Onun sesini 1938’de evimize gelen ilk radyodan duymuştum. Haberleri, yorumları ailecek ondan merakla dinlemiştik. 2’nci Dünya Savaşının sona erdiğini de ondan duyduk. Zor şartlarda, kısıtlı olanaklarla devletin sesini ülkeye duyuruyordu. Yıllar geçti. Adı TRT oldu. Kanalları, imkanları çoğaldı. Son yıllarda TRT 1’in haber sunuşunu Devletin sesi ve ciddiyetine uygun bulmadım. Uzun bir süre İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya’daki devletin sesini duyuran televizyonları izledim. Ciddi idiler, cinayet haberleri, magazin tipi haberler bu kanallarda yoktu. Geçen hafta TRT Spor’da Türkiye- Hırvatistan maçının 2’nci devresi örnek bir skandal oldu. Maçı anlatan spikerle görüntü veren ekip arasında senkronizasyon (uyum) kayboldu. Spiker başka anlatıyor, görüntü başka gösteriyordu. Hemen Ankara TRT’yi aradım, haber vereyim diye. Cevap veren telefondaki ses, satış şirketlerinin aynısı idi: “Daha sonra arayın” Sonra baktım bu hatadan dolayı ÇIT yok. Ben de bugünkü yazımda kamuoyu adına görüşlerimi yazmaya karar verdim
*TRT, özellikle TRT 1 daha ciddi haberlere yer vermeli, verirken de ciddi sunmalıdır. Çünkü, devletin sesidir. Ülke halkını aydınlayacak, şüphe edilemeyecek ve herkesin anlayacağı tarzda haberler sunmalıdır.
*TRT’nin diğer kanallarının araştırma grupları da dünya televizyonlarını izleyerek sunumlarını yeniden gözden geçirmelidirler.
*TRT SPOR’a gelince. 50’den fazla spor federasyonunun ve spor dalının bulunduğu ülkemizde yalnız ve yalnız Futbol Süper Ligi’nin tartışıldığı orta oyununa benzeyen, (diğer özel kanallara özenen) saygı uyandırmayan tartışmalar, yorumcular yerine; bu kanalın haberlere, öğretici programlara yer vermesi yerinde olur kanısındayım. TRT Devletin sesidir. Bu ağırlığı, bu ciddiyeti taşımak zorundadır.
Yorum Yazın
Facebook Yorum