Tam bir yıl önce yazmışım... Bugün yazdıklarımda ne kadar haklı olduğumu gördüm...
Fenerbahçe'de neler olduğunu, neler olacağını, neden olduğunu ifade etmiştim...
Futbolun içinden geldiğin zaman bu kumpaslar, bu oyunlar hiç yabancı değil. Sorun futbolun içinden gelmeyenlerin iyi niyetli oluşları sebebiyle görememeleri.
Bana kimse anlatmasın, işte Aziz Yıldırım o şampiyonlukta başkandı, o zamanlar yönetici Nihat Özdemir onun arkadaşıydı falan filan.
Dün dündü bugün bugün!
Ali Koç'un başkan olması , 16 sene başkanlık yapmış bir adamın köşesine çekilip her şeyi sessizce kabul edeceğini göstermez. Aziz Yıldırım'ın kulübe verdiklerini inkar etmek ise son derece yanlıştır. Fakat bu bir var olma ve kimlik mücadelesi.
Demirel defalarca gitti geri geldi. Fenerbahçe gibi Türkiye'nin en büyük toplum kuruluşunun başında olmak basit bir konum değil. Hiç kimse o büyük camianın başkanı olmak durumundan kolay vazgeçemez. İnsan karakteri böyle bir şey.
Kulüplerin içinde futbolculardan başka takımlar vardır. Bir takım giderse yerine gelen takımın başarısını istemediği için kuyusunu kazar. Hem dıştan hem içten (bazı futbolcular dahil) düşürünceye kadar çalışırlar.
Aziz beyin bu mücadeleyi bu kadar sessiz bırakacağını düşünmek Aziz Yıldırım gibi hırsı tavan yapmış bir adama hakaret olur. Bu mücadele durmaz ta ki yeni başkan Ali Koç şampiyon olana kadar. Bu karşı muhalif grubun sadece eski başkan, şimdiki federasyon başkanı ve arkadaşları ile oynadığını düşünenler varsa yanılırlar. Bu oyunu kuranın bu oyunu oynayan muhalefetten çok daha büyük olduğu ise en önemli nokta. İnşallah ben yanılırım ama futbolun içinde bir sürü kumpasa kurban olan ve gören birisi olarak aklım ve hislerim şu anda durumu böyle görüyor. Ve gördüklerim asla spontane gelişmediğini, her şeyin planlı olduğunu düşündürüyor.
Yorum Yazın
Facebook Yorum