre; 1335’i Halk Temsilcisi olan, yabancı ve yerli konuklarıyla birlikte yaklaşık 2200 kişinin ilk kez bir araya geldiği evrensel bir Atatürk Organizasyonudur. 17 Şubat’dan 4 Mart’a kadar süren ve günlerce tartışılarak; ‘’Yeni Türk Devleti Nasıl bir Devlet Olmalı?” sorusunu cevaplandıran, tam Lozan Görüşmeleri yapılırken, İzmir’den tüm dünyaya güç ve kudret mesajlarının verildiği kongrede Misak-ı İktisadi’nin esasları da belirlenmiştir. Milli Mücadele Zaferi’nden 6 ay sonra, Cumhuriyetin ilanından 9 ay önce toplanan “1923 İzmir İktisat Kongresi” ile birlikte Kongre’nin yapıldığı ve Atatürk’e mütercimlik ve danışmanlık da yapmış, İzmirli Tüccar Şerif Remzi Reyend’e ait Kemeraltı’nda ki İncir Üzüm İşletmesi’nin bir bölümünde; Türkiye’nin ilk fuarcılık örneği sayılan ilk “Yerli Malları Sergisi’ de o gün açılmıştır. Şimdiki “İzmir Enternasyonal Fuarı”nın başlangıcı da o gün yapılmıştır. 17 Şubat’ların bir diğer önemi de; 1923 İzmir İktisat Kongresi’nden 3 yıl sonra, 1926 yılında ilk kez , tüm dünyaya örnek, mükemmel hazırlanmış bir <Türk Medeni Kanunu>’nun da TBMM’de Kabul Edilmiş Olmasıdır. Her 2 olayın da perde arkasında ki kahramanları İzmirlilerdir. 1923 İzmir İktisat Kongresi’nin Raportörü olan İzmirli Hukukçu Devlet Adamı Mahmut Esat Bozkurt, 3 yıl sonra, bu kez “Adalet Bakanı” ünvanıyla ilk Türk Medeni Kanunu’nu da hazırlayan kişidir.
Biz İzmirli Demokratik Sivil Kitle Örgütleri olarak, 47 yıldan beri, heyecanımızı ve coşkumuzu her iki olayı da bizzat yaşamış Dr. Behçet Uz’dan alarak her 17 Şubat’larda “İzmir İktisat ve Adalet Günü” nü kutluyoruz. Türk Aydınlanma Devriminin bu 2 önemli olayını, gerektiğinde çeşitli sivil demokratik güçlerden de destek alarak, güncel ve ilginç konseptler belirleyerek geleneksel sempozyumumuzda ve çeşitli etkinliklerle coşkuyla yaşıyoruz. Yaşatıyoruz.
Bu yıl da İzmir’de “1923 İzmir İktisat Kongresi”ni bir “Sempozyum” olarak; İzmir’i Sevenler Platformu ve Ulusal Birlik Platformu ile ayrıca bu yıl; ana destek kuruluşu olarak “Uluslar arası Rotary Federasyonu’ndan ve İzmir Smyrna Rotary Kulübü”nden de güç alarak, Hisdaş- Sidaş Medyapol’un ciddi organizasyonu ile bu yılın ana konsepti olan <Slow Food>’dun Bölge Grupları’nın, ayrıca; İzmir Ticaret Borsası’nın, Başkent Üniversitesi’nin, “Ege Yıldız&Mazhar Zorlu Holding”in, İzmir Ticaret Odası’nın, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın, Osman Avcı ve Oğulları Küçük Avcı Kahvecilik Grubu’nun ve Tüm Ege’li ve İzmirli Meslek Örgütleri İle Sivil Toplum Örgütleri’nin ilgi ve destekleri ile geleneksel etkinliklerimizi sürdürüyoruz.
17 Şubat 2016 Çarşamba günü 12:30’de “Konak Kemeraltı İktisat Kongresi Anıtı” önünde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da destekleri ile “1923 İzmir İktisat Kongresi’nin 93’nci Yıldönümü ile Türk Medeni Kanunu’nun 90’ncı yıldönümü” Kutlamaları birlikte yaşanacak. Anıta çelenkler konulacak. Bu töreninin ardından <Atatürk’e Saygı Yürüyüşü> gerçekleştirilerek, Saat: 13:30’da İzmir’in tarihi ve otantik “İzmir Ticaret Borsası” binasında “47’nci Geleneksel İzmir İktisat Kongresi Sempozyumu” başlayacak. Smyrna Rotary Kulübü Başkanı Halil Kalaycıoğlu ile Sancar Maruflu organizasyonun önemini sunuş konuşmaları ile anlatacaklar. Rotary Federasyonu Genel Başkanı Dr. Reha Akın ile Mahmut Esad Bozkurt’un torunu Prof. Dr. Gül Akdoğan Güner de açılış konuşmalarını yapacaklar. Protokol Konuşmalarından sonra; Sempozyumda etkinliklerin “İstişare Kurulu Onursal Üyesi, S.B.F’den Dr. Serdar Şahinkaya”, <1923’den günümüze değin Türkiye’de İktisadi gelişmelerin bir değerlendirmesini> yapacak. Türkiye’nin her tarafından İzmir’e gelen İktisat Duayenlerinin de katılımları ile geleneksel “İzmir Ekonomistler Buluşması” da gerçekleştirilecek. Sempozyumun “Slow Food” konsepti ile ilgili tebliğlerini ise; Doç. Dr. Engin Önen, Prof. Dr. Tayfun Özkaya ile Slow Food İzmir Lideri A. Nedim Atilla sunacaklar. Sempozyumun 18 Şubat 2016 Perşembe günü Saat: 10.00’da, yine tarihi İzmir Ticaret Borsası Binası’nda başlayacak olan ikinci gününde ise Cumhuriyet Türkiye’sinin 1923’den 2016’ya kadar olan Sanayi-Ticaret-Tarım- Enerji ve Genel İktisadi Gelişimi, içinde Atatürk’ün Sivil Toplum anlayışı, <Bir Aydınlanma Projesi olarak Cumhuriyet ve Rotary> esprisi ile, Rotary Federasyonu Genel Başkanı Dr. Reha Akın’ın öncülüğünde ve yönetiminde gündeme getirilecek. Konu, Türkiye’nin ve Türk Rotary Kulübü Derneklerinin en yetkili bilim insanları ve uygulama önderleri tarafından tartışılacak ve çözüm yolları açıklanacak. Sabah oturumundan sonra, Saat: 13.30’da ki oturumlarda Prof. Dr. Meltem Onay’ın yönetiminde Gençlik ve Duayenler Forumu yapılacak. Forum’a gençlerin yanı sıra Türk ticari yaşamında milli sermayenin öncü ve önderleri olan İzmir’li duayen işadamları da katılacaklar. Organizasyonun İdari ve Sosyal Yönetimini “Organizasyon ve İletişim Uzmanı” Cevat Ziya Maruflu gerçekleştiriyor. Organizasyonun Genel Danışmanlığını ise Cihat Kolcuoğlu ile Sancar Maruflu olarak ben gerçekleştiriyorum.
Biz; Her yıl 17 Şubat’ları İzmir’de mutlaka kutluyoruz. 17 Şubat’ların özellikle İzmir’de, Devletimiz tarafından da,‘’İktisat ve Hukuk Bayramı’’ olarak kutlanması konusundaki görüşümüzü bu yıl da yineliyoruz. İfade ettiğim gibi; 17 Şubat’lar Türk Ulusu için en önemli Aydınlanma Devrimi’nin gerçekleştirildiği ve memleketin aydınlığa kavuştuğu günlerdir. Türkiye Tarihinin vazgeçilmez altın sayfalarıdır. Bizlere 17 Şubat’ları armağan etmiş; Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ve ölümsüz dava arkadaşlarının ruhları şad olsun. Işıklar içinde yatsınlar…
Yorum Yazın
Facebook Yorum