SANCAR MARUFLU
Birinci Dünya Harbi sonrası, Emperyalist zihniyetin Sevr ve Mondros dayatmalarından sonra, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde ki bir avuç yurtsever Türk halkının da destekleriyle kutsal başkaldırının hazırlıklarına başlamışlardı. İzmir’de de çalışmalar Gazeteci Hasan Tahsin (Osman Nevres) ve arkadaşları tarafından sürdürülüyordu. Ancak; İzmir’in 15 Mayıs 1919’da ki işgali üzerine, Atatürk ve Arkadaşları programlarını daha öne alarak 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a çıktılar. Samsun’dan başlayan ve 9 Eylül 1922 günü İzmir’de sonuçlanan, “Anadolu İhtilali”nin ve “Milli Kurtuluş Zaferi”nin 95’nci yıldönümünü her yıl hiç aksatmadan kutlamak, Bana göre; onur ve gururların en büyüğüdür.
Ben, Sancar Maruflu olarak; gerçek bir “İzmir Şehidi Torunu” olarak; Milli Mücadeleyi İzmir’in Kurtuluş zaferi ile sonlandıran Yüce Atatürk’e ve dava arkadaşlarına, her daim minnet ve şükran borçluyum. “Mustafa Kemal’in Askerleri” denilen Süvari ve Piyade birliklerimizin 26 Ağustos’tan 9 Eylül’e, tam 15 günde Afyon’dan İzmir’e varışları hiç de kolay olmamıştır. Kuvvayi Milliyesi ile Efe ve Zeybekleri ile düzenli bir ordu yaratmış Gazi Mustafa Kemal Paşa,“Dünya Harpler Tarihi”ne geçmiş ve Dünya “Harp Akademileri”nde ders olarak okutulan emsaliz ve müstesna bir başarının kahramanıdır. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlatmıştır. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapılmıştır. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurmuştur. Böylece; “memleketin yönetimi doğrudan doğruya halkın iradesine” verilmiştir. Milli Mücadele’nin merkezi, artık Ankara olmuştur. Yurdun durumunu TBMM ile değerlendiren ve kurtuluş çarelerini arayan Atatürk, "Misak-ı Millî sınırları içinde vatanın bir bütün olduğunu ve parçalanamayacağı görüşünden hareketle, işgalci emperyalist ittifakla savaş kararını almıştır. Oluşturulan “kuvvayi milliyeci düzenli ordularla”, savaşa girilmiştir. İlk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine karşı kazanılmıştır. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, Birinci İnönü ve İkinci İnönü Savaşları kazanılmıştır. Yunanlılara ard arda büyük darbeler indirilmiştir. Bunun üzerine Mustafa Kemal, ordularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini vermiştir. Türk Askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uymuştur. ”23 Ağustos - 12 Eylül 1921” tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti “1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk kez toprak kazanmaya” başlamıştır. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "Gazi" ünvanı ve "Mareşal" rütbesi verilmiştir. 26 Ağustos sabahı başlatılan Büyük Taarruzun 30 Ağustos’ta başarıyla sonuçlanmasından sonra 9 Eylül 1922 sabahı İzmir'in kurtarılmasıyla yurdumuz emperyalist düşmandan temizlenmiştir. Düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yıl, “26 - 30 Ağustos arasında, Zafer Haftası” olarak zaten kutluyoruz… Ancak 9 Eylül’ler Milli Zaferimizin İzmir’de taçlandırıldığı ve İzmir’den tüm Dünyaya ilan edildiği günün adıdır. Bu nedenle <9 Eylül Kurtuluş Bayramı> olarak İzmir’de kutlanmalıdır. 9 Eylül Kutsal Zaferimizin 95’nci Yıldönümü, kutlu ve mutlu olsun. İŞTE; KATILIP İZLEMENİZİ DİLEDİĞİM; 9 EYLÜL ETKİNLİKLERİ: 3 gün sonra; 9 Eylül 2017 Cumartesi sabahından itibaren, Güzel İzmir’imizin her tarafında kutlayacağımız 9 Eylül 1922 Kurtuluş Bayramı, Türk ulusunu yok etmek isteyen emperyalist güçlere karşı; kadınıyla çocuğuyla, ordusuyla topyekûn kazanılmış bir savaşın ve ulusal benliğimizin kurtarıldığı kutsal bir tarihi günün adıdır. Emperyalizm’e karşı, tüm “3’ncü Dünya Uluslarının” örnek aldıkları ilk ve öncü bir “Zafer Destanı”nın İzmir’de sonuçlandığı gündür.
Bu yıl da İzmir’de “9 Eylül Kurtuluş Bayramı” coşkulu bir programla kutlanacak. DESİKÖB – Demokratik Sivil Kitle Örgütleri Birliği, İZSEV – İzmiri Sevenler Platformu ve “İzmir 68’liler Platformu”nun çağrısıyla, İzmirli “Demokratik Sivil Kitle Örgütleri”, 9 Eylül Sabahı Saat: 08.30’dan itibaren, Kemalpaşa Bel Kahvede başlayacakları etkinlikleri, Cumhuriyet Meydanında ki Çelenk Koyma Töreni, Konak Atatürk Meydanı’nda Hükümet Konağı’na Bayrak çekilmesi ve hep birlikte İstiklal Marşımızın söylenmesi ile taçlandırarak, gün boyu sürdüreceklerdir. Mutlaka katılımınızı dilediğim; etkinlik için; Hepimiz; <<Terörü Lanetleme ve Kurtuluş coşkusu>> yürüyüşüne de katılacağız… Yürüyüş sonrası toplanacağımız; Cumhuriyet Meydanı’nda ki etkinlikte de aktif görev alacağız… Sancar Maruflu olarak Bana gelince; Ben bu yıl da 9 Eylül 2017 Cumartesi sabahı Saat: 09.00’dan itibaren önce Konak Meydanı Hükümet Konağı’nın Önü’nde, Süvarilerimizin Nal Seslerinden çıkan kıvılcımları izleyerek, şanlı Ay Yıldızlı Türk Bayrağımızın Hükümet Konağı Balkonu’na çekildiğini göreceğim ve Süvarilerimizi alkışlayacağım. Saat: 10.00’dan itibaren ise; İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda olacağım. Mustafa Kemal’in Kahraman Askerlerini ve Tören Resmi Geçidini keyifle izleyeceğim. Daha sonra da; İzmirli Demokratik Sivil Kitle Örgütleri olarak, <Efsanevi Efe Babamız Merhum <Efe Kültürü Yazarı> Şeref Üsküp’ün> önderliğinde 60 yıldır, her yıl 9 Eylüllerde düzenlediğimiz; “Kemeraltı’nda ki geleneksel “Efe ve Zeybeklerin Buluşmaları Etkinliklerine” katılacağım. Saat:13.30’dan itibaren 60 yıldan beri yaşadığımız ve bu yıl da yaşayacağımız; Kemeraltı’nın, 2’nci Beyler Sokak’da ki “Üsküp Ailesi”nin <Hürefe Matbaa ve Antika Galerileri>’nin önünde; İzmir’imize, Türkiye’nin ve Ege’nin dört bir tarafından gelmiş “Efe ve Zeybek Kültürü” temsilcileri olan ve otantik efe ve zeybek giysileriyle ve yaşantılarıyla sürekli yaşayan ve yaşatan dostlarımla buluşacağım. 95 Yıllık Kurtuluş Coşkusunu bu kuvvacı dostlarımla paylaşacağım. Onlarla birlikte bu yıl da; <Harmandalı – Zeybek> Oynayacağım. Arzu eden herkesi, Bizlerle birlikte olmaya beklerim. Akşam ise Belediyelerimizin düzenledikleri fener alayları ve “9 Eylül Kurtuluş Bayramı kutlamaları” ile ilgili çağrıları ve davetleri var. Bu davetleri de özellikle değerlendireceğim. Eski yıllarda İzmir’de “9 Eylül Kurtuluş Zaferi”, İzmir Enternasyonal Fuarları’nın da açık olduğu süreç içinde coşku ve heyecanla kutlanırdı. Her yıl, 20 Ağustos’larda açılan ve 20 Eylül’lerde kapanan o görkemli 30 günlük fuarlarda; 26-30 Ağustos Zafer kutlamaları ile “9 Eylül Kurtuluş Günü kutlamaları” şölenler ve festivaller şeklinde görkemli ve renkli program güzellikleriyle yaşanırdı. Maalesef bu yıl fuarın 27 Ağustos 2017 günü kapatılması nedeniylei, fuar takvimi denk düşmedi ve dolayısıyla “9 Eylül Kutlamaları” da fuar sürecinin dışında kaldı. <<86’ncı İZMİR ENTERNASYONAL FUARI>> DEĞERLENDİRMEM: Bu yıl; 18 Ağustos 2017 akşamı kapılarını, 2 Hükümet Temsilcisi Bakan’ın da katılımlarıyla, <ENERJİ ve İNOVASYON> konseptiyle açan, Rusya Federasyonunun partner ülke, Muğla ilimizin ise konuk il olduğu ve bazı yabancı ülke temsilcilerinin de katılımlarıyla ve 1400 civarında yerli ve yabancı firmaların da katılımlarıyla düzenlenen, ancak; çok sönük bir Açılış Töreni ile tüm dünyaya kapılarını açmış bulunan, Folkart , Vestel ve Migros destekli “86’ncı “İzmir Enternasyonal Fuarı” mız, Bayram öncesi 27 Ağustos 2017 akşamı 10 günlük süresini tamamlayarak sona erdi. Araya Kurban Bayramını da içine alan 10 günlük tatil de girince fuarın değerlendirmesini yapma olanağını bulamadık. Bu yıl ki Fuarın en önemli ve en çok ilgi çeken özelliği, ticaret ve teknolojiden ziyade; çeşitli sanatçıların, tiyatro gruplarının ve gösteri gruplarının katıldıkları bedava eğlence etkinlikleriydi. Ayrıca çocuk, büyük herkesin ilgisini çeken muhteşem bir Dünya Lunaparkı’nın var olmasıydı… Bu arada; Usta Gazeteci-Yazar Elvan Feyzioğlu’nun, “İzmir Sanat Bahçesinde” düzenlediği harika Edebiyat ve Kültür Sohbetleri ve katılımcı konukları harikaydı. Ben; 1958 yılından beri tam 59 yıldır Açılış Törenlerinde ki coşkuyu ve heyecanı mutlaka yaşadım. Ancak son 4 yıldır, açılış saatlerinde ki değişiklikler, halkla paylaşılmadığı ve halkımızın da belki de özellikle bilgilendirilmemesi nedeniyle halktan çok uzak ve kopuk fuar açılış törenleri yapılıyor. Ve her yıl da mutlaka üzücü olaylar yaşanıyor. Fuar Yönetiminin de; bilgisiz, tecrübesiz ve <halka saygısının hiç olmaması> nedeniyle, her yıl coşkusuz ve buruk açılış törenlerini yaşanıyor. Oysa; “İzmir Enternasyonal Fuarı”, kendine özgü özellikleri olan farklı, ilginç ve ayrıcalıklı bir enternasyonal fuarcılık örneğidir. Dünya fuarları içinde çok özel bir konuma ve itibara sahiptir. İzmir Enternasyonal Fuarı, çok ciddi anlamda bir “halka kaynaşma” ve “halkla bütünleşme” etkinliğidir.
Sadece Ege’nin ve İzmir’in değil, tüm Türkiye’nin en önemli Cumhuriyet organizasyonudur. Dünyanın hiçbir ülkesinde İzmir Enternasyonal Fuarı’nın düzenlendiği Kültürpark’ın bir benzeri yoktur. İzmir’i seven herkes İzmir Fuarı’nı Sevmelidir. Ona evladı gibi sahip çıkmalıdır.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın yeni Cumhuriyet Türkiye’sini kurarken ilk kez İzmir’de başlattığı çağdaş atılımlar, özellikle 17 Şubat 1923 tarihinde yaşanılan “1923 İzmir İktisat Kongresi”, günümüzün Türk Fuarcılığını doğurmuştur. Türk Ulusu ve İzmirliler, İzmir Fuarı’yla övünmeli ve fuarına sahip çıkmalıdır. 1932'de şimdiki Fuarın kurulduğu ve istilacı düşmanın 9 Eylül’de kaçarken yakıp yıkarak harabeye çevirdiği yangın alanı denilen yaklaşık 985 Bin metrekarelik Kültürpark alanını; İzmir’in Efsane Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz ve arkadaşları, "Siz Bu enkazı, 40 yılda ancak kaldırabilirsiniz" diyenleri utandırırcasına 23 ay gibi kısa bir sürede tertemiz yaptırmayı başarmıştır. Tonlarca enkazı gece gündüz taşıyan at arabaların atlarından 168 tanesi ölünce; Dr. Behçet Uz, Kültürpark’ın Yapımında Ölen Atlar İçin; Prof. Heykeltıraş Şadi Çalık’a bir Anıt dahi yaptırmıştır. Dünya genelinde yapılmış ilk “Hayvan Dostu ve Hayvan Sevgisi Anıtı”, da eski hayvanat bahçesi alanı içinde korunmaktadır. Bu anıt; hepimizin onurudur.
Bizim gibi; 1950’li, 1960’lı, 1970’li, 1980’li ve 1990’lı yılların Fuarlarını Kültürpark’ta yaşamış olanların; Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosunda sahne alan Ankara Devlet Tiyatrolarını ve İstanbul Şehir Tiyatro’larını, Lüküs Hayat Opereti’ni, Buz Revüleri’ni, Enternasyonal Sirkleri, Akrobasi Sanatçıları’nı, Pala Halit Lakaplı Halit Karabilgin’in Palmiyeler Gazinosu Akşamlarını, Necdet Yazar’ın ve Osman Kavran’ın Behiye Aksoy’lu,Tanju Okan’lı,Ayla Dikmen’li, Zeki Müren’li Göl Gazinosu gecelerini, Bornova’lı Nuri Yalçuk’un İbrahim Tatlıses’li,Bülent Ersoy’lu, Muazzez Abacı’lı Lunapark Gazinosu Akşamlarını, Saffet Kuyaş’ın Mogambo da ki, Ali Ulutanır’ın Kübana da ki doyumsuz; Zeki Müren’li,Gönül Yazar’lı, Bülent Ersoy’lu,Nükhet Duru’lu ve de Özdemir Hazar ile Haşmet Uslu’lu Fuar Geceleri’ni, Cemal ve Atalay Noyaner’in oldukça renkli sanatçılardan oluşan Akasyalar Bahçesi’nde ki görkemli Akşam Sefalarını, İbrahim Nurbige’nin Atış Poligonu Gazinosu’ndaki Özdemir Hazar’lı Sohbetlerini, Egemen Bostancı patentli programlarla renklenen Ekici-Över Gazinosu’nu, Zeki Müren, Emel Sayın’lı ve Osman Yağmurdereli’li Manolya Eğlence Bahçesini, Müzeyyen Senar’lı Zeynep-Beşir Öğe’lerin Çamlık Senar Bahçesi’ni, Devlet ve Kent Protokoluna çalışan Park Restoran’ı, Hüseyin Türkmenoğlu’nun kaliteli Ada Gazinosunu, Paraşüt Kule Gazinosu’nu, Fethi Işık’ın Ferdi Özbeğen’li Kervansaray’ını, Zait Örel’in Coşkun Sabah’lı Golf Restoranı’nı,Safiye Ayla’lı Ayla-Mehtap Bahçesini unutmaları mümkün değildir. Ahh Nerede O Eski Fuarlar... 9 EYLÜL KURTULUŞ BAYRAMIMIZI kutlayarak, İzmir’li Sevgili Hemşehrilerime Sağlık - şans – başarı ve mutluluklar diliyorum…
Yorum Yazın
Facebook Yorum