Bu soruya ben 40 yıldan bu yana cevap bulamadım. Ondan öncesi var tabi. İlkokulda spor dersi yapılmayınca sınıflara sokulur ve matematik problemlerini çözmemiz istenirdi. Bir kaç hayta olarak ışık hızı ile problemleri çözer ve havanın yağmurlu olmasına bakmadan açık havaya çıkıp koşar ve top oynardık. Top oynamanın ne anlama geldiğini benim yaşlara ulaşmışlara sorabilirsiniz.
Şimdi o zamanlardan aklımda kalan bir sahneyi paylaşıyorum: Biz, hızla soruları çözüp kaçardık. Top oynayacağız ya, bize kaleci lazım. Fakat kalecilik yapacak arkadaşımız problem çözemediği için hala sınıfta. Ne yapacağıza çok çabuk çözüm bulduk. Önce onun problemini çözüyor ve eline veriyorduk. Ardından onun da bizimle çıkmasını sağlardık.
Bir gün yakalandık tabi. Çıkmamıza izin verilmedi. İçimiz gidiyor dışarıya çıkmak için. Bizim kalecimiz problem çözemiyordu ve cetvel deneyimi (!) yaşıyordu. Hep cetvel onun elinde gezdiği için (!) bu defa biz de yanlış yapmaya ve aynı deneyimi biz de yaşamaya başladık. Kasıtlı hata yaptığımız da anlaşıldı… Sonunda bu deneyimler, bizi matematik problemleri ile uğraşmamamızı sağladı. Artık özgürce dışarıya çıkıyor ve top oynamayı sürdürüyorduk.
Bugüne geldiğimizde şu aklıma geliyor: Muhtemelen ülkemizin her tarafında benzer tablolar yaşanıyordu. Ben 40 yıl dedim ama bunu 50 yıla kadar uzatabiliriz. Herkes o kadar çok matematik problem çözdü ki, aralarından hiç birimiz bir Dr. CahitArfya da Dr. John Forbes Nash olamadık! Demek ki, spor veya beden eğitimi dersinde matematik problem çözmekle bu alanda gelişme ortaya çıkamıyor.
Buradan, nihayet çok güzel bir gelişmeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Artık şu sporu bitiren sınavların yine yapılmaya devam edileceğini ama sanat, spor ve bir müzik aletini çalabilenlerin ekstra 30 puan alabileceklerinden söz edilmeye başlandı. Bunun anlamı, spor ve sanatla uğraşanların bir üst eğitim kurumuna geçerken sınav sonuçlarına önemli bir katkı alabilecek olmasıdır. Bu kararı alanları tebrik ediyorum. Bu güzel bir adımdır. Desteklenmelidir.
Aslında sporun kendisi bir matematik. Her şey sayısal değerlere sahip. Ölçümler rakamlarla yapılıyor. Rekorları rakamlarla anlayabiliyoruz. Şimdi hedef, sporu daha çok yapmak, sporu her yaşa yaymak ve spor yapanı teşvik etmek olmalıdır. Matematik yaparak bir yere gelemedik ama spor yaparak, yaptırarak çok daha güzel düzeylere ulaşabileceğimiz unutulmamalıdır.
Spor, ne kadar erken zamanlarda yapılmaya başlanırsa o kadar iyidir. İşin başka tarafı, spor yapanların hem beden hem de ruhsağlığı bakımından diğerlerine oranla daha güçlü olmalarıdır. O halde bu görüşü desteklemeliyiz, okullarımızdaki spor derslerinin sayısının arttırılmasını sağlamalıyız, Spor dersinde spor dışında başka bir şeyin yapılmasını engellemeliyiz!..
Yorum Yazın
Facebook Yorum