Binaları yapar, satar.
TOKİ, Çiğli ilçesinde de imara açılmamış alanda 11 katlı 668 konutu kondurur.
İnsanlar yerleşir.
***
Birkaç ay önce…
Yeni yerleşim bölgesinde yer hareketleri başlar.
Zemin çatırdar.
Döşenen kaldırımlar patlar.
Asfalt ikiye açılır.
Bina zeminlerinde yarıklar oluşur.
Doğal olarak sonuç; panik, isyan.
Sebebi başta bilinmez, kimse de sorumluluğu üslenmez.
***
Çağlık, feryat yükselince…
Valilik, belediye, afet işleri kolları sıvar.
Siyasiler harekete geçer.
MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, Çevre ve Şehircilik Bakanı’na soru önergesi verir.
“ Zemin, temel etüdü yapıldı mı? Kim yaptı, kimler denetledi? Soruşturma açılacak mı?”
Seçim dönemi ya…
Çıt yok.
Eski bakan Vekil, bakanlıktan hala cevap bekliyor.
***
Valilik kriz toplantısı yapar.
Kararı açıklar:
“ Önlem alınacak, herkes seferberdir”
***
TOKİ Başkan Yardımcısı Ahmet Şahin, bölgedeki kaymanın teşhisini koyar:
“ Kanalizasyon patlaması ile tetiklenmiştir… Yer altı su seviyesi yükselmiştir… Durdurucu istinat duvarları kurulabilir ama yer altı su seviyesini azaltıcı tedbir gerekecektir”
***
İzmir Büyükşehir Belediyesi, konuyu acil ihale eder.
Zemin kayması durdurulacaktır.
Binalar aşağıya gelmesin diye oraya, buraya kazıklar çakılır, hareket geçici durdurulur.
45 metre boyunda, tam 8,5 kilometre fore kazık toprağa gömülür.
Bedeli, bittiğinde 12 milyon 700 bin TL.
Hani derler ya…
Astarı yüzünden pahalı.
İşte, o hesap!
***
Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Âlim Murathan uyarır:
“Jeolojik ve jeoteknik etütler yapılmadan bölge imara açılmıştır… Bu binalar böyle yapılmıştır…
Temel malzemelerden tepeler oluşturulmuş, dereler kapatılmıştır… İnsanların can ve malları ciddi tehdit altındadır.
Ne AFAD, ne bakanlık, ne belediye farkında değildir… Binada oturanlara “başının çaresine bak” denilemez. Ciddi şekilde gözden geçirilmelidir”
***
Oturan vatandaşlar ne âlemde mi?
Camdan bakıyor, merakla.
Dozere, kepçeye, kazıklara.
Boynu bükük, üst dudak alt dudağın içinde düşünüyor:
“Üstü çatlak, altı çürük.
Biz bu tufaya nasıl düştük!
Yorum Yazın
Facebook Yorum