AVNİ ERBOY
Son yıllarda futboluyla, daha düne kadar tütünü ve şimdi de zeytini ile dünyaca ünlü olan Akhisar sonunda stadına kavuştu ve futbol aşığı Akhisarlılar da 15 günde bir Manisa deplasmanına çıkmaktan kurtuldu. Aslında Akhisarlılar, Manisa’daki iç saha maçlarına zoraki gidiyor ve içlerine de sindiremiyorlardı… “Yeşil siyah aşk” ne yazık ki onları yollardan alıkoyamadı… Kendi sahalarındaki maç uğruna her seferinde 100 km. gitti geldi…
Akhisarspor’u yalnız bırakmayan taraftarı gerçekten kentine ve takımına sevdalı. Yürekten de bağlı. Akhisar’da spor tarihini araştıran, özellikle futbolda tozlu raflar içindeki “futbol tarihini” günümüze kazandırmak için büyük çaba harcayan Akhisar Spor Adamları Derneği Başkanı İbrahim Macana ve yardımcısı Emin Ali Otal çocukluk dönemlerinden bu yana can ciğer olduğumuz iki arkadaşım. İbrahim ile Matbaagücü futbol takımında birlikte futbol oynadık, Akhisar’ın Sesi Matbaası-Gazetesi’nde çalıştık. Daha sonra ben İzmir’e, İbrahim de Günaydın Matbaası’na İstanbul’a gitti… Emin ile futbol takımlarında hep bir arada olduk. Ama yıllara dayanan “gerçek dostluğumuz” hiçbir zaman bitmedi…
Akhisar’a sık sık olmasa da, gitmeden edemiyorum. Akraba, eş dostlarımız var. Tüm ailemin mezarları orada. En az ayda bir giderek ziyaret ediyorum. Onlara ve intikale göç edenler için duamızı esirgemiyoruz… Elbette atadan, anadan babadan kalanlara da bakmak gerekiyor. Büyüklerimiz de kadar doğru söylemiş: “Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ…”
Son gittiğimde kuzenlerim Sait ve Mehmet Sengel ile dükkânda sohbet ederken, İbrahim Macana ve Emin Otal’la karşılaştık.
İbrahim “Bize bir saatini ayır. Şu akigo nereden nasıl çıktı anlat. Biz araştırdık. O dönemi yaşayanlara sorduk. Seni işaret ettiler. Son olarak da rahmetli Atilla Çimen, fotoğraflarını gösterdi. “İşte belgesi dedi. Sen bu konuda ne diyeceksin? Çünkü senin için Akigo ismini koyan o’dur” diyorlar.
Rahmetli babam, Akhisar’da zamanın en iyi futbolcularından birisi olup, kemik kıran lakaplı bekmiş. Manisa Karması, İzmir Karması, Namık Kemal Lisesi’nde, Gençlikspor’da uzun yıllar futbol oynamış. Güneşspor’da da yöneticilik yapıyordu. O nedenle de her maça giderdim. 1968 yılında Akhisar Haber Gazetesi’nde spor haberleri yazmaya başlayınca da futbolun içine daha da fazla girdim. Ali Şefik Ortaokulu ve Akhisar Endüstri Meslek Lisesi’nde okuduğu dönemlerde çok meşhur olan ve maçları büyük ilgi toplayan gayri federe futbol takımları Karabulut, Gençlikgücü, Esnafspor, Matbaagücü’nde ama özellikle de Akgünspor’da futbol oynadım. Hatta bugün yaptığım spor yöneticiliğinin ilk derslerini de Akgünspor’un başkanı rahmetli Mehmet Emin Sapmaz ağabeyimizden aldım. Genç futbolcu olarak Akhisarspor formasını giydim. Akhisar Spor Salonu’nun açıldığı gün salona basketbol Genç Takımı kaptanı olarak ilk ayak basan oyuncu unvanı elde ettim. 1968 yılında Akhisar Kulüpleri ekonomik sıkıntı içindeydi. Birleşip tek takım yapmak istiyorlardı. Nitekim böyle bir teşebbüs oldu ve Akhisar çapında anket düzenlenerek renkleri de “Mor Beyaz” ismi Akhisarspor oldu. Ancak bu renkler benimsenmedi ve bir sezon ya oldu, olmadı Gençlikspor, Güneşspor, Doğanspor’un birleşmesiyle bugünkü Akhisarspor kuruldu. Kurucu başkanı Yılmaz Atabarut’tu. Evraklarının tamamını da bizzat, daktilo kullandığım için Atabarut’un yeğeni Kemal Şahin ile birlikte ofisinde doldurduk. Hatta isimlerden bir eksik vardı. Yılmaz Ağabey “senin emeğin çok. Kendini yaz” dedi. Yaşım 18 olmadığından dernekler masasından geri döndü adımı çıkarıp, Refik Demirel’in bir arkadaşının adını yazdık. Böylelikle listeyi tamamlayıp, dernekler masasına (O zamanki adıyla) teslim ettik. Akhisarspor remen kurulmuştu. O günden sonra hep Akhisarspor’un içinde oldum.
Şimdi gelelim Akigo ismine…
O dönem hep Akhisar’da gazeteye yazı yazıyor hem de İstanbul ve İzmir gazetelerinin Akhisar muhabirliğini yapıyordum. Gazetede ilginç haber olmazsa zor çıkıyordu. Bir gün Atilla Çimen (Kısa bir süre önce kaybettik. Nur içinde yatsın) “Terzide Kenan’a yeşil siyah forma diktireyim, maskot olarak sahaya çıkaralım. Sen de fotoğrafını gazetede çıkar. Almanya’daki annesi, babasına yollayalım. Sürpriz olsun” dedi. Kenan küçücük, deyim yerindeyse, çırpı gibi zayıftı. Tamam bir şey düşüneyim dedim. Gazetede Eskişehirspor’un amigosu Orhan’ın fotoğrafını gördüm. Efsane “Es Es Es… Ki ki ki…” tezarühatı vardı. Onlarda Es-Es varsa. Biz de de Ak Ak olur dedim ve “Atilla ağabey, sen formayı yaptır. Ama arkasına mutlaka amigo yerine AKİGO yazdır. (Eskişehir’in Amigo Orhan’ı varsa, Akhisar’ın da Akigo Kenan’ı var) diye haber yaparım. Böyle haber yüzde yüz çıkar” dedim… İlk maçta Kenan’ı Akigo yazılı formasıyla maskot olarak çıkardık. Ben fotoğrafları çektim. Gazetede yer aldı. Sonra da Akigo yazılarını sürdürdüm… Kenan’ı yazdım, taraftarı deplasmana giderken “10 otobüs Akigo Çanakkale’ye çıkarma yapıyor” başlığını attırdım. İşte o günden bu güne kadar geldi… Akhisarspor taraftarları Akigo olarak nam saldı… İyi ki o gün haberi yapmışız… Bugün Akigolar var…
Kenan Çimen de İzmir’de başarılı bir gazeteci oldu ve halen İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nda genel sekreter olarak görev yapıyor ve Akhisar Belediyesi’nde de fotoğrafçılık kursu veriyor…
Yorum Yazın
Facebook Yorum