Bugün mübarek Ramazan Ayının son Pazartesi günü. Mübarek Ramazan Bayramına 3 gün kaldı. Nasipse haftaya 13 Mayıs Perşembe sabahından itibaren Bayram’ın ilk gününü yaşayacağız. Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri, ard arda üç günden oluşan “Ramazan Bayramı” günlerini coşkuyla yaşayacağız. Tek tanrılı dinler içinde özellikle İslam Dini, biz insanların güncel yaşamına; sosyal, ekonomik ve teknik anlamda müthiş bir düzen ve dinamizm kazandırmaktadır. Yüce Tanrı, saptamış olduğu İslami uygulamaların tamamını insan yaşamının refahı ve mutluluğu için planlamış ve programlamıştır. İnsanların temizliklerine özen göstermeleri için abdest’i, hareketli ve canlı olmaları için namaz’ı, beşeri münasebetlerin ve sosyal yaşamın düzenliliği için kandil günlerini, paylaşmak, yardımlaşmak, tutumlu olmak ve sağlıklı yaşamak için ramazan ve bayram günlerini belirlemiştir. Yüzyıllardır yaşanılmış bu düzenli ve planlı hayat mozaiği sayesinde ahlaki ve sosyal temelleri güçlü İslam toplumları yaratılmıştır. Eski Ramazanlarda Cumartesi gecesi kutladığımız Kadir Gecesi çok önemliydi. İslam inancına göre Yüce Kur’an’ın Allah tarafından vahiy yoluyla İslam dininin Peygamberi Muhammed bin Abdullah’a ulaştırıldığı gece olan Kadir Gecesi’nin erdemlilik üstünlüğünün bin aydan daha hayırlı, yararlı ve bereketli olduğu inançların temelini oluşturmuştur. Kadir Gecesi Ramazan’ın 27’nci gecesidir. Yani Biz Bugün Ramazan’ın 29’ncu gününü yaşamaktayız. “Kadir, Arife ve Bayram” üçgeni, eski İslam geleneklerine göre, “üç aylar” olarak adlandırılan “kutsal üç Ay’ların” kutsal günleridir. Bu amaçla bu kutsal günleri anlamına uygun olarak yaşamak önemlidir. Kadir ve Arife; Ramazan Ayının final günleridir. İnsanların bayram mutluluğuna erişmelerinin müjdesini veren günlerdir. Kadir, Arife ve Bayram üçgeninin anlamı; Biz insanları; hayır, sevap, yardım yapmaya, birlik ve beraberliğe, dostluğa, kardeşliğe, sevgiye ve hoşgörüye yönlendirmektir. İnsanlar arasında paylaşımı, dayanışmayı, yardımlaşmayı ve birlikteliği sağlamaktır. Dini inançlarımızın ölçüsü ve seviyesi ne olursa olsun örf, adet ve geleneklerimizi, otantik değerlerimizle birlikte korumalıyız ve yaşatmalıyız. Bu tür güzellikleri yaşamanın yaz’ı kış’ı olmaz. Hayır ve sevap sıcak yaz günlerinde özellikle yapılmalıdır. İzmir gibi halkının yüzde 79’unun yoksulluk sınırında olduğu ve her gün 6-7 bin ailenin aç kalmama mücadelesi verdiği bir kentte fakirin fukaranın kollanması şarttır. 55 yıldır yönetiminde bulunduğum 74 yıllık ecdat yadigarı; İZFAK kısa adıyla anılan, “İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği’’miz başta olmak üzere pek çok İzmir’li ve Ege’li hayır kurumu, yardım ve sevap yapmak isteyenlerin hizmetindedir. İZFAK’ın 0530 548 24 79 ve 0530 513 42 64 no’lu telefonlarını arayarak, bölgemizdeki tüm hayır kurumları hakkında her türlü bilgiyi alabilirsiniz. Bana da bizzat ulaşıp, danışabilirsiniz. Maalesef yıllardan beri özellikle yaz aylarında süre gelen ve çoğu biz insanların tedbirsizliklerinden kaynaklanan Orman Yangınları ile ilgili acılarımız bir türlü durmak bilmiyor. Mayıs ayı başlarında olmamıza rağmen fazla büyümeden söndürüen bazı orman yangınları özellikle Ege ve Akdeniz’de dekarlarca ağaçlandırılmış alanın yanmasına neden oluyor. Büyük Orman Yangınları yaşamak istemiyorsak, yaşadığımız şu günlerde gerekli önlemleri almak zorundayız. Rahmetli Babam, Orman Yüksek Mühendisi Cevat Ziya Maruflu ile Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli Ormancılık ve Çevre Duayenlerinden ve son nefesini verene değin erozyon kontrolu ve ağaçlandırma hizmetlerini sürdürmüş, Orman Yangınlarının insanların ihmallerinden kaynaklandığını savunmuş, sayısız çevre ve ormancılık ödüllerin sahibi, Orman Yüksek Mühendisi Kemal Aşk Duayenimiz ile birlikte bıkmadan, usanmadan her yıl Mayıs aylarında kendiliklerinden Orman Teşkilatı sorumlularını ziyaret ederler ve Orman Yangınları için önlem alınmasını sağlarlardı. Orman ve Ağaç Severlere bir hatırlatma yapmak istedim
Çocukluğumun İstanbul’da ve İzmir’de geçen Ramazanlarını hiç unutamam. Baba tarafından İstanbullu, Anne tarafından has İzmirli olmam nedeniyle; her iki kentin Ramazanlarını ve Bayramlarını doyasıya yaşadım.
Ramazan Aylarında bu semtlerde geceyle gündüz birlikte yaşanırdı. Bölgenin ileri gelenleri, Bayram Arifesi bir plan dahilinde tespit ettikleri fakir-fukara’nın önceden yüzlerini güldürürlerdi. İzmir’de zaten o yıllara göre az sayıda olan fakir-fukara yedirilir içirilir ve giydirilirdi. İftar-sahur ve Bayram sofralarının fiyakasından geçilmezdi. Herkes refah içinde bayramlarını geçirirdi. İnsanlar gül gibi geçinsinler diye sofralarından gül reçelini, tatlı tatlı konuşsunlar diye bal’ı, tahini ve pekmezi eksik etmezlerdi. Son teravi namazından çıkışta muhitin ileri gelenleri tepsi içinde cemaatlara akide şekeri dağıtırlardı. “Akide şekerinin” anlamı, artık; ramazan akidinin tamamlandığını belirtmekti. Üç gün sonra Perşembe sabahından itibaren bir Ramazan Bayramını daha yaşayacağız. Şayet halimiz vaktimiz yerindeyse; karnımız iyi doyuyorsa; hali vakti yerinde olmayan fakir-fukarayı mutlaka düşünelim. Açların, yoksulların ve mağdurların çokça olduğunu unutmayalım. Bayram; insanlarımıza, birlik-beraberlik-dostluk-sevgi ve hoşgörü getirsin. Hayır ve bağış yapmak zevk ve mutluluğunu herkese tattırsın.
Tüm okuyucularımın ve ailelerinin, Ramazan Bayramlarını kutluyorum. Çok sevdiğim beş insanı; Duayen Piyanist Müzikoloğ Necdet Karar’ı, Dokuz Eylül Üniversitesi Kurucusu, Başkent Üniversitesi Ege Bölge Temsicisi, Rektör Prof. Dr. Namık Çevik’i, Duayen Cemiyet Önderi Tekin Çullu’yu, Milli Tenisçimiz ve Hayırsever işadamı Enis Berki’yi ve Türk Plastik İnşaat Endüstrisinün Kurucusu, Sayısız Hayır Cemiyetinin Kurucusu ve Yöneticisi, Spor ve futbol Duayeni Mazhar Zorlu’yu artık her Mayıs ayında ard arda anmakta kaderimizde varmış. İzmir Ticaret Odası’nın efsane Meclis Başkanı olarak bilinen, Ege’de ve İzmir’de pek çok atılımın öncüsü olmuş Tekin Çullu’yu 11 yıl önce toprağa vermiştik. Milli Teniscimiz, işadamı Enis Berki’yi 10 yıl önce Kültürpark Tenis Kulübü’nden uğurlamıştık. 50’nci Sanat Gecesinde ve 74’ncü yaş gününde sahnede, piyanosunun başında Müzikoloğ Necdet Karar’ı kaybetmiştik. 17 yıl önce 14 Mayıs 2004 günü 80 yaşında da; Türk İş Dünyası’nın Duayen İş Adamı Mazhar Zorlu’’yu yitirmiştik. Bu yıl maalesef “pandemi korunma önlemleri nedeniyle” “Geleneksel Mazhar Zorlu İzmir’e Hizmet Kültür ve Spor Ödüllerini” de sahiplerine veremiyoruz. Spor dünyasına bir sürpriz haber olarak duyuracağımız önemli bilgi ise; Konak’ta Konak Belediye Başkanımız Abdül Batur’un, Bornova’da, Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ’un ilgi ve destekleriyle çok yakında 2 ayrı “Mazhar Zorlu Futbol Tarihi Müze ve Kütüphanelerinin” Konak’ta ve Bornova’da açılacak olmasıdır. Kemal Zorlu’nun, Okan Yüksel’in, Dr. Şaban Acarbay’ın, Öcal Uluç’un, Gürkan Ertaç’ın öncülüğünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’de ve İzmir’de ilk kez böyle anlamlı bir olayı gerçekleştirecek olmanın mutluluğu içindeyiz.
Tekin Çullu’nun 11 yıl önce ani ve sürpriz ölümü herkesde şok etkisi bırakmıştı. 7 Mayıs günü sabah saatlerinde beni arayıp benim için düzenlenen “Vefa ve Sevgi Gecesi”ne çok arzu ettiği halde gelemeyeceğini söylemiş ve acı kanser gerçeğini ilk kez açıklayarak bana ve dostlarına veda etmişti. Prof. Dr. Erdem Tunçbay’dan inanılmaz haberi almıştım. İzmir Çarşamba Grubu’nun da müdavimi olan Tekin Çullu için Çarşamba Dostlarının aşağıdaki bildirisini okursanız Tekin Çullu’yu daha iyi tanıma olanağına kavuşursunuz.
Sevgili Tekin Çullu; Gönül Dostluğunu, fikirlerini, enerjini, açık yürekliliğini, zekanı, tevazuunu, gülümsemeni, kararlılığını, prensipli ve ciddi yaşamını, Dünyaya Hoşgörülü Bakışını, Hoşsohbetini, kaliteli, ince zarif ve nezaketli davranışlarını, Giyimini, saç, baş, bıyık tarzını Seni Tekin Çullu yapan her şeyini çok özleyeceğiz. Seni Daima; saygı, sevgi ve coşkuyla yaşatacağız. Bizi Işıklarınla Aydınlat.( İzmir Çarşamba Grubu Dostların)
17 yıl önce 14 Mayıs 2004 günü hayata veda eden; Cumhuriyet Türkiye’sinin kendi kendini yetiştirmiş en başarılı işadamlarından, kazancını her zaman halkıyla paylaşmış hayırsever insan, kültür-sanat ve spor camialarımızın hamisi, İzmir’i Sevenler Platformu’nu oluşturan 32 sivil toplum örgütünün Onursal Başkanı, Kuvayi Milliye Mefkuresinin 21’inci yüzyıldaki en başarılı temsilcilerinden, Atatürkçülük anlayışını yaşamıyla bütünleştirmiş Cumhuriyet Beyefendisi, Kemalist İşadamı Mazhar Zorlu’yu, İzmiri Sevenler Platformu(İZSEV)’in, Mazhar Zorlu Ailesi’nin ve Altay Sosyal Dayanışma Derneği’nin hazırladıkları programla ve çeşitli etkinliklerle andık.
Önceki hafta içinde Kardeşi Akalın Zorlu’yu da yitirdiğimiz Mazhar Zorlu’yu zaman geçtikçe çok farklı yönleriyle keşfetmeyi sürdürüyoruz... Mazhar Bey, İzmir’in kültür ve sanat yönüyle İstanbul’dan geri kalmaması için çok çaba harcamıştır. Altmışlı ve yetmişli yıllarda Kordonboyu’nda ki Bergama Restoran’ı yemekli bir Müzikhol olarak hizmete açmasının nedeni İzmir’de bir sosyal canlılık yaratmaktı. Mazhar Zorlu bu rüyasını gerçekleştirmiş ve başarılı olmuştur.
Mazhar Zorlu sayesinde Türk sanat ve pop müziğinin en ünlü sanatçıları ünlü Bergama Restoran Gecelerine renk katmışlardır. Münir Nurettin Selçuk, Zeki Müren, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Rüştü Şardağ, Nigar Ulueren, Hamiyet Yüceses, Samime Senay, Kutlu Payaslı, Serap Mutlu Akbulut, Behiye Aksoy, Recep Birgit, İsmet Yazar, Şükran Ay, Emel Sayın, Yıldırım Gürses, Gönül Yazar, Coşkun Erdem, Erol Sayan, Mustafa Kandıralı, Yılmaz Yüksel, Kaya Bekat, Arif Sami Toker gibi pek çok Türk Sanat Müziği Sanatçılarının yanı sıra; Sezen Cumhur Önal, Alpay, Dario Moreno, Tanju Okan, Ali Kocatepe, Fecri Ebcioğlu, Melih Kibar, Garo Mafyan, Onna Tunç, Necdet Karar, Ferdi Özbeğen, Coşkun Sabah, Ayten Alpman, Erol Evgin, Ertan Anapa, Yaşar Güvenir ve Şevket Uğurluer gibi pop ve enstrümantal müziğin emsalsiz sanatçıları da Bergama Restoran gecelerini renklendirmişlerdir... Ayrıca Şelale Uzgur ve Sezen Aksu gibi o günlerin yeni sanatçıları da Mazhar Zorlu’nun destek ve himayesinde ün yapmışlardır. Tanınmışlardır.
Gönlü ve kalbi zengin Mazhar Zorlu, Bergama Restoran’da; Vehbi Koç, Sakıp Sabancı, Rahmi Koç, Can Kıraç, İnan Kıraç, Erol Simavi, Ercüment Karacan, Haldun Simavi, Üzeyir Garih, Nejat Eczacıbaşı, İshak Alaton, Abdi İpekçi, Burhan Felek, Şükrü Gülesin, Nezih Demirkent, Namık Sevik ve Altan Erbulak gibi İstanbul’lu ünlü işadamı ve gazetecilerin yanı sıra; İsmet İnönü, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Kaya Erdem, İsmet Sezgin, İhsan Sabri Çağlayangil, Prof. Turan Güneş, Turan Feyzioğlu, Ferruh Bozbeyli, Kasım Gülek, Nihat Erim, Ekrem Ceyhun, Nuri Bayar, Aydın Yalçın, Yalım Erez gibi ünlü politikacılar da Bergama Gecelerinde ağırlanmışlardır.
Tam bir gönül adamı olan Mazhar Zorlu’nun edebiyat ve kültür dünyasından da her görüşten dostları vardı. Herkesle barışık bir insandı. Özellikle kızı Nihan Zorlu’yu çok küçük yaşlarda kaybedince kültüre ve sanata daha fazla zaman ayırır olmuştu.
Mazhar Zorlu’nun da, Tekin Çullu’nun da, Prof. Dr. Namık Çevik’in de, Enis Berki’nin de ve Necdet Karar’ın da yerlerinin doldurulması güçtür. Olağanüstü farklı kişilikler olduklarını, onların değerlerini zaman geçtikçe daha çok anlayacağız. Ruhları Şad olsun. Nur içinde yatsınlar. Onları özlemle seveceğiz.
Yorum Yazın
Facebook Yorum