Tüm dünyayı etkisi altına alan Covit -19 salgını nedeniyle hepimiz birbirimizden uzaklarda kaldık. “İnsan’ın değeri ve sağlığı” bir anda en önemli konu haline geldi. Hepimizin hayatının bir anda zorunlu olarak değiştiği ve daha da değişeceği olağanüstü bir dönem yaşıyoruz. Çocuklar uzaktan eğitime, yetişkinler ise işlerini ofislerinin dışından yürütmek zorunda kaldılar. Hastalığın sürprizlerle dolu bilinmeyen seyri ile yaşanılan korkuyu da aşan kaygı ve psikolojik sıkıntılar birleşince hepimizin bu felaketi andıran salgın hakkında bilgilenme ihtiyacı da doğal olarak arttı. Maalesef görüntülü medya kanallarında bu insanı ilgilendiren konuya ilişkin abartma derecesinde herkes konuşuyor. Kafalarımız karıştıkça karışıyor. Sosyal medya aracılığıyla paylaşılan bilgilere muhtaç kalınınca da doğru ile yanlışı ayırt etmenin zorlaştığı bir dönem yaşıyoruz. Bu hiç beklenilmeye kriz ve gelişmeler Bizlere aklın ve bilimin önderliğinde hareket etmemizi ister istemez öğretmiş oldu. Pandemi nedeniyle ortaya çıkan bu kriz sağlık alanında olduğu kadar ekonomik ve sosyal alanda da etkisini göstermektedir. Böyle insan hayatını ilgilendiren ana konusu sağlık olan ciddi krizlerde doğal olarak idari ve hukuki anlamında genel sorumluluk devletin ve yerel yönetimlerin omuzlarındadır. Ancak; Devletin ve Yerel Yönetimlerin de hepimizce bilinen imkanlarını da aşmış bir ciddi krizin içindeyiz. Güncel sosyal hayatın tamamen durması nedeniyle bir anda ülkemiz ve kentlerimiz tüm dünyada olduğu gibi küresel ve kitlesel bir ekonomik sıkıntının içindedir. Bu sıkıntıların çöküş noktasına gelmemesi için yapılması gereken tek şey, sıkıntıları dayanışma içinde paylaşmaktır. Hali vakti daha yerinde olanların da, mağdur ve muhtaç duruma düşmüş insanlar için bir şeyleri yapmaları zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Elbette ki hem sağlık, hem de ekonomik anlamda zorlukların içinde olduğumuz bu günlerde bir birimize
destek olmak ve dayanışmak zorundayız. Evet; bu illetten biran önce kurtulmak için ümitlerimizi yitirmeden ama gerçeklerden de uzaklaşmadan alınması zorunlu tüm yasal önlemlere hata yapmadan, ihmalde bulunmadan uymak zorundayız. Zaten gereken her şeyi milletçe ve kentliler olarak yapan tüm dünyaya örnek olmuş duyarlı insanlarız. Sağlık görevlilerine de yardımcı oluyoruz.. Bu sıkıntılardan zararsız kurtulmanın tek yolu budur. Şayet önümüzde var olduğu bilinen sıkıntılarla dolu bilinen sürecin kısalmasını istiyorsak bizlerden istenilen her türlü fedakarlıklara kusursuz katlanmak zorundayız.. Şayet Tüyap Kitap Fuarı Yönetimi bu yıl ki 25’nci Tüyap Kitap Fuar’nı daha önceden aldığı akılcı bir kararla 28 Kasım – 6 Aralık 2020 tarihine almamış olsaydı; bu yıl ki Tüyap Kitap Fuarı etkinliklerini, İmza Günlerini yaşayamayacak ve çok değerli kitaplara uygun şartlarda sahip olamayacaktık…
Başarılı Gazete İşletmecisi ve Yönetim Danışmanı Kafsinkaflı ve Fenerbahçeli Melih Yalman’ı 10’nci ölüm yıldönümünde, Türkiye’nin ilk Büro Mobilyalarını İzmir’de üreten öncü sanayici Möblesan’ın kurucusu Ümit Erhan’ı 12’ncü ölüm yıldönümünde, Alyanak Döneminin başarılı Belediye Başkan Yardımcısı ve İzmir Ticaret Borsası Genel Sekreteri Nazım Kayakıran’ı 19’nci ölüm yıldönümünde, Genç yaşta yitirdiğimiz Ekonomi Gazeteciliğinin Duayeni - başarılı Televizyon Programcısı ve EBSO İletişim ve Basın Danışmanı Yazar Aytaç Sefiloğlu’nu 21’ncü ölüm yıldönümünde sosyal medya üzerinden duygu ve düşüncelerimizi ifade ederek andık. Mekanları cennet olsun. Işıklar İçinde Uyusunlar. Ruhları şad Olsun.
İzmir Sevdalısı-Yaşamının nerdeyse tamamını İzmir ve İzmirliler için harcamış, Milli Kütüphane’yi İzmir’lilere armağan etmiş, Pek çok demokratik sivil toplum ve hayır kurumunun olduğu gibi; 97 yıllık Altınordu’nun ve şu anda Benim Başkanı olduğum “İzfak” kısa adıyla anılan, İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği’nin de 73 yıl önceki Kurucularından ve 1947-1958 yıllarında ki Başkanı Eczacıbaşı Süleyman Ferit Bey’i 48’ncı ölüm yıldönümünde Dualarla ve adına hayırlar yaparak andık. Şimdiki Sanayi Devi; Eczacıbaşı Grubunu, 5 Erkek Evladıyla birlikte kurup rayına oturttuktan sonra çok sevdiği İzmir’ine dönüp yaşamının 1973 yılına kadar olan son 14 yıllık bölümünü Kemeraltı’nda kurucusu olduğu, “Şifa Eczanesi”nde ki eczacılık mesleğine ve ilaç-kolonya ve şifa ilaçları üretimine nostaljik anlamda ayırmış Süleyman Ferit Eczacıbaşı, ünlü Altın Damlası, Yasemem ve Gizli Çiçek Kolonyalarının da yaratıcısıydı…
22 Nisan Çarşamba günü, 108 YILLIK Şanlı K.S.K.’nin, “İstiklal - Balkan ve Çanakkale Madalyalı) ve Milli Mücadele Kahramanı Kurucusu ve ilk Efsane Başkanı Kadızade“Zühtü Işıl”ı, 36’nci ölüm yıldönümünde Hacılarkırı Kabristanı’nda anacağız. 1897 Doğumlu Zühtü Işıl Başkanımız 123 yaşında olacaktı.
Emsalsiz Siyaset ve Hukuk Duayeni Saruhan Mebusu – Devlet -Adalet ve Milli Savunma Bakanlıkları yapmış, en önemlisi, 100 yıl önce Atatürk’ün talimatlarıyla, 23 Nisan’ların, “Ulusal Egemenlik Bayramı” olarak kutlanmasına ek olarak, “Çocuk Bayramı” olarak da kutlanması ile ilgili kanun teklifini hazırlayıp, Atatürk’e ve TBMM’ne sunmuş Av. Refik Şevket İnce’yi, 66’nci ölüm yıldönümünde 24 Nisan Perşembe günü, Karşıyaka Soğukkuyu’da ki kabrinin başında Ailesi ile birlikte anacağız. Aynı gün 64’ncı ölüm yıldönümü nedeniyle KSK’nin kurucularından Süreyya İplikçi için de, Soğukkuyu’da ki Kabrinin başında Saygı Duruşu’nda bulunacağız. 25 Nisan Cuma günü ise Sivil Demokratik Kitle Örgütlerimizin Onursal Kadın Önderlerinden Sevim Yüksel’i, 12’ncü yıldönümünde anarken, 1l yıl önce mendebur kansere genç yaşta kurban verdiğimiz Türkiye Barolar Birliği’nin “Devrimci ve Halkçı Genel Başkanı Av. Özdemir Özok” için de sosyal medya üzerinden saygı duruşunda bulunacağız…
Eskiden acılar, hüzünler genellikle sonbahar aylarında kışa doğru yaşanırdı. Artık; mendebur kanser ve mikrobik hastalıklar çıktı çıkalı mevsim’e, ay’a bakmadan; Dost Cenazelerinin haberlerine adeta abone olduk. Karşıyaka’nın çok sevilen simalarından, Milli Yelkencimiz Güçlü Bayar’ı da 8 yıl önce 25 Nisan’da toprağa verdik. Metaş’dan emekli olan Güçlü Bayar’la Biz Macit Buluç ile Alp Akman’ın Yelken Federasyonlarında görev yapmıştık. Uzun yıllar İzmir Yelken Ajanlığı da yapan Güçlü Kardeşim’le “1971 Uluslar arası Akdeniz Oyunları”ndan itibaren onlarca enternasyonal yelken etkinliğinde önemli organizasyon görevleri üstlenmiştik. K.S.K.’de İbrahim Koç’un Başkanlığı’ndaki 75’nci yıl zafer yönetiminde de birlikte faydalı işler yapmıştık. Güçlü Bayar’ın en önemli özelliği; Yelken Sporunu zengin sporu olmaktan kurtarması ve İzmir Bölgesine kazandırdığı tekneler sayesinde halk çocuklarına da yelken sporu yaptırtmasıdır. Ayrıca Yelken Sporu’nu Çeşme, Foça, Kuşadası, Didim, Bodrum, Marmaris gibi sahil beldelerine de taşımış olmasıdır. Güçlü Bayar’ın sessiz gayretleri ses vermiş ve bu ilçelerimizde de yelken kulüpleri kurulmuştur. 66 yaşında yitirdiğimiz Güçlü Bayar’a Allahtan Rahmet, Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.. Halkın Doğumundan Ölümüne kadar her şeyinden sorumlu olan Belediyelerimiz 5 yıl için seçildikleri görev sürelerinin ilk yılını doldurdular. İzmir’de yerel siyaseti yazan veya konuşan her 10 kişiden neredeyse 7’si, İzmir’de iktidar olan CHP’li belediyeleri eleştiriyor. Bu eleştirileri yapanların hepsi AK Parti taraftarı, ya da sağ cenahtan insanlar değiller. Bu eleştirileri yapanların içinde CHP’liler, hatta CHP’de fiilen çalışanlarda var. Orada burada; “Büyükşehir çalışmıyor. – Tunç Bey’in kadrosu zayıf.- İlçe Belediye Başkanı kimseyi takmıyor. Metro’nun yeni bölümleri henuz bitmedi. - çöpleri gürültü yaparak alıyorlar. - yollar çukur. - kanallar tıkalı. - Otobüsler zamanında gelmiyor. - ESHOT şoförleri otobüsleri hızlı kullanıyor. Ayaktaki yolcular yere düşüyor.” Gibi keyfe kader, bazısı doğru, çoğu mesnetsiz, bir sürü eleştiri tekerleme gibi söylenip duruyor. Merkezi yönetim iktidar partisinin elindeyken muhalefetin elindeki yerel iktidarı eleştirmek en kolay iştir. Hem de iktidar yanlısı medya ve hem de CHP içindeki çatlak sesler tarafından da alkışlanırsa işte böylesine gaza basılır. İzmir B.B. Başkanı Tunç Soyer’in “İzmir’de Hayat Değişiyor” başlıklı yatırımlarını ve ilk yılını değerlendiren “bilgilendirme notları”, elime geçti. Tunç Soyer’in ve Belediyesi’nin proje ve yatırımlarının Hükümet ve Hükümet’e bağlı çeşitli birimlerce nasıl engellendiğini delil ve belgeleriyle gördüm. Ulaştırma Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın, Kültür Bakanlığı’nın Kamu İhale Kurumu’nun, Planlama’nın ve diğer kurumların projeleri onaylamamalarını ve geç onaylamalarını şaşkınlıkla gördüm. Ben; Osman Kibar, İhsan Alyanak, Cahit Günay, Dr. Burhan Özfatura dönemlerini fiilen yaşamış eski bir Belediye’ciyim. Dr. Burhan Özfatura’nın ve Süha Baykal’ın 3,5 yıl süreyle Belediye Meclis Başkan Vekilliklerini de yaptım. Yüksel Çakmur ve Ahmet Piriştina ve 1960 öncesi Demokrat Parti dönemlerini de çok iyi gözlemledim. Ben hiçbir dönemde kendi partisinden olmayan bir Kent Belediyesi’nin ve İlçe Belediyelerin mevcut iktidar tarafından böylesine ihmale uğradığını ve mağdur edildikleri bir dönem yaşamadım. “Barışın ve Hoşgörünün Anahtar Kenti İzmir’dir.” Vatansever ve yurtsever insanların yaşadıkları İzmir’in; Atatürk Cumhuriyetçiliğinin özü olan; “Barış-Sevgi ve Dostluk kenti” olduğu herkesçe bilinir. Yaşanmakta olan “mikrobik pandami günleri” hepimize, herkese; insanın önemini ve değerini bir kez daha göstermiş ve kendiliğinden; bir birlik, beraberlik, dayanışma ve paylaşma ortamı yaratmıştır. İnşallah bu birlik beraberlik günleri, geleceğin daha gerçekçi ve “el ele verilmesini gerektiren”; yepyeni dostluklarla taçlanmış, “sevgi ve barış günlerine” dayanan “ Yeni Yerel Yönetim Modellerini” yaratacaktır. 23 Nisan 2020 Perşembe günü “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” mı zın 100’ncü yıldönümünü sessizce, sosyal medya üzerinden, balkonlarımızdan “İstiklal Marşı” okuyarak kutlayacağız. Avrupa’nın en eski Cumhuriyet devletlerinden birisi olan “Türkiye Cumhuriyeti”nin “Büyük Millet Meclisi” 100 yıllık geçmişiyle Dünya’nın en eski demokratik meclislerinden birisi olacak… Hepinizin Ulusal Egemenlik Bayramı’nı Çocuklarımızın mutluluklarını gönülden paylaşarak kutluyorum. “Barış-Sevgi-Hoşgörü” Kenti, Güzel İzmir’imizde Herkese Tüm DÜNYA ÇOCUKLARINA Sevgilerimizle birlikte SINIRSIZ MUTLULUKLAR ve iyi haftalar diliyorum…
Yorum Yazın
Facebook Yorum