ATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU
Damlacıklı Metin. İzmirli Metin. İzmirsporlu Metin.
Galatasaraylı Metin’dir. Milli Takımdır O!
Kentin mütevazı bir mahallesinde topla buluştuğunda onu keşfeden Adnan Süvari, bir gün kral olacağını düşünmüştü.
Mustafa Kemal Atatürk sevdalısı bir Kral!
“Galatasaray’da kaptanlık yaptığım zamanlarda yazı-tura yapılacağı vakit hep ‘tura’ derdim.
Varsın Atam`ın silueti yere değmesin!..”
Bugün Cumhuriyet’e, onun ‘En Büyük Değeri’ne saldırılar yapıldıkça Metin Oktay’ın bu sözleri gelir hep usuma.
Her biri ‘Sanat yapıtı’ goller atmış, tribünlerde özel seyircisi oluşmuştur.
Şiirler yazılmıştır onun için:
“Meşin topun kralı, goller sıralı
Ağlar bile delindi Metin topa vuralı
Metin sağ, Metin sol, Metin goool, Metin gol
Metin kafa, Metin şut Metin goool, Metin gol…”
Marşlara, kitaplara, Yeşilçam’a konu olmuş tek yıldız Metin Oktay!
Cemal Süreya’nın oya işlemesindeki gibi:
“Ensesiyle bile top alır. Baldırıyla, oyluğuyla, hatta bademciğiyle…”
Metin Oktay jimnastikçi, Lefter sanatçı.
Metin’de destan, Lefter’de roman.
Bu satırların yazarının da; futbolculuğunun son demine yetiştiği, gazete yorumculuğu sırasında da basın tribünlerinde, Kardıçalı Han’daki kendisine ait Gol Pup’ta Okan Yüksel Usta ve Nevit Tokdemir ile sık sık bir araya geldiği Metin Abisi…
***
Golcü, ‘Tek başına maç almak’ ne demek; maçına gelenler kitap okur gibi öğrenirdi.
Oynadığı 324 lig maçında 294 gol atmış, büyük bir rekora imza koymuştu.
Türk Futbolu’nun ünlü 3-1’lik 1956 Macar Zaferi’nde son golünü filelere bıraktığında yaşı 20’ydi!
Futbolunu; Şampiyon Galatasaray’ın ‘Gol Kralı’ apoletli topçusu olarak noktalamıştı.
Futbol sevdalılarına idoldü!
Seyircisi için ‘Sevgilim’ derdi, ardından eklerdi;
“Ben de Onların Sevgilisiyim!”
***
Hassas ve duygulu ruhu, adeta futboluyla yarışırdı. Bir örnek;
10 Haziran 1959.. Stat; şimdi tarih olan, o zamanki adıyla
‘Mithatpaşa’ yani İnönü… Oktay kendisine tekme atan oyunculardan birine yumruk atar.
Yugoslav hakem Markoviç oyundan atar.
Metin Oktay kendisine küfürler yağdırılan Fenerbahçe tribününe gidip belinden aşağıya doğru eğilerek selam verir.
Bu kez tribünler çılgınca onu alkışlar. Oyun 7 dakika durur ve yardımcı hakem Metin Oktay’ı sahaya geri çağırmak zorunda kalır!..
Bugün böyle bir şey olası mı?
Ya mütevazılığı? Şu sözleri çok iyi anlatır:
“Ben büyük yetenektim., doğru! Ama ne kadar da şanslıydım. Ben Turgaylarla, Kadrilerle, Suatlarla oynamasam ve başımızda bir Baba Gündüz (Kılıç) olmasa bu kadar büyür müydüm?”
***
‘En Büyük Fenerli Spor Yazarı’ İslam Çupi’ye göre, 1950’lerde İnönü Stadı’nın Kapalı Tribünü’ndeki iki direk arasına sığacak kadar az olan Galatasaray taraftarı sayısının statlara sığmaz hale gelmesinde en büyük paya sahip olan adamdır Metin Oktay!
Ölümünde de şöyle yazmıştır Çupi:
“İnsan sevgisi, insan dostluğu. Sempatikliği, sevecenliği, zarafeti, bir şeyler verme konusundaki tek taraflı yırtınışı ile bir adam sembolü, bir beşeriyet ilahı idi. Ben bu bendeki ölüme razı olurdum, keşke Metin’i yaşatabilse idi, bu ölüm…”
***
Metin Oktay oyunu; Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) verdiğini açıklayan ilk futbolcuydu!
Bir tren seyahatinde, Çetin Altan’a “Bizi sosyalist yaptın, ama sen aramızdan çektin gittin” diyen de oydu.
Futbolumuzun Spartaküsü Metin Kurt; Kral’ın bilinmeyen yönünü şöyle anlatmıştır:
“Dara düşen sporcuların ve dostlarının Hızır gibi imdadına -maddi veya manevi- yetişmiştir.
Denizler’in idamına karşı yürütülen kampanyaya bizzat katılmış, İstiklal Caddesi’nde imza toplamıştır!”
***
Gelmiş geçmiş ‘centilmenlik ve gol’ denince akla gelen ama adı hala hiçbir stada verilmeyen Metin Oktay ile Türk Futbol tarihinde ‘2 Şubat 1936’, bir kralın doğum tarihi olarak kütüğe geçti.
Kuşandığı 10 numaralı parçalı Sarı-kırmızılı formayı efsane haline getiren, kuşaktan kuşağa anlatılan Kral’dır Metin Oktay!
Bizi; gülümseyerek sonsuzluğa ‘merhaba’ diyenler öldürür.
Sadece zamanın değil günümüzün de yıldızı Metin Oktay gibi!..
O bir efsanedir. Biz ölürüz, efsaneler ölmez ki…
Yorum Yazın
Facebook Yorum