“Modern futbol”un Türkiye'de başlangıcı olan 19. yüzyılın başlarında ilk oynanmaya başlandığı yer “Futbolun beşiği” olarak adlandırılan İzmir’dir…
O dönemlerdekli anlayışia göre, futbol İslam gelenekleriyle bağdaşmadığından bu spor dalının oynayanlar Müslüman olmayan azınlık mensuplarıydı. Rum, Ermeni, İngiliz ve İtalyan asıllılar, kendi aralarında kurdukları takım ve kulüplerde futbol oynamaya başladılar. 1877'de İzmir'de futbol, azınlıkların oynadığı, Müslümanların da seyrettiği bir oyun olarak dikkati çekti. İzmir'de Giraud, Chernaud ve Whittal aileleri futbolun öncüleriydi. 1894'te İzmir'de kurulan Football Club Smyrna (İzmir Futbol Kulübü), 1906 Ara Olimpiyatlarına katıldı ve Danimarka takımının ardından ikinci oldu.
“Türk Futbol Tarihi”nde futbolun ilk oynandığı yer olarak sayfalarda yerini alan “İzmir futbolu” o günlerden bu günlere gelindiğinde her geçen yıl ivme kaybetmeye devam etti… İşte bu günlere de gelindi…
Bugün “Türk Futbol Tarihi”ne “Statsız İzmir” olarak geçen ve bu uğurda neredeyse “Dünya rekoru”na ulaşacak “İzmir futbolu” için mizah tarafı çok olan yazılar her geçen gün artarken, malzemeleri de çoğalıyor.
Bırakın İzmir’i Anadolu’nun her köşesindeki futbol sohbetlerinde İzmir konusu açıldığında “Senin bir stadın yok, takımın mı olsun” sözlerini duymak insanın içini acıtmıyor da ne yapıyor?
Acaba İzmir Milletvekilleri, İzmirli siyaset adamları, belediye başkanları bu söze kulaklarını mı tıkadı?
Bugün Karşıyaka 20 yıl sonra yeniden “düşme acısı” yaşadı. 1. Ligde, 13 sezon mücadele ederek taraftarının “Ne zaman gelecek o sene” tekerlemesiyle büyüdüğü ilçesinde bir stat olsaydı, durum acaba böyle mi olur, yoksa Kaf Kaf şarkılarıyla şampiyonluk mu kutlanırdı?..
Elbette düşmesinde idari hataların suçu yok değil. Belki de en büyük suçlu yönetenlerde..:
Ama gelin görün ki; bahane hazır: “Bir stadımız olsaydı…”
Elbette bir stadımız olsaydı…
Bugün olan statlarımız bile yerle bir edildi…
İşte Alsancak Stadı…
Örnek 2: Karşıyaka Stadı…
Örnek 3: Göztepe Stadı…
Yıkıldı, yapılamadı… Yapılamıyor… Yapılacak mı? ALLAH bilir!..
“Statsız İzmir”de futbol olsa ne olur, olmasa ne olur!..
Karşıyaka’yı bırakın, İzmir Küme düşmüş, kimin umurunda!..
“Balık baştan kokar” derler ya…
İşte o misal…
Şöyle bir dönüp de “İzmir futbolu”na bakın… Seçim öncesi, seçim süresi ve seçim sonrası!..
Ümitler, vaatler ve hayaller…
Al birisini, vur diğerine…
Bugün İzmir’de her gün tadilat ve tamirat yapılan, yeni bir stat yapılacak kadar para harcanan yine de her tarafı dökülen Atatürk Stadı…
Buca Belediyesi’nin eski başkanı Cemil Şeboy’u mahkemeye taşıyan Buca Arena…
Altay’ın “rica minnet açtırdığı” çadır tiyatrosunu andıran Buca Şehir Stadı…
Başka…
Yok, yok, yok!...
Pardon…
Nizami olmayan, suni çimi söküldü, sökülecek, sürekli yama yapılan amatörlerin oynadığı tribünsüz, soyunma odasız, tel örgüsüz semt sahalarını unuttum…
Siz yarın çıkıp da, bunları da “stat” diye sayarsınız…
Yorum Yazın
Facebook Yorum