ERDAL İZGİ
Sorun bugünün değil.
Birkaç yıl öncesinden başladı.
Artan nüfus, eskiyen binalar…
Marka firmaların çekilmesi…
Alışveriş merkezlerinin ön plana çıkması…
Apartman yaşamının sıkıcılığı…
Daha çok yeşil özlemi…
İzmir’in en ünlü semti Alsancak’ı boşalttı, bitirdi.
Alsancak’ın çöküşü Kordon’a yansıdı, eğlence, dinlence meranları bozuldu.
***
Oysa…
Alsancak tüm İzmirlinin buluşma adresiydi.
Dolaşma, piyasa yapma heyecanı başkaydı.
Şehrin göbeğinde sınırlı dar alanda kalıyordu ama…
Cazibesi iyi para ediyordu.
Metrekaresi 2-3 bin liradan kiralanan dükkânlar…
Boşaltılması için saçılan havaparaları…
Kurumsal firmaların kıyasıya rekabeti…
Alsancak’ı iyice uçurmuş, hatta şımartmıştı.
***
Artık…
Bu tablo bitti.
Talatpaşa, Plevne, Vasıf Çınar, Şair Eşref, Ali Çetinkaya bulvarları, Mustafa Bey, Kıbrıs Şehitleri caddebi, ünlü Gül sokak boş dükkânlarla dolu.
Dolar, euro ödemeli kira dönemleri kapandı.
Mülk sahipleri, geçmişin yarı üçte bir fiyatına kiraya vermek istiyor, kiracı bulamıyor.
Kira düştükçe, kalite azalıyor.
Bir zamanlar markaların süslediği işyerleri ya tekel büfesi veya telefon kartı satıcısı.
Bankalar bile terketti.
Üç metrekarelik bankamatikiği bir yere sıkıştırıyor, semti terkediyor.
Ticari yaşamın hareketliliği silindi.
Olağanlık, durağanlığa dönüştü.
***
Alsancak’ın çok katlı binaları yaklaşık yarım asırlık.
Eskidi, köhnedi.
Ekonomik ömrünü yedi.
Dönüşüme, yenilenmeye muhtaç.
Genç nesil, bunu bildiği için yeni yerleşimlere geçti.
Eskiler, geçmişin anısına direniyor.
Ama mutsuz, keyifsizler.
***
İzmir’in şiirsellliği, güzelliği tartışılmaz.
Her yönüyle değerdir.
Alsancak’a yeni bir ruh…
Yenilik, değişiklik, görsellik gerekli.
Küçük dokunuşlara ihtiyaç var.
İnsanların daha rahat, içiçe olacağı, araç trafiğinin az…
Sosyal hareketlilik ve etkinliklerin yoğun yaşanacağı düzenlemelere.
***
İstenirse hemen olur.
Ertelenir, ötelenirse…
Alsancak’ın sadece ismi kalır!
Yorum Yazın
Facebook Yorum