Yıl 1992.
İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde oto boyacısı çırağı 15 yaşındaki Hasan Bal, ortadan kaybolur.
Köşe bucak aranır, ortada yoktur.
İki hafta sonra ormanlık alanda yanmış halde otomobilin içinde 19 yaşında aynı zamanda Fransız vatandaşı Semra Sandrine Ürker’in cesedi bulunur.
Bir gün sonra da aynı bölgede çırak Hasan’ın.
Defalarca saplanan tornavidayla katledilmiştir.
Selma’nın kocası, çırağın patronu Ramazan Ürker, zanlı olarak aranırken kayıplara karışır.
Cinayetin tek faili olarak düşünülür, sır olmuştur.
İki yıl sonra aynı bölgede toprağa gömülü erkek cesedi bulunur.
Kişinin aranan Ramazan Ürker olduğu anlaşılır.
***
Üç cesetli seri cinayeti kim işlemiştir?
Ramazan’ın kardeşi Mehmet Ürker gözaltına alınır.
Suçlamaları ağlayarak reddeder. Delil yetersizliğinden serbest kalır.
***
Soruşturma, inceleme aylarca sürer.
Üç maktullü dosya “faili meçhul” etiketiyle rafa kaldırılır.
İlçede her savcı değiştiğinde dava dosyası, Semra’nın babası Haydar Özgün tarafından gündeme getirilir.
Yıllar sonra…
2011’de toprağa gömülü erkeğin Ramazan Ürker’e ait olmadığı iddiasıyla mezarı açılır, DNA testi yapılır, kesinlik kazanır.
Meçhul katilden hala iz yoktur.
***
Dosya 2012’de zaman aşımına uğraması gerekirken, Ramazan Ürker’in kardeşi Mehmet’in ifadeleri bir kez daha incelenir. Dava süresi 10 yıl daha uzatılır.
Mehmet kahvehane işletmekte ve üç çocuk babasıdır.
Israrlı inkârları serbest kalmasını sağlar.
***
İlçeye son atanan Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Sağlam ile Jandarma komutanı Yüzbaşı Erhan Gönülbağı, bugün hayatta olmayan tanıkların ifadesi, cinayetlerle bağlantılarıyla arapsaçına dönen, yüzlerce sayfa dosyayı alır, parçalara ayırır.
Her olay ayrı incelenir, üç dosya haline getirilir.
Çözümlenemeyen olayın çarpık, karmaşık, çelişkili yanları orta çıkarılır.
Eldeki delillere göre şüphe, Ramazan’ın kardeşi, Semra’nın kayınbiraderi, çırağın yanından ayrılmadığı Mehmet Ürker’de yoğunlaşır.
Bu arada, sürpriz ifadeler alır. Konuşmayanlar konuşur.
Makul şüphe, kuvvetli şüpheye dönüşmüştür.
Sebep; Mehmet’in Semra’ya âşık olması, çırağın bunu bilmesi, sonra da ağabey Ramazan’ın öğrenmesidir.
Bu gerçek, üçünün de canına mal olmuştur.
***
Mehmet 24 yıl önceki gibi reddeder, sonra “susma hakkını” kullanır.
Yeni ifadelerle mahkemeye sevk edilir ve cezaevine konulur.
Davanın duruşması İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’’nde yapılacak.
Gizli ifadeler o zaman açıklanacak.
Kemalpaşa’da çeyrek asır gün ışığına çıkarılamayan, benim de gazeteci olarak aylarca takip ettiğim seri cinayetler, çıplaklığıyla sergilenecek.
Belki de…
Ağzına kilit vuran Mehmet Ürker, çözülecek.
Veya direnmeye devam edecek.
Mahkeme, bulgular üzerinden adaleti yerine getirecek.
***
Bir Başsavcı ile Jandarma Komutanı’nın titiz, sabırlı, akılcı ve ortak çalışmasının sonucu olarak.
Yorum Yazın
Facebook Yorum