Üç tarafımızın denizlerle kaplı olmasına karşın denizlerimizden yeteri kadar yararlanamadığımız genel bir kanıydı…
Ulaşım, turizm, buna benzer ticari ve ekonomik olaylardan tutun da denizlerimize sahip çıkamamamız, kirletmedeki ustalığımız, aklınıza ne gelirse… Her konuda pek çok geride kalmışlığımızı hep gündeme getirir ve alacağımız önlemleri tartışır dururuz…
Biz sorunlara çözüm üretmeye çalışmak için söz düellosu yaparken, kelimenin tam anlamıyla “eller aya, biz yaya…” lafını ağzımızda geveleyip duruyor sonra da “vah… vah…” diyerek dövünüyoruz!
Denizlerden “Türk Sporu” ve sporcusu da gerektiği kadar yararlanamıyor ve “deniz kıyısı” olan kentlerimizde bile “ayağını suya sokmayan” gençlerle tanışmanın ezikliğini yaşamıyor değiliz… Gerek suyun üstü ve gerekse suyun altında olsun sporumuzda son yıllarda bir hareketlenme oldu. Sualtı Sporları Federasyonu’nun özelikle işi bilir başkanı Doç. Dr. Şahin Özer ve yönetimi bu konuda gösterdikleri çabanın sonuçlarını almaya başladı.
Peki “altta hareket varsa, üstteki durum nedir?” diye soracak olursanız… Denizin üzerinde çoğu kez “denizin papatyaları” olarak isimlendirilen yelkenleri bu son iki yıldır daha çok görmeye başladığınızı tahmin ediyorum. Yelken Federasyonuna kadın eli değmesinden öte, “yelkenci kadın başkan” marifetiyle bu sporda inanılmaz bir atılım oldu. “Olimpiyat Kotası” erken alındı ve dünya, Avrupa çapındaki başarılar peş peşe gelirken, dereceler de üst limitlere taşındı.
Yelken Federasyonu başkanlığına seçildikten sonra kollarını tamamen sıvayan, yelken kulübü eski başkanı ve faal yelkenci olması nedeniyle de sorunları çok iyi bilen Özlem Akdurak, öncelikle denizle küsmüş olanları yeniden barıştırdı ve denizin üzerinde yelken sayısının kat ve kat artmasını sağladı. Federasyona sponsorlar bularak, onları aracılığıyla kulüplere destek oldu. Çok sayıda organizasyon yaptı, sporcuların daha fazla yarışıp tecrübe kazanması için çalıştı. Özellikle de tüm yelken kulüplerine eşit mesafede yaklaşıp, “senin gözünün üzerinde kaşın var” demedi ve “hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” felsefesiyle hareket etti.
Bugün çeşitli il ve ilçelerdeki yelken kulüplerini göz önünde bulunduracak olursanız, yelken gibi ağır ve masraflı sporda, kulüp ile sporcu sayısının artması tek kelime ile federasyonun başarılı çalışmalarının eseridir. Özellikle yaz aylarında denizin üzerindeki yelkenliler yüzeyi kaplarken adeta “papatya bahçesi”ni andırmaktadır…
Denizden yararlanmak, çocuklarımızın bu spora daha fazla gönül vermelerini ve çok sayıda şampiyon yetiştirmek hedeflendiğini göz önüne getirirsek, kesinlikle Spor Bakanlığının bunu görmemezlikten gelmemesi gerekir. Gençlik Spor Müdürlüğü gerekli desteği zamanında vermeli ve yepyeni büyük şirket ile holdingler de denizin bu güzelliklerine sponsor olmalıdır.
Yelken Federasyonun kadın, özellikle de yelken sporunun içinden gelmesi “Türk yelkenciliği” ve yelken kulüpleri için büyük şanstır. İzmirli olan Özlem Akdurak bugüne kadar yaptığı başarılı çalışmalarını bundan böyle de devam ettirecektir. Bugün dünya ve Avrupa çapında elde edilen büyük başarılarda en büyük katkı da kendisine aittir. Bunun nedeni de dümeni doğru kullanmasından kaynaklanmaktadır.
Dünya ve Avrupa çapındaki başarılı sonuçlardan sonra “Olimpiyat Vizesi”nin de alınmasıyla hedef tutturulmuştur. Şimdi gündemde daha büyük başarılı sonuçlar olduğunu görmekteyiz. Eskiden Türk Karasularında bile ender görülen başarıları okyanuslarda yakalayan Türk Yelken Sporu ve sporcuları gerçekten övgüyü hak etmektedir.
İsterseniz başarılı sonuçlardan bir kaçından da söz edeyim. Laser 4.7’de Yılkan Timurşah önce Avrupa İkincisi daha sonra Dünya şampiyonluğunu elde etti. Aynı kategoride Yalçın Çıtak da Avrupa Şampiyonu oldu. Danimarka’da Olimpiyat Test Yarışı’nda 470 sınıfında Deniz-Ateş Çınar kardeşler (FB) şampiyon, Marsilya’da düzenlenen World Cup Final Serisinde Alican Kaynar (FB) 4., ABD Miami’de yapılan 2018 Dünya Kupası Miami serisinde Alican Kaynar 3., Japonya’da (Enoshima) 470 gençler Dünya Şampiyonasında Beste Kaymakcı-Simay Arslan (FB) 5., Fransa’daki 470 şampiyonasında Deniz-Ateş Çınar kardeşler ikinci, İtalya’da Optimist Avrupa Şampiyonasında Milli Takımımız ikinci, ABD’de (Corpus Christi) World Sailing Gençler Dünya Şampiyonası’nda Atıl Api-Oğuz Er (İst) 4., Hollanda’da (Scheveningen) Optimist Avrupa Şampiyonası’nda Meriç Erdağlı (Tekirdağ) 5. oldu. Son olarak da Olimpiyat Kota yarışmalarında Finn sınıfında Alican Kaynar, Laser Radial’de Nazlı Çağla Dönertaş olimpiyat kotalarını alan sporcularımız olarak alkışlandı. Bu tüm branşlarda aşılan ilk olimpiyat kotası olmasıyla da oldukça anlamlıydı…
Özetle; başkan Özlem Akdurak ile Türk Yelkeni doğru rotada…
Yorum Yazın
Facebook Yorum