Çoğu insan mutlu olmak için çok şeye sahip olmanın gerekliliğine inanır.
Oysa…
Küçük şeyler büyük mutluluklardır.
Veya…
Büyük mutluluklar küçük olayların içindedir.
***
Su içerken bile mutluluk duyabilirsiniz.
Baharda açan bir çiçek…
Deniz havasını içine çekmek…
Başkasının sevincine ortak olmak…
Yağmurun sesini dinlemek…
Kavun-peyniri rakıyla yudumlamak…
Gözlerdeki içten gülüşü fark etmek…
Tavlada iki mars, bir tersle rakibini yenmek…
Özlenmek, hatırlanmak, sevilmek, güvenilmek, önemsenmek…
Mini ödülü, sıcak takdiri hak etmek…
Yavrunu kokladığın, sevgilinin başını omzuna koyduğu an…
Yüreğin sevinci, yaşamın coşkusudur.
***
Bir gün, bir kuş uçarak gelir…
Başına konar, şaşırırsın.
Üstünde dolaşır, tanıyamazsın.
Gagasıyla öpücük kondurur, anlam veremezsin.
“ Cik, cik” sesinden ne istediğini bilemezsin.
Özgürce omuza iner, bir kez daha kafasıyla yanağına dokunur…
Bu tanışmanın ilk busesidir.
Sevgi isteyene, sevgiyi vermenin tatlı tebessümü yüzünde belirir.
Hiç görmediğin kuşun arkadaşı, koruyucusu olmuşsundur.
Bu tablo az rastlanılan…
Küçük olayın yarattığı büyük mutluluktur.
***
Tıpkı İzmir’in duayen hukukçusu, 88 yaşın bilgeliğindeki Nuri Nencan’ın yaşadığı gibi…
Evinin balkonunda kafasına konan mavi-beyaz renkli muhabbet cinsi kuş…
Birçok güzellikleri yaşamış, iyilikleri görmüş, zenginlikleri tatmış olsa da ona farklı yeni duyguyu getirmiştir.
Zarif, narin yapısıyla küçücük kuş, Nuri Amca’ya tatmadığı zevki yaşatmıştır.
Artık günlerini birlikte geçireceği yoldaşıdır.
Yorum Yazın
Facebook Yorum