Bu köşeden yaptığım çağrılara yanıt vererek, İzmir’li muhtaçlar için geçtiğimiz ramazan ayı süresince ve Bayram nedeniyle, Başkanı olduğum “İzfak” adıyla anılan “İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği”mize çeşitli bağışlar ve yardımlar yapan ve toplamda Yirmi Bin İzmirli muhtaç aileyi sevindiren, İzmirli merhametli ve iyiliksever bağışçılarımıza minnet ve teşekkürlerimi arzediyorum. Aynı ilgiyi “Kurban Bayramı”nda -1000- (Bin) TL. olarak belirlediğimiz “vekalet usülüyle kurban bağışı”nı, 74 yıllık kamu yararına Derneğimiz İzfak’a yaparak sürdürmenizi diliyorum. İki yıl önce bir temmuz ayında yitirdiğimiz Işılay Saygın, biz İzmir’lilerin en değerli hemşehrisidir. Türkiye’nin 25 yaşında en genç hanım Belediye Başkanı olarak seçildiği Buca Belediye Başkanlığının ardından, İzmir’in 6 dönem seçilmiş en vefalı Milletvekili olarak gönüllerde yerini almıştır. Kadın Haklarından Sorumlu Devlet Bakanlığı ile Çevre Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı görevlerinde bulunmuştur. Emsalsiz başarılara imza atmıştır. Atatürk Cumhuriyeti devrimci hanımefendisi olan Işılay Saygın, gerçek bir toplum önderidir. Demokratik Sivil Kitle Örgütleri Lideridir. İnsanlık ve toplum yararına sayısız başarılı hizmete öncülük yapmıştır. Türkiye’nin her yerinde en çok tanınan bir siyaset önderidir. Fakir-Fukara Anasıdır. Annesini ve Babasını onların adını vererek yarattığı eserlerde yaşatmıştır. Mütevazidir. Tevazu sahibidir. Gönül insanıdır. Kendisini kim ararsa arasın geri dönen, kendisini arayanlarla konuşan, onları dinleyen ve dertliler için çözüm üreten müstesna bir kişiliktir. Hangi görüşten, hangi siyasi partiden olursa olsun hiçbir ayırım yapmadan herkesle eşit dialog ve eşit dostluklar kurmuştur. Ayırımsız ve ayrıcalıksız herkese eşit hizmet üretmiştir. Bir memur çocuğu olduğunu hiçbir zaman unutmamıştır. Seviyesini, itibarını, istikrarını ve özverisini daima korumuştur. Onu çok seven, onun vefasını ve dostluğunu bilenler onu her zaman takdir etmişlerdir. Genç yaşta Türkiye’nin her yerinde Işılay Saygın adı yaşamakta, yaşatılmaktadır.
9 yıl önce bir temmuz sabahında eski Konak Belediye Başkanımız Hakan Tartan’ın bir vefalı davranışına daha yaşamıştık. Işılay hanım’ın Ailesiyle birlikte bir süre yaşadıkları Alsancak, 1399 Sokağa “Işılay Saygın Sokak”adının verilmesi mutluluğunu Işılay Saygın ile birlikte yaşamıştık. Yüzlerce Işılay Saygın Dostu, sevgi ve dostluk duygularıyla düzenlenen o töreni onurlandırmışlardı. İki yıl önce Işılay hanım, yaşamının en verimli dönemini sürdürürken mendebur, çaresiz bir hastalığa yakalanmıştır. Son günlerde özellikle başarılı hizmetler üreten ve sürekli toplum projeleri yaratan Işılay Saygın, her zamanki mütevazi tutumuyla dik ve doğru duruşuyla hepimizin gönüllerini fethetmiştir. Hiç unutamam 9 yıl önce Işılay Saygın Sokak’ın açılış töreninde en çok hoşuma giden şey; “Işılay Saygın Güzel Sanatlar Meslek Lisesi Müzik Bölümü” öğrencilerinin verdikleri mini konserdi. O günden beri sürekli mırıldandığım şarkı ise; gençlerin başarıyla yorumladıkları Fikret Kızılok’un “Bu Kalp Seni Unutur mu?” şarkısıdır. Işılay Saygın’ın yaptıkları çoktur. Daha da yapacakları vardı... Vefalı ve kadirşinast yüreklerin Işılay Saygın’ı ve hizmetlerini unutmaları asla mümkün değildir . İstanbul’da birlikte Kalamış Akşamlarında canlı performans olarak şarkılarını dinlediğim Rahmetli Müzik ve Ses Yıldızı, Diş Hekimi Arkadaşım Fikret Kızılok ne güzel şarkı yapmış; ”Bu Kalpler Sizi Unutur mu?” diyor…
Pandemi önlemleri süreci içine giren son 19 ay içinde İzmir’de çok önemli değerlerimizi kaybettik ve toprağa verdik. Çoğunun bilgilerini sizlere bu köşeden aktarmaya çalışıyorum. Geride bıraktığımız hafta içinde yitirdiğimiz, İzmir’in popüler ve çok sevilen simalarından Alsancak Kordonboyu’nda ki “Erol’un Yeri Restoran” ve pek çok örnek işletmesiyle ün yapmış Erol Birkan Ağabeyimiz, İzmir’in sosyal ve entelektüel hayatına, örnek işletmecilikleriyle renk ve canlılık kazandırmış mükemmeliyetçi bir insanlık ustasıydı. Önceki Cuma günü de, İzmir Kültürpark Tenis Kulübü’nün, İzmir Veremle Mücadele Cemiyeti’nin Kurucularından ve Başkanlarından, Karşıyaka Spor Kulübü’nde de başkanlık yapmış Merhum Dnt. Ali Halim Bayer’in büyük oğlu, Yüksek Mühendis Ersin Bayer’i Çeşme’de kaybettik ve toprağa verdik. Ersin Bayer, Almanya’da eğitim almış, Yaşar Holding’te üst düzey yöneticilikler yapmış, 70’li, 80’li ve 90’lı yıllarda İzmir’in en kaliteli işletmecisiydi. Mekanları cennet olsun. On Yedi Yıl önce 2004 yılının 7 Temmuz’unda, Yeni Foça’da Karşıyaka’lı Türk Kızı Özlem Eşsizhan ile İskoçyalı Davit’in evlatları olan 2,5 yaşında ki Ali Star Grimmosson’u bir magandanın serseri kurşununa kurban vermiştik. Aradan l7 koca yıl geçti. Bu acıyı hiç unutmadık. Bu acı olay sayesinde Biz, Ali Star’ın Dedesi Av. Tuncer Eşsizhan’ın öncülüğünde örgütlenerek Türkiye’de ilk kez l7 yıl önce “bireysel silahlanmaya karşı bilimsel ve sosyal mücadele atılımlarını” başlattık. Son kabül edilen “Hayvanları Canlı Kabül Etme yasassından” sonra, artık zorunluluğu olan yeni yasalar bekliyoruz. Türkiye’miz Demokratik Dünya ülkeleri içinde “sivillerinin en fazla silaha sahip olan ülkesi” durumuna gelmiştir. Türkiye’nin iki ciddi sorunundan “sporda ki şiddeti yaratan holiganizm’e karşı” önlem yasası çıkmıştı… Şimdi Biz heyecanla “maganda kültürünü” önleyecek “Bireysel Silahlanmayı Engelleme Yasasının” çıkmasını heyecanla bekliyoruz. On Üç yıl önce, 2008 yılının 6 Temmuz’unda, İstanbul’da 5,5 ay yoğun tedavi gördüğü hastanede mendebur kanser yüzünden vefat etmiş ve İzmir Karşıyaka Soğukkuyu’da toprağa verilmiş, Ege’mizin Duayen girişimcilerinden, İzmir’den çıkmış ilk ve tek Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı olmuş, Süleyman Demirel’in en son 49’ncu Kabinesinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, KSK’nin lisanslı Basketbolcusu Ersin Faralyalı’yı, İzmiri Sevenler Platformu Dernekleri olarak, 6 Temmuz Salı günü 2 camide hatim duası yaptırtarak, Alsancak ve Karşıyaka’da lokma döktürtüp, herkese dağıtarak ve huzurevlerine irmik helvası gönderterek anacağız. Ersin Faralyalı ile yarım asırı aşan dostluğumuz vardı. Onunla aynı dönem milletvekilliği yapan ağabeyim Selçuk Maruflu’nun da en iyi arkadaşıydı. Babası İktisatçı, Yazar Dr. Haluk Faralyalı ile Annesi Mükemmel insan Dilek Faralyalı’nın biz ellerinde büyüdük. Aile dostuyduk. Benim ilk İngilizce öğretmenim 8 yaş büyüğüm Ersin Ağabeyimdi. 2008’in 8 Temmuz’unda Ersin Faralyalı için İstanbul’da ki törenin ardından 9 Temmuz’da da İzmir’de EBSO önünde ve Karşıyaka Bostanlı Beşikçioğlu Camii’nde olağanüstü katılımlı 2 tören yapılmıştı. Türkiye’nin her tarafından Ersin Faralyalı’nın dostları ve sevenleri İzmir’de buluşmuşlardı. Ben Ersin Faralyalı’nın İzmir’deki en yakın dostlarından biriydim. Tedavi için İstanbul’a gitmeden önce Faralyalı ile her hafta mutlaka mensubu olduğumuz Çarşamba Grubu’nda bir araya gelirdik. Karşıyaka’ya birlikte dönerdik. İstanbul’daki tedavisi sırasında da, defalarca İstanbul’a ziyaretine giderek kendisini, yakından görüp, konuşabilme olanağını yaşamıştım. Ziyaretlerimizden birini de, ölümünden 3 ay önce Mayıs ayında, 9’uncu Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel ile birlikte yapmıştık. Türk Başarı Ödülleri Kurulu’nun Onursal Başkanı olması sıfatıyla Süleyman Demirel ve aynı kurumun Genel Röportörü olarak ben; Sevgili Faralyalı’ya ‘’Son 30 Yılın En Başarılı Toplum Önderi Ödülü’’nü Hastane’de ki odasında sunmuştuk. Çok mutlu olmuştu. İlk torunu doğduğu için de ayrıca son derece sevinçliydi. Evlatları Ahmet ve Serdar, Kardeşi Hikmet, gelin kızları ve Kadim Dostu Şevki Figen, Faralyalı’ya son günlerinde en yakın isimlerdi. Ersin Faralyalı’ya son yıllarında en çok destek olan kişi Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) Başkanı Merhum Kaya Tuncer’dir. Kaya Tuncer, Faralyalı’nın da kurucusu olduğu “Ege Serbest Bölge”de, Faralyalı’ya Büyük Yetkilerle Donanmış ‘’Danışman Yöneticilik’’ görevi vermişti. Faralyalı’nın psikolojik ve sosyal anlamda onare olmasını sağlamıştı. Ayrıca Faralyalı, ESBAŞ’dan kazandığı parayla ekonomik durumunu da düzeltmişti. Ersin Faralyalı 69 yıllık onurlu bir yaşamın adresidir. Maddi anlamda hiç kimseye muhtaç olmadan ölmüştür. Evlatlarına tertemiz bir geçmiş bırakmıştır. Son yılların bir değerlendirmesini yapacak olursak; İzmir’e en çok hizmet eden Bakan ve Milletvekilidir. Ersin Faralyalı; ciddi, prensip sahibi, yapıcı, yaratıcı, hoşgörülü, herkesle dost olabilen, fikir namusu olan, sempatik, hassas, duyarlı, atak, dayanışmacı, paylaşımcı, işini şansa bırakmayan, bilime ve birliğe, beraberliğe inanan, Kul hakkı hiç yememiş, merhametli, vatanını ve halkını yürekten sevmiş, mükemmel bir kişilikti. Onunla birlikte, çok anım var. Bunları kısa zamanda toparlayıp bir kitapcık halinde, resimleriyle yayınlayacağım. Aradan On Üç yıl geçmiş olmasına rağmen Ersin Faralyalı’nın kaybı telafisiz ve tesellisiz acımızıdır. Ruhu şad olsun, Işıklar içinde yatsın. 9 yıl önce Ersin Faralyalı ile aynı günde yitirdiğimiz İzmir Tıp ve sağlık dünyasının, çocuk ve çocuk hastalıkları duayenlerinden Prof. Dr. Müfit Arcasoy’u da andık. 26 yıl önce, 1995 yılının 10 Temmuzunda, Doç. Dr. Ergun Göksan’ı yitirdik. İzmir’de turizm ve tanıtım faaliyetlerinin ilk önderlerinden ve Eşi Helga Göksan ile birlikte “Ege Tur” u kuran, ilk Turizm Acentacılarından, ayrıca “ilk turizm acentacılığı meslek örgütü” ESAD’ın da kurucularından, İzmirli gazetecilerin ve halkla ilişkiler uzmanlarının ilk fakültesinin de kurucularından olan Ergun Göksan Hocamızı eşi Helga Göksan ile birlikte anıyorum. Ayrıca; On Bir yıl önce 11 Temmuz 2010 günü yitirdiğimiz Gazino ve eğlence dünyasının İzmir’li öncü ve önderlerinden, Akasyalar ve Maksim’lerin yaratıcısı, iyiliksever Dostum Atalay Noyaner’i de, 11’nci yıldönümünde anacağız. Hepsinin Ruhları şad olsun. İyilikler ve güzellikler hiç eksilmesin.
Yorum Yazın
Facebook Yorum