Dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplum bireyleri olan insanların yetişmesinde iki ana ocak vardır. Birisi doğdukları yuvalar, ikincisi okulları. Sevgili ülkemizde bilgisel eğitimde Atatürkümüzün Cumhuriyet devrimleri ile okullara büyük görev düşmüş, onlar yerine getirilmiş; amma bilginin dışında spor ihmal edilmiştir. Okullarda spor çizgi dışı kalmış, sporla ilgilenenlerin çoğu tahsil hayatlarında çok başarılı olamamış, hatta engellenmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’ncü yılı tamamlanırken; devletin kurumları Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik Spor Bakanlığı ilk okullardan başlayarak spor konusunu ele almaya nihayet karar vermiş ve ilk okullarda spor dalı eğitimi konusunu 14 ana maddelik bir protokolle sağlama almış, 4 ana kurumu görevlendirmiştir. Bunlar TC Milli Eğitim Bakanlığı, Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, TC Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü’dür. Bu çalışmalara Türkiyemizin Üniversitelerindeki, spor fakültelerinde görev yapan akademisyenlerin de katılmaları şarttır. Başarılı bir çalışma, zirveye ancak böyle ulaşabilir.
Bir de görünene bakalım: Ülkemiz yazılı basınındaki spor sayfalarının sorumluları, profesyonel futbolun karamboluna dalıp 2022’nin sonunda başlayan ve bugün devam eden ülkenin büyük yararına, Türk sporunun geleceğine ışık tutan bu atılımın farkına varamamış, denetlememiş, hatta alkışlamamıştır. Bu protokolu düşünen, hazırlayan ve uygulamaya koyanları kutlarken, sık sık basın toplantıları ile basını ve toplumu aydınlatması şarttır diye düşünüyorum… Bundan sonra; ülke spor basınının görevi, bu çalışmayı denetlemek, sonuçlarını değerlendirmek, verdiği meyveleri yüceltmektir. Ülkede yapılan pozitif atak ve çalışmaları desteklemek vatanseverliktir. Onlara hep birlikte sporcu selamı ile Sağol, Sağol, Sağol demekten mutluluk duyalım.
Yorum Yazın
Facebook Yorum