1 Aralık Salı günü, Saat: 18.30’dan itibaren, İzmir Karataş’da ki Dario Moreno Sokağı’nda Dario Moreno’yu 47’nci ölüm yıl gününde anısına “lokma döktürterek” ve canlı performanslarla “şarkılarını seslendirerek” anacağız. Hatıralar Hayal Oldu, Canım İzmir, Aşkımız Bitti, Sarı Kanaryam, İstanbul’un Kızları, Kalenin Bedenleri, Ya Mustafa, Deniz ve Mehtap gibi Türkçe sözlü şarkılarının yanı sıra, ölümünden 47 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün hala Dünya müzik repertuarında özellikle fransızca şarkılarıyla listelerde ki yerini ve değerini koruyan, 500’ün üzerinde ki şarkısıyla Dünya’nın en çok tanınan ve en fazla sevilen, ünü unutulmadan sürekli artan Müzik, Ses ve Sinema sanatçısı, “İzmirlilerin müstesna Hemşehrisi” Dario Moreno’yu unutmamaya ve unutturmamaya çalışıyoruz. Biz; Dr. Behçet Uz’un önderliğinde kurulmuş ve 38 yıldan beri İzmir’le ilgili değerleri yaşatmaya çalışan, “İZSEV” kısa adıyla tanınan “İzmir’i Sevenler Platformu” olarak, “Dario Moreno Dostları” kimliğimizle Dario Moreno’yu doğumunda ve ölümünde olmak üzere yılda 2 kez anıyoruz. İlk kez Dario Moreno’yu İhsan Alyanak’ın Belediye Başkanlığı döneminde; 1 Aralık 1979 günü 11’nci ölüm yıldönümünde anmıştık. Tanju Okan’ın, Ayla Dikmen’in, Ertan Anapa’nın, Yurdaer Doğulu’nun, Adem Gebzen’in, Coşkun Sezer’in, Nursal Ünsal’ın, Necdet Karar’ın ve Sevda Ayhan’ın sanatçı olarak katılımlarıyla, Atalay Noyaner’in Konak Maksim Gazinosu’nda düzenlediğimiz anma gecesine Musevilerin Türkiye Hahambaşı’sı Davit Asseo ile İsrail’in İstanbul Başkonsolosu, bir Musevi Sanatçı ile birlikte katılmışlardı. Salonda Ev Sahibi olarak Belediye Başkanı İhsan Alyanak, İzmir Valisi Necdet Calp, İzmir Milletvekilleri Alev Coşkun, Kaya Bengisu, Akın Simav ile Mustafa Öztin, İşadamları Mazhar Zorlu, Haşmet Uslu, Muhsin Bilgehan, Enis Berki, Rıdvan Burteçin, Feyzi Kaya, Hava Eğitim Komutanı Korgeneral İhsan Soydan, İzmir Belediyesi Başkan Yardımcısı Nazım Kayakıran, Asansör’ün mirasçısı Ayla Ökmen, Zühal Yorgancıoğlu, Cumhurbaşkanlığı Devlet Senfoni Orkestrası Gnl.Yönetmeni Hikmet Şimşek, Şef Müzikoloğ Hüseyin Çebi, Prof. Dr. Yusuf Vardar, İzmir’li Meslek Örgütleri Başkanlarından; Dündar Soyer, Tekin Çullu, Ersin Faralyalı, Mehmetçik Paykoç, Mücahit Büktaş ve eşleri ile daha pek çok İzmir’li önemli kişi vardı. Ayrıca; Cemil Devrim, İsmail Sivri, Güngör Mengi, Çetin Gürel, Haluk Cansın, Günay Şimşek, Nedim Demirağ, Suha Tekil, Öcal Uluç, Tunç Saruhanlı, Erkin Usman, Kenan Seven, Çetin Esen Kaftan, İhsan Öztamer, Özdemir Hazar gibi Gazeteci ve yazarlar da eşleriyle birlikte oradaydılar. Anma Gecesi oldukça renkli geçmişti. Sanatçılar Dario Moreno şarkılarını seslendirmişler ve finalde hep birlikte “Deniz ve Mehtap”ı söyletmişlerdi. O gece orada Başkan İhsan Alyanak çok önemli bir girişimi de başlatmıştı. Nazım Kayakıran’ın yakın dostu olan ve davetini kırmayıp geceye Nazım Kayakıran ile birlikte katılan,Merhum Şerif Remzi Reyend’in Tarihi Asansör’ü bıraktığı Mirasçısı Ayla Ökmen Hanımefendi, Asansör’ü İzmir Belediyesine devretmeyi kabul etmişti. Anlaşılacağı üzere; şayet 12 Eylül darbesi olmasaydı, tarihi Asansör, çok daha önceden İzmir Belediyesi’nin olmuş olacaktı. Her şeye rağmen 12 Eylül sonrası Ayla Ökmen’in Avukatı Av. Süleyman Okay’ın İyi niyetli çabalarıyla ve dönemin atanmış Belediye Başkanı Cahit Günay’ın da takibiyle Asansör’le ilgili devir işlemleri sonuçlandı. Ancak; İmza töreni Cahit Günay’ın istifası nedeniyle yerine Belediye Başkanı olarak atandırılmış Vali Muavini Ceyhan Demir tarafından gerçekleştirilmişti. Asansör’ün yeniden ele alınıp otantik şekliyle onarılması ve dekorasyonu ise seçimle iş başına gelen, Belediye Başkanı Dr. Burhan Özfatura’ya nasip oldu. Devir teslim Hukukunu çok iyi bilen ve emlak mevzuatında tecrübeli Dr. Burhan Özfatura, bazı unutulmuş sıkıntıları da ortadan kaldırttırarak Asansör’ün İzmirlileri kullanımına hazır hale gelmesini sağladı. Asansör’ün aslına uygun olarak yeniden inşası için hiç bir masraftan kaçınmadı. Asansör’ün altındaki Dario Moreno’nun yaşadığı evin bulunduğu sokak’ın tanzimi ve yapımı devam ederken yerel yönetim seçimleri yapıldı. Dr. Burhan Özfatura, Seçimleri kazanacağına çok inanıyordu. Bu nedenle kendisi ve dönemi için çok önemli bir yatırım olan Asansör’ün açılış törenini seçim sonrasına bıraktı. Ancak hiç beklenilmedik bir sonuç gerçekleşti. Dr. Burhan Özfatura’nın bağlı bulunduğu siyasi partisi ANAP’ın genelde zayıflaması İzmir’e de yansıdı. Başarılı ve sevilen bir Belediye Başkanı olmasına rağmen Dr. Burhan Özfatura da partisi ile birlikte seçimleri kaybetti. Yerine; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına eski Gençlik ve Spor Bakanı ve Buca eski Belediye Başkanı S.H.P.’li Yüksel Çakmur seçildi. Yüksel Çakmur’da İzmir’in tarihi ve otantik değerlerine bağlı bir kişiydi. Kısa zamanda Asansör’ü ve Dario Moreno Sokağı’nı açılışa hazır hale getirtti. Görkemli bir törenle de <Dario Moreno Sokağı> ile <Asansör Tesisleri>nin de açılmasını sağladı. Günümüzde de bu tesisler Dario Moreno ile birlikte, binlerce kişinin ziyaretleriyle yaşatılıyor. Dario Moreno için, İzmirli hemşehrileri, sanatçı dostları ve hayranları adına, <İzmiri Sevenler Platformu>”İZSEV” olarak; Konak Belediyesi’nin ilgi ve destekleriyle, yıl da iki kez; ölüm yıldönümünde ve doğum yıl günlerinde olmak üzere düzenlediğimiz etkinliklerimizle Dario Moreno’yu unutturmamayı ve yaşatmayı sürdürüyoruz. Dario Moreno’nun 47’nci ölüm yıl günü olan 1 Aralık 2015 Salı akşamı Saat: 18.30’dan itibaren, Dario Moreno’nun İzmir Sevgisiyle özdeşleşmiş ve onun şarkılarıyla büyümüş yüzlerce İzmirlinin de katılımlarıyla ve Dario Moreno şarkılarıyla bütünleştiği, muhteşem bir geceyi, bu yıl da yine Karataş’ta Asansör’de ki, Dario Moreno Sokağında bir kez daha yaşamaya hazırlanıyoruz. Konak Belediyesi’nin ve bazı sponsorlarımızın da destekleriyle, “İzmir’i Sevenler Platformu (İZSEV)” tarafından düzenlediğimiz, ödül törenli gecemizde Dario Moreno’nun sanatını ve İzmir’e olan Sevgisini anlatacağız. Dario Moreno gibi evrenselleşmiş bir dünya Starının ölüm yıl günlerini ve yaş günlerini kutlamak kolay bir iş değildir. Sorumluluk ve sorumlulukla birlikte bilgi ve birikim ister. Sancar Maruflu olarak Ben, Babam ve Ailem aracılığıyla Dario Moreno’yu çok küçük yaşlardan beri tanıma mutluluğunu yaşayanlardanım. Onun değerini ve önemini maalesef o öldükten sonra anlayabildim. Onu tanımış olma mutluluğu, maalesef o öldükten sonra bir onur ve gurur haline dönüştü. İzmir’e her gelişinde, mutlaka Karşıyaka Celal Bey Asfaltı (1688 Sokak)’da bulunan 26 numaralı tarihi cumbalı evimize, sabah kahvaltısı yapmak üzere gelirdi. “Abisi” diye seslendiği Babam Cevat Ziya Maruflu’ya takılır, Dario’nun öz Halasını Germencik’ten ve öz Anneannesini İkiçeşmelik, Kahraman Sokağından iyi tanıyan Anneannem Ayşe Cansoy Hanımla Yahudice konuşup, şakalaşmaya bayılırdı. Çocukluk yıllarında bana en güzel hediyeleri o getirmişti. İtalyan ağız mızıkamla, Fransız Mandolinimle, İspanyol Kastanyetlerimle onun sayesinde çocukluğumda mahalle arkadaşlarıma çok hava atmıştım. Dario Moreno’nun öldüğü 1968 yılında Ben 21 yaşındaydım. Onu çok iyi hatırlıyorum. Ancak o yıllarda onun sanatını, kültürünü ve müzik anlayışını anlayamadığım ve değerlendiremediğim için, onu o günlerde keşfedemediğim için kendime çok kızıyorum. O yıllarda ne teyp vardı. Ne de “CD çalar” vardı… Evimizde çoğu kimsede olmayan, radyomuzla bütünleşmiş, ellili ve altmışlı yılların şartlarında, bayağı kıymetli olan bir “Plak Çalar” ya da ”pikap”denilen bir gereçimiz vardı. Dario Moreno’nun 6 tanesi 78’lik, 4 tanesi 45’lik olan taş plaklarını dinlerdik. Bazen de Ankara ve İstanbul radyolarından, önceden bilgilendirildiğimiz bazı radyo programlarını dinlerdik. Fecri Ebcioğlu, Sezen Cumhur Önal gibi o dönemin en ünlü programcılarının programlarıyla bizlere Dario Moreno, anlatılırdı. Şarkılarını dinletilirdi. Anneannem, Dario Moreno’nun İzmir’de olduğu günlerde onun sadece sabah kahvaltısına geleceğini bildiği halde onun çok sevdiği Enginar Dolması, taze bakla, bahçemizin asma yaprağının sarması, kuzu etli araka ve ıspanaklı börek gibi yemekleri yapardı. Dario Moreno’nun sabah kahvaltıları geç saatlere kadar sürerdi. Çok güzel sohbetler yapılırdı. Çok iyi hatırlıyorum. Yılda 2 kez mutlaka gerçekleşen bu birlikteliklerde; Annemler, komşuları Kaymakam Bedri Bey ile Memnune Hanım’ın oğulları olan, Karşıyaka’lı Eczacı Kenan Bey’in de yeğeni olan Attila’dan sık sık bahsederler, Dario Moreno’ya hep onu sorarlar, Dario Moreno’da hep Onu anlatırdı. Sonradan anladım ve öğrendim ki; adı sık sık geçen Attila, sonradan yakınlaşma fırsatını bulduğum ve Aile ilişkilerimiz nedeniyle yakın dost olduğum, ünlü şair Attila İlhan’mış. Dario Moreno ile Attila İlhan, Paris’ten birbirlerini tanıyorlarmış. Dario Moreno, İzmir’e gelip gittikçe Attila İlhan’ın ailesine ve dostlarına da onun iyilik ve güzellik haberlerini getiriyormuş. Attila İlhan’ın kardeşleri Cengiz İlhan’ın ve Çolpan İlhan’ın evlerinde Dario Moreno’nun bizzat imzalamış olduğu çok özel plak albümleri ve Dario Moreno resimleri vardı. İnşallah ailesi sahiplenmiş ve koruma altına almıştır. Bir sır küpü olan Attila İlhan’ı İstanbul Divan Pastanesi’nde Dario Moreno konusunda sıkıştırmıştım. Bana bazı önemli bilgileri vermek zorunda kalmıştı. Dario Moreno’nun pek çok Türkçe ifadeleri ile birlikte, Jezebel şarkısının sözlerinin bile Attila İlhan’ın hediyesi olduğunu öğrenmiştim. Dario Moreno, tam anlamıyla bir sevgi ve hoşgörü insanıydı. İnsanlara yardımcı olan, Paris’e gelip giden Türklere daima destek olmuş gerçek bir vatanpervermiş. Attila İlhan’ın da ifadesi ve anlattıkları böyleydi. Sonradan öğrendim ki; Ölümünden sonra Dario Moreno ile ilgili Türkiye’de yapılmış her güzelliğin ve yayınlanmış her güzel yazının ardında Attila İlhan var… Ne acıdır ki; Türkiye’de günümüzde gerçek anlamda Dario Moreno’yu anlatan bir kaynak ya da belgeler yok. TRT’nin muhteşem arşiv olanaklarıyla yaptığı en son film de, bana göre eksik ve yetersiz. Dario Moreno’yu ancak Fransa’da, İspanya’da, İtalya’da, Avusturya’da ve İngiltere’de hakkında yazılmış yazılardan, filmlerden, kiliplerden ve yapılmış röportajlardan öğrenmemiz mümkün. Dario Moreno ile ilgili bir şeyler, çok şeyler yapmak isteyen, kitap ya da film yapmak isteyen çok kişi ve grup var. Maalesef doyurucu bilgilere ulaşamadıkları için yetersiz kalıyorlar. Aslında biz İzmir olarak çok güzel bir fırsat yakalamıştık. Doksanlı yıllarda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne Belediye Başkanı Sayın Yüksel Çakmur’un talebi üzerine güzel bir Halkla İlişkiler Organizasyon Projesi hazırladık. Dario Moreno’nun 70’nci Doğum Gününü müthiş etkinliklerle kutladık. Karataş’ta Dario Moreno’nun Annesi Madam Roza’nın bir süre oturduğu, Dario Moreno’nun da arada sırada uğrayıp kaldığı, tarihi İzmir Evi’nin de bulunduğu, Asansör’e çıkan sokak’a Yüksel Çakmur tarafından, “Dario Moreno Sokağı” adı verildi. Dario Moreno’ların evinin duvarlarına levhalar astık. İlk kez İzmir’de İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Araştırmacı- Gazeteci Yaşar Aksoy’a ciddi bir kitap çalışması da yaptırtıldı. Dario Moreno çok Sevdiği İzmir’de kitaplaştırılmış da oldu. Bandolu, mızıkalı, napolitan grupların müzik yaptıkları, Muhteşem bir açılış, şahane bir Suavi Konseri, Mükemmel bir Nükhet Duru ve Doğan Canku gecesi yaşandı. Kanal Ege Genel Md. Erol Yaraş ile Tansaş Genel Md. Nusret Tuncer’in üstün hizmet ve gayretleriyle ve en önemlisi Yüksel Çakmur’un inançlı çabalarıyla kurucusu olduğum Hisdaş Halkla İlişkiler Grubu olarak evrensel bir atılım ile etkinlikler dizini gerçekleştirdik. Ancak her işte olduğu gibi bu başarının da İzmir olarak geri beslenimini ve takibini yakalayamadık. Hiç unutmam; etkinlikler sırasında ki Asansör Gecesi’nde Merhum Tekin Çullu’nun aracılığıyla tanıştığım, Fransa Paris’de yaşayan Uluslar arası bir Türk Eğitimci olan Prof. Dr. Fahrettin Petek, bana, Dario Moreno’nun Dünyadaki kalıcılığını ve sanatsal gerçeğini anlatmıştı. Sonradan Attila İlhan’ın da yakın Dostu olduğunu Attila İlhan’dan öğrendiğim Fahrettin Petek’den de maalesef hiç yararlanamadık. Allahtan Dario Moreno’nun geçtiğimiz yıl yitirdiğimiz tek akrabası olan Kaden Galenti ile sık sık konuşmuş ve hakkında bilgiler edinmiştim. Ayrıca; 2,5 yıl önce yitirdiğimiz Dario Moreno ile aynı adı taşıyan yeğeni de sağlıklı olduğu günlerde Dario’yu ayrıcalıklı özellikleriyle anlatmıştı. Dario Moreno ile aynı yaşta olan Alsancak’lı Alber Zibil ile Kemeraltı’lı İsrael Sadi de Dario’yu değişik yönleriyle hep anlatıyorlar. Henuz geç kalınmış değil. İstenirse; Kültür Bakanlığının ilgi ve destekleriyle güzel ve iyi şeyler hala yapılabilir. Dario Moreno’yu özellikle 1968 yılından bu yana 47 yıl süreyle unutturmamaya, yaşatmaya çalışanlara özellikle her yıl “Dario Moreno Ödülleri” de veriyoruz. Bu yıl; 1 Aralık’da bunu bir kez daha yapacağız. Dario Moreno’nun daha görkemli etkinliklerle ve düzenlenecek bir enternasyonal Napolitan Şarkı Yarışmalarıyla anmak ve yaşatmak bizim vazgeçilmez idealimizdir..46 yıldır, yılda iki kez Bıkmadan, Usanmadan her zaman Dario Moreno’yu anıyoruz. Onun ankısına, <Geleneksel Dario Moreno Lokması> da döktürtüp, herkese dağıtıyoruz. Onu çok sevdiğimiz için Onu asla unutturmamaya çalışıyoruz. Dario Moreno 1921 yılının 2 Nisan günü Aydın‘ın Germencik’inde doğmuş, önce İzmir İkiçeşmelik’te ki bir Aile Evi’nde daha sonra Karataş semtinde adı verilen Asansör’e gidilen sokaktaki evde kısa bir süre yaşayarak sanatçı kişiliğini geliştirmiştir. Dünya çapında sanatçı olduğu günlerde Fransa’da kazandığı uluslararası ödülü alırken göğsünden Ayyıldızlı Bayrağımızı çıkartarak Binlerce insana İzmir’li Türk olduğunu haykırmıştır. Biz 1 Aralık Salı günü, Saat: 18.30’dan itibaren Karataş’ta bir süre yaşadığı evin önünde toplanıp Dario Moreno’yu şarkılaryla ve müziğiyle anacağız. Aşağıda ki Vasiyetini hep birlikte okuyacağız;
İzmir, Tatlı ve Sevgili Şehrim,
Bir gün Şayet Senden Uzakta Ölürsem,
Beni Sana Getirsinler. Fakat Mezarıma Götürülürken,
Öldü Demesinler, Uyuyor Desinler, Tatlı İzmirim.
Dario Moreno, bu anlamlı sözleriye İzmir Sevgisini ve vasiyetini açıklamıştır.
İzmir’in adını, fırsat bulduğu her ortamda Dünya’ya duyurmuş Darıo Moreno için, İzmiri Sevenler Platformu olarak her yıl doğum gününde ve ölüm yıldönümünde, düzenlediğimiz törenlerde farklı aktiviteler gerçekleştirmekteyiz. Bu yıl da; 1 Aralık 2015 Salı Günü müstesna sanatçılarımız Ruşen Özben , İlhan Telli, Linet Şaul, Maraş Nacaroğlu, Kemal Alşpayım, Işıltan Uşaklıgil ile ünlü yorumcu Serkan Ünlü gibi İstanbul’dan misafir sanatçıların da sahne alacakları konserlerinin yanı sıra, bu yıl çok özel sürprizlerimiz de olacak. Kübalı kadife sesli sanatçı Lorenzo Mok tarafından Deniz Ve Mehtap, şarkısı da özel istek üzerine, canlı performans olarak yine seslendirilecek. 47 yıldır büyük fedekarlıklarla devletin bile yapamadıklarını gerçekleştiriyoruz.Tek isteğimiz;Dario Moreno en başta olmak üzere düzenlediğimiz tüm bu etkinliklere tek beklediğimiz; Hakkımız olan ilginin gösterilmesidir…
Yorum Yazın
Facebook Yorum