Ülkemiz Türkiye sporun pek çok dalında uluslararası seviyelere ulaşmasına rağmen; spor yöneticiliği dalında özelikle futbolda beklenen ve istenilen çizgiye maalesef ulaşamamıştır.
Bir kulüp yöneticiliğine talip olanlar önce o işi her boyutu ile inceleyip, öyle karar vermelidirler.
Bir spor kulübünün içinde olan branşların takımları kendi güçleri içinde liglerinde şampiyonluğa da oynarlar düşmeden kurtulmaya da.Kulüp taraftarları her zaman başarı beklerler, çünkü onların sevmek ve desteklemekten başka sorumlulukları yoktur. Kazanınca mutlu olurlar, kaybedince üzülür, hatta küser yöneticileri ekipleri kınarlar..Bu gerçeği görüp yönetime talip olanlar İşi sonuna kadar götürmek durumundadırlar .
Teknik adamlar için bu davranış, kendi yapı ve kapasitelerine göre değişir.Tüm çareleri kullandıkları dalda başarılı olamayanların yerlerini o işi başaracak birisine bırakmaları normaldir. Amma:bir spor kulübünü yönetmeye talip olanlar alkışlanınca memnun, eleştirilince işi bırakmak durumunda değildirler. Özellikle mali bakımdan hiç birinin UEFA dan geçerli not almayan süper lig kulüplerinde durum böyle olmalı,yönetime talip olanlar,eleştirileri değerlendirmeli, çareler aramalı karalık günlerde kaçıp gitmemelidirler.Her dalda olduğu gibi sporda da yöneticilik böyle olmalıdır.
Yorum Yazın
Facebook Yorum