20 AĞUSTOS 2016 CUMARTESİ günü 26 yıl önce bir fuar açılışı gününde, 20 Ağustos 1990 günü, çok genç yaşta hayata veda eden, İzmir Sevdalısı, Milli Sanatçımız AYLA DİKMEN’i andık. Mensubu olduğu, İZMİR İL FAKİRLERİNE YARDIM DERNEĞİ olarak; 2 Camide Kuran okundu, Hatim Duaları yapıldı. 500 Aileye Lokma döktürtülüp, dağıtıldı. 22 Ağustos Pazartesi akşam’a doğru Altıdağ Kokluca Kabristanında ki kabrini ziyaret edeceğiz. Sevgilisi, Issız Adam Enis Berki ile birlikte Ayla Dikmen’i yad edeceğiz. 5 gün sonra 85’ncü kez açılacak olan “İzmir Enternasyonal Fuarı”, Dünyanın en eski fuarlarından biridir ve 93 yıllık Cumhuriyetimizin eseridir. Merkezi Paris’te bulunan 91 yıl önce Milano’da kurulan, Dünya Fuarlar Birliği “UFI”nin ise 69 yıllık üyesidir. UFI’ye kabul edilen ilk ve tek Türkiye Fuarıdır. Türk Ulusu ve İzmir’liler İzmir Fuarı gibi bir Cumhuriyet değerine sahip oldukları için övünmelidir. Tüm dünya fuarlarının tanıdığı ve her yıl heyecanla izlediği, oldukça itibarlı bir geçmişe sahip olan ”İzmir Enternasyonal Fuarı”mızın, 5 gün sonra, 26 Ağustos 2016 Cuma günü, Saat: 18.00’de, Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda yapılacak Açılış töreninde; Darbe girişimi sonrasında da çalkantıların yaşandığı, darbe ve terör şehitleri acılarının hüzne dönüştüğü şu günlerde her ikisi de İzmir Milletvekili olan; T.C. Başbakanı Binali Yıldırım ile Ana Muhalefet, C.H.P. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Fuar Açılışında yan yana gelerek, el ele tutuşmasını, İzmir’den tüm dünyaya, <Barış, Sevgi ve Hoşgörü Mesajı> vermelerini, vatansever bir kişi olarak istiyorum. Bu Benim en büyük arzum ve beklentimdir. Evet; 15 Temmuz’dan beri, Türkiye’mizde yaşanılmış doğruları izleyicilerine doğru yansıtmayan, FETÖ örgütünden aldıkları profesyonel destekle, kasıtlı olarak aleyhimize çalışan enternasyonal dünya medyasına, bir <Demokrasi ve Hoşgörü Mesajı> gerçeği, İzmir’den mutlaka verilmelidir. 45 yıllık, “tecrübeli bir Stratejik iletişim uzmanı” olmam kimliğimle, iddia ederek söylüyorum; <Buna bugünlerde çok ihtiyacımız var.> İzmir Fuarı’nın açılışı çok önemli bir fırsattır. Bu fırsat mutlaka değerlendirilmelidir. Özellikle Kurucusu Dr. Behçet Uz, tam 84 yıl önce 1932'de şimdiki Fuarın kurulduğu ve düşmanın yakıp yıkarak harabeye çevirdiği “yangın alanı” denilen Kültürpark alanını; "Siz bu enkazı siz 40 yılda ancak kaldırabilirsiniz" diyenleri utandırırcasına 23 ay gibi kısa bir sürede, temizleterek tertemiz yaptırmayı başarmıştır. Dr. Behçet Uz’a, Kültürpark alanında ki enkazın temizlenmesinde; İzmir’in ilk Yol Müteahhidi Bayburt’lu Niyazi (Ersoy) ile İzmir’in İstiklal Madalyalı İtfaiye Kumandanı Konyalı Uzun İbrahim (Günay) Yardım etmişlerdir. O yıllarda iş makine ve araçları yoktu. Kültürpark gibi bir doğa cenneti, milli mücadele sonrası, cepheden gelip İzmir’e yerleşmiş, inşaatçılık yapmak isteyen yüzlerce milli mücadele kahramanının el emeği ve göz nuru ile yaratılmıştır. Tonlarca enkazı gece gündüz taşıyan arabaların atlarından 168 tanesi ölünce Dr. Behçet Uz, Kültürpark’ın yapımında ölen atlar için, Heykeltıraş Şadi Çalık’a bir anıt dahi yaptırmıştır. Dünyada yaşama veda etmiş hayvanlar için yapılan ilk ‘’Hayvan Dostu Anıtı‘’ da halen Fuarın düzenlendiği Kültürpark’ın içinde korunmaktadır.
İlk kez “1923 İzmir İktisat Kongresi”nin beraberinde, İzmir Ticaret Borsası kurucularından, ihracatçı Şerif Remzi (Reyend) Bey'in İzmir'in Konak Kemeraltı semtindeki incir-üzüm işletmesi hangarları içinde kongre salonu’nun yanında, bir “yerli malları sergisi” adıyla açılan, sonra 1927 yılına kadar Mithatpaşa Sanatlar Mektebi'nde devam eden, 1929’dan itibaren de 6 kez Pasaport'taki, Cumhuriyet Meydanı’nda ki Gazi Heykeli'nin arkasında; şimdiki Büyük Efes Oteli'nin bulunduğu alanda <İzmir Dokuz Eylül Panayırı> adıyla, düzenlenip açılan “İzmir Beynelminel Fuarı”, gerçek kimliğini, 1936 yılında Dr. Behçet Uz ve arkadaşlarının İzmir'e kazandırdıkları Kültürpark içindeki düzenlemesiyle bulmuştur. Milli Panayır'dan Beynelmilel (Enternasyonal) Fuar'a geçilen harekette; Belediye Reisi Dr. Behçet Salih Uz Bey’in, Vali Kazım Dirik Paşa'nın, Mıntıka Ticaret Reisi Cemal Ziya Bey'in, Ticaret Bakanlığı Komiseri Suat Şakir Bey'in, sonradan İzmir Belediye Reisi olan Belediye Daimi Encümen Azası Reşat Leblebicioğlu'nun, Kültürpark’ın fikir Babası Belediye Reis Vekili ve Ege Turizm Cemiyeti Kurucusu Gazeteci Suad Yurtkoru'nun, Orman Baş Mühendisi Ali Cevat Ziya Maruflu’nun, Türk Ofis Raportörü Rahmi Zallak'ın, Belediye Başmühendisi Cahit Çeçen'in ve Belediye Baştabibi Dr. Ali Büket ile Gazeteci - Yazar Adnan Bilget'in (eski Milletvekili Tunç Bilget’in Babası) üstün hizmetlerini hiç unutmamalıyız. Tabii bu arada Atatürk’e en büyük desteği vermiş :İzmir’li Eşi Uşaki Latife Hanım ile Atatürk’e mütercimlik de yapan, yakın dostu Şerif Remzi Reyend’i de unutamayız. Ayrıca; Dr. Behçet Uz’un çağrısıyla Bodrum’dan İzmir’e gelip Kültürpark’ın yeşillendirilmesi için bir bahçevan gibi çalışan Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’yı da asla unutamayız. Onları daima rahmet ve sevgiyle anmalıyız. İzmir Fuarı'nın 20'nci yüzyıldan iz bırakmış bir Türk gurur abidesi olmasını sağlayanlar; milli mücadele sonrasında; savaştan yeni çıkmış yorgun Türkiye'mizin kalkındığını ve geliştiğini dosta, düşmana enternasyonal bir pencereden göstermişlerdir. Bu yılki 85’nci fuarımız; 2016 yılına özgü olarak 26 Ağustos’da açılıp 4 Eylül’de kapanacaktır. Bu yıl ki fuarımızda ana tema olarak; devletimizin de 2023 yılına kadar geçerli “stratejik kalkınma politikası” olan, ’’İnovasyon’’ teması işlenecektir. İnovasyon, <her alanda yenilik ve değişim> anlamına gelmektedir. Keşke, bu; inovasyon sözcüğünün yanına “Araştırma Geliştirme” de <Ar Ge> olarak eklenseydi. Folkart ile Vestel firmalarının, ilk kez supansor firmalar oldukları bu yıl ki İzmir Enternasyonal Fuarımızın onursal Devleti Malezya olarak belirlenmiştir. Komşu kentimiz Manisa ise, bu yılın onur kenti olarak seçilmiştir. Yani bu yıl Malezya ile Manisa, kendilerini özel anlamda tanıtacaklardır. Bu arada 15 civarında da büyük ana etkinlik yaşanılacaktır. Eski Mogambo Gazinosu ve çevresi kesintisiz gösterilerin olacağı, enternasyonal ve yerli caz konserleri bölgesi olarak belirlenmiştir. Kaskatlı Havuz civarında ve yer altı otoparkı üstünde, <Çim Konserleri> adıyla, dünün ve günümüzün en ünlü ses ve müzik yıldızları sahne alacaklardır. Ayrıca kültür ve sanat etkinlikleri yaşanacak, sergiler açılacak, söyleşiler, imza günleri yapılacaktır. Binlerce yerli ve yabancı firma ile demokratik sivil kitle örgütleri kendilerini ilginç sunum ve gösterilerle tanıtacaklardır. Bu yıl özellikle çocuklar ve gençler için, çok özel enternasyonal etkinlikler ve inovasyonal güzellikler yaşanacaktır. Zaten bir dünya Lunapark’ı olan “Kültürpark Erdoğan Coşkun Lunaparkı”nda da yepyeni teknolojik dev oyuncaklar yer alacaktır. Seksenli yıllar öncesinde, Kültürpark içinde düzenlenen 30 gün süreli ilk “İzmir Enternasyonal Fuarları”nda, tam anlamıyla İzmir şenlikleri yaşanırdı. İstanbul’dan ve Ankara’dan gelen Tiyatro, Opera, Bale ve Müzik gösterileri fuara renk ve canlılık katardı. Bugün olduğu gibi geçmiş yıllarda da Kültürpark içinde ve Türkiye’nin en iyisi olan, “İtalyan asıllı Reggio Ailesi destekli” enternasyonal Coşkun Lunapark’ı; çocuklarında, yetişkinlerinde vazgeçilmez bir fuar değeriydi. Dünya’nın, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen Sirkler, Buz Revüleri, Akrobatik ve sportif gösteri grupları herkes tarafından zevkle izlenirdi. 1936 yılında, Bir halk parkı olarak planladığı Kültürpark’a, İzmir Enternasyonal Fuarı’nı da taşımak zorunda kalmış olan, Kültürpark’ın Kurucusu Dr. Behçet Uz’un yegane arzusu; bir ticaret ve sanayi fuarı olmasının ötesinde Kültürpark’ın bünyesinde Halkın eğlence ve dinlence gereksinimlerini karşılayacak tesislerin de çok daha fazla olmasıydı. Günümüzde de Kültürpark; Kültür, Sanat ve Spor Tesisleriyle, tabiat zenginlikleriyle, göl ve havuzları ile, Lunaparkları ve Hayvanat Bahçeleri ile Botanik Bahçeleri ile, Spor Tesisleri, Müzeleri ve Kütüphaneleri ile Halkın; Semaverli Çay Bahçelerinde, yılın 12 ayı açık müstesna yeme - içme köşelerinde keyifle dinlenebilecekleri yemyeşil bir “Kültürpark – Park Alanı” olarak varlığını korumalı ve sürdürmelidir. Maalesef bizim tutkun olduğumuz Kültürpark ve Fuar değerleri artık günümüzde yok edilmiştir. Ne olduğu geçmişin Fuar Yöneticileri tarafından bile anlatılamayan; sözde bir ‘’ Fuar Projesi ’’ uygulamasıyla Kültürpark’ın tarihi Gül Bahçesi, Akasyalar, Menekşe Bahçeleri, Villa Çay, Çamlık Senar, Kübana, Mogambo, Monalya Bahçesi, Paraşüt Kule Gazinosu, Atış Poligonu, Petek Bahçesi, Mehtap Bahçeleri ve Lunapark Gazinosu gibi nostaljik değerleri yok edilmiştir. Kültürpark’da düzenlenen eski Fuarların yabancılar tarafından en çok beğenilen, sevilen doğal ve nostaljik özellikleri maalesef artık yoktur. Artık daha fazla Kültürpark’a zarar verilmemelidir. İzmir’e yeni bir Kültürpark kazandırmak artık zor ve olanaksızdır. Bu çok zaman ve emek ister. Ancak Gaziemir’de ki “Fuar İzmir” gibi yeni fuar alanları kazandırmak kolaydır. Geleceğin çağdaş İzmir Enternasyonal Fuarı artık; İnciraltı gibi bir alanda yeniden planlanarak oluşturulmalıdır. İzmir’in Fuar İzmir’in dışında enternasyonal anlamda ki yeni Fuarcılık Merkezi, İnciraltı gibi kent merkezine daha yakın bir alanda güncel ve çağdaş ihtiyaçlar yeniden göz önüne alınarak bir Dünya Ticaret Merkezi anlayışıyla tesis edilmelidir. Şimdiki fuar yöneticileri ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar imkansızlıklar nedeniyle zorluklarla boğuşmaktadırlar. Kültürpark’ın doğal güzelliklerine istemeden zarar vermektedirler. Ortaya çıkan’’ kaptıkaçtı ve baştan sağma zihniyetine’’ son verebilmenin tek yolu, yepyeni bir enternasyonal fuar alanının İnciraltı bölgesinde acilen kurulmasıdır.
Ben tam 55 yıllık Fuarcıyım. İlk kez 1964 yılında İzmir Fuarı’nın giriş kapılarında çalışmaya başladım. Lise ve yüksek öğrenimimi fuarcılığa yapacağım katkıları düşünerek yaptım. Türkiye‘de Fuarcılık konusunda ilk ‘’MBA’’ yapmış kişi oldum. Bu özelliğimle onur ve gurur duyuyorum. 1966, 1978 ve 1980 yıllarında 3 kez EXPO’lar için ilk müracaat yazılarını kaleme almış, göndermiş ve takip etmiş bir kişiyim. 1968 ve 1974 yıllarında İzmir’de düzenlenmiş “UFI Dünya Fuarlar Birliği Kongrelerini” organize etmiş kadroda yönetici olarak görev almış bir kişiyim. Altmışlı, Yetmişli, Seksenli yıllarda çalıştığımız ve yöneticilik yaptığımız fuarlarda biz çok sıkıntılılarla karşılaştık. O yıllarda Telekominikasyon, ulaşım, Matbaacılık çok geriydi. Fax, bilgisayar, internet ve dijital sistem yoktu. Fuara katılacak yabancı ülkelerle telefon ve telex bağlantısı kurabilmek için o yılların Fuar Müdürü Merhum Arkeolog Ahmet Dönmez ve Koordinatör Yönetici ve Müdür Hamdi Asena ile birlikte Komşu Yunan Adalarına defalarca gidip geldiğimizi hatırlarım. Fuar Broşür ve katologları ofset sistem olmadığından rotatif sistemle basılırdı. Fuar açılışına broşür, fuar planı ve katologları yetiştirebilmek için ihaleyi almış matbaalarda sabahlardık. Bizim gibi;1950’li, 1960’lı, 1970’li, 1980’li ve 1990’lı yılların Fuarlarını Kültürpark’ta çok sıcak yaşamış olanların o eski muhteşem heyecan ve coşku dolu, ruh zenginliği olan “Akşam Sefalı Fuar Günlerini” unutmaları olanaksızdır. Ahh nerede O eski fuarlar... O Fuarlarda Bülbüller öterdi. Hafız Burhan’lar, İsmail Dümbüllü’ler, Zeki Müren’ler, Müzeyyen Senar’lar, Tanju Okan’lar, Safiye Ayla’lar, Ayla Dikmen’ler, Ertan Anapa’lar, Gönül Yazar’lar, Yusuf Nalkesen’ler, Hamiyet Yüceses’ler, Ferdi Özbeğen’ler, Vasfi Uçaroğlu’lar, Beyhan Akıncı’lar, Behiye Aksoy’lar, Şerif Yüzbaşıoğlu’ları, Kamuran Akkor’lar, Muammer Karaca’lar ve daha nice emsalsiz sesler fuarı çınlatırdı... Şimdi maalesef; o eski tatlar ve o eski heyecanlar kalmadı. O fuarlarda iş yapıp çalışmakta, yaşamakta ayrı birer güzellikti. 85’nci yılını yaşayan ve EXPO’lara aday olan, “İzmir Enternasyonal Fuarı”, Dünya genelindeki en eski fuarlardan biridir. Merkezi Paris’te bulunan ve Milano’da kurulan 91 yıllık ‘’Dünya Fuarlar Birliği’’ UFI’nin 69 yıllık üyesidir. UFI’ye Türkiye’den kabul edilen ilk ve tek “Balkan ve Yakın Doğu Ülkesi” Fuarıdır. Fuarımızı hep sevelim. Ona asla küsmeyelim. Onun daima kıymetini bilelim. Çünkü; bir Cumhuriyet eseri olan <İzmir Fuarı>, Türk Ulusunun, Dünyaya açılmış ilk enternasyonal organizasyonudur.
85’nci İzmir Enternasyonal Fuarı’mız ; Barış, Demokrasi ve Huzur Fuarı olsun. Herkesi, hepimizi mutlu etsin. Hayırlısı Olsun.
Yorum Yazın
Facebook Yorum