Toprak kıraç, ürün kısıtlı.
Geçim kayağı; koyun, keçi, sığır.
Okulu var, sağlık ocağı, PTT’si yok.
Şebekeli suya yeni kavuştu.
Her yoklukta olduğu gibi gençler göç etmiş.
Yaşayanların çoğu borçlu, sıkıntıda.
***
“ Allah sıkışanın yardımcısıdır” dualarının edildiği köye…
Bir gece yarısı, gökten bir şeyler düşer.
Köylü önce dolu zanneder, ama yerler kuru gökyüzü açıktır.
Kimse üzerine düşmez.
Üniversiteden bir hoca, köye gelir, göktaşların çevre tarla, yollara düştüğünü söyler, bir parça bulur, gösterir;
“ Bunun aynısını görürseniz, toplayın”
Ardından köye bir takım insanlar yığılır.
Başkan ülkenin adamları da vardır.
Taşı sorarlar, kimden ne buldularsa…
Büyüklüğüne göre 15, 25, 75 dolara satın alırlar.
***
Sarıçiçekliler mutludur.
Kadın, çocuk, yaşlı herkesi kafası öne eğik yerde taş aramaktadır.
Bulduğu saatte, alıcısı vardır.
Köye bereket gelmiştir.
Borçların bir bölümü ödenir, araba bile alanlar olur.
Dikkatleri çeker, çevre köylerden de gökten düşen taşları aramaya gelirler.
Dere, tepe, çayır, bayır karış karış taranır.
“ 1 Milyon dolarlık taş sattılar” dedikodusu yayılır.
***
Millet inanır da, devlet boş durur mu?
Maliye Bakanlığı harekete geçer.
Köyde kim ne taş buldu, kime sattı araştırılır.
Amaç; satılan taşların vergisini almak.
Köylüler, “ Gökten gelmiştir, vergisi mi olur” diye isyan eder.
***
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, internetten anket için sorar:
“ Vergi alalım mı, almayalım mı?”
23 bin kişi cevap verir.
Yüzde 71 “alma” der.
***
Gökten yağan taş, Maliye’nin incelemesinde.
Ama taşı bulan, satanlar çoktan yok oldu.
Kapanlar kaçtı, kalanlar “ Billâh, biz de yoktur” inkârıyla ağzını kapattı.
Taşı satanı da bulmak zor.
Vergisini de almak.
***
Olay fıkra değil gerçek.
Bu saatten sonra yapılacak tek iş…
Gökyüzüne gümrük koymak!
Giren, çıkanı takip etmek.
Alandan, satandan vergi almak!
***
Ne hallere geldik?
Allah hepimizin başına taş yağdırsın.
Felaketiyle değil…
Bereketiyle!
*******
Yorum Yazın
Facebook Yorum