“Ümidini kaybedenin kaybedecek hiç bir şeyi kalmaz’’ Bu ülke için her konuda ümitsiz olamayız. Amma: üzülürüz. Hataları yazar, çözümlerini söylemeğe çalışırız. Yine konumuz ülkemizdeki spor politikası.
Osmanlı’dan bize kalan başlıktaki söz dizisi “Altı kaval üstü şeşhane’’ Biribirine uymayan parçalardan meydana gelmiş, çalışamaz bir yapıyı anlatmak için kullanılır. İşte bu bizdeki spor yapılaşmasının tarifi gibi geliyor bana.
Bakınız:
TC’nin temeli olan 1924 ve 1961 Anayasalarında SPOR yer almamıştır.
1982 Anayasasında 58 ve 59 maddeler SPOR adı altında gençlik ve sağlık sorunlarına yer verilmiştir.
Halen ülkemizdeki Milyarca TL ve Dolar bütçeli, borçlu, kulüpler Dernekler yasasına göre yönetilmektedirler.
Ülke sporunun hem yapılanma,hem de denetleme konuları ile ilgili açık ve seçik bir yasa yoktur.
Durum:
Kulüpler milyarlarca borç batağında, tüm spor dallarına bütçe ayıramadan ülke gençlerine değil, yalnız Profesyonel futbolu, basketbolu yabancı, çoğu emekli yıldızlarla doldurup, Ülke sporuna katkıda bulunduklarını düşünmektedirler
Ne Yapmalı?
*BMM’ne düşen bir görev, gerçek sporu ve organizasyonu bilenlerden meydana gelen bir araştırma grubu kurarak ÜLKENİN SPOR YASASINI hazırlatmasıdır. Bu bir vatan görevidir, Gençlerimizin ve geleceğimiz ancak böyle radikal bir çalışma ile garanti altına alınabilir.
Yoksa, emekli yabancılarla Futbol takımı küme düşerken, Milyon dolar harcayıp içinde 3 Türk’ün bulunduğu Basketbol takımı Avrupa şampiyonu olan, tam tabirle: “Altı Kaval üstü şeşhane’’ Spor kulüpleri ile yuvarlanıp gideriz.
Yorum Yazın
Facebook Yorum