Dünyanın en pahalı benzinini kullan…
Elektrik faturalarındaki kayıp-kaçak parası nedir diye sorma…
Tükettiğin suyun iki misli katı atık bedelini öde…
Cep telefonlarına her ay bindirilen ücretleri görme…
Market rafında, çarşı tezgâhında döviz kuru gibi değişen etiketleri bilme…
Face, twiit, instagram, e-mail, gsm mesaj muhabbetine ödediğin harcamalara bakma…
Yabancı marka ayakkabına, üzerindeki tişört, yüzündeki gözlüğe avuç dolusu para harca…
Katlanan vergi, harç, pul, cezalarla ilgilenme…
Belediyenin çaya yaptığı 50 kuruşluk zamma kafayı tak!
Adama demezler mi?
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
Sormazlar mı?
Kabadayılığın, belediye çay bahçesine mi?
***
Son yılların en saçma eylemi, entelektüel kent Bodrum’da gerçekleşti.
Evi, arabası, giysisi, cep telefonuyla marka yarıştıran kitle, belediyenin çay bahçesinde toplandı.
Bağırmadan, çağırmadan protestoda bulundu.
1 TL’lik çay, nasıl 1,5 TL olurmuş!
***
Yerel medyayı çağırdılar.
Evden getirdikleri piknik sepetleri içindeki yiyecekleri masalara koydular.
Termosla, neskafeleri birbirine ikram ettiler.
Toplu görüntü verdiler.
Ardından belediyeyi kınadılar.
Gerekçe:
“Halkın, özel kafeteryalara gitme gücü yok. Belediye büfesi zam yapamaz!”
Masraf, maliyet sorgulamadan istedikleri:
50 kuruşluk zam geri alınsın!
***
Komik olmak…
Acınacak halimizi kapatmak için yaptıklarımızdır.
Sonra görülür ki, gülünecek halimiz aslında ağlanacak vaziyetimizdir.
Bodrum’un sosyal işgüzarlar gibi.
***
Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un yerinde olsam; “ Başımızın gözümüzün sadakası olsun” cevabıyla 50 kuruşluk bardak çay zammını geri çekerdim.
Komikliğe, utanma tadı verirdim!
Yorum Yazın
Facebook Yorum