Her kafadan yalan-yanlış haber.
Sosyal medya denilen çukurdan olmadık hikâyeler derken…
Ana oğlunu, torun dedesini uyarıyor:
“ Aman dikkat, geç kalma, boşa dolaşma…”
Çarşılar boşaldı, pazarlar tenhalaştı.
Esnaf zararda, piyasa sallantıda.
***
Bu toplumsal panik veya paranoya çoğunluğu, ne yapacağını bilemez hale getirdi.
Sanki ortak slogan olmuş:
“ Ne yapacağımı, ne düşüneceğimi, nasıl hareket edeceğimi bilemiyorum”
Aslında tedavisini biliyor:
“ Baskın karamsar duygumun, mantığımın önüne çıkmasına izin vermiyorum amaaa…
Yine de ne yapacağımı bilemiyorum!”
***
Ne yapacağını bilememek.
İnsan yaşamanın en zor dönemidir.
Bu çarkın içine girenin…
Kafası karışık, çelişkileri sınırsızdır.
Uykusuzluk, dalgınlık, duyarsızlık, şaşkınlık, kararsızlık yan etkileridir.
Düşünceleri bulut gibidir.
İçinde hissedersin, dokunamazsın.
Anlamsız boşluk, ruhu sarıp sarmalar.
Onca düşünecek meselen varken, zihnini boş hissedersin.
Beynin işlevi, bulaşık teline döner.
Her şeye kuşkuyla bakma hissini, yarının gelmemesi arzusunu kabartır.
***
Böyle bir kuyudur…
Ne yapacağını bilememek.
Zayıf davranırsan; içinde boğulursun.
Düşmezsen, hiç tanımazsın.
Ne yapacağını bilir…
Bildiğini yaptıkça güçlenirsin.
Özgüvenin artar, çevreye örnek olursun.
***
Onun için…
Gevşemek, bırakmak yok.
Kaçmak, saklanmak bu durumda korkuyu canavarlaştırır.
Vatanı seviyor, yaşama bağlılığımız, insanlarımıza sorumluluklarımız varsa…
Ne yapacağımızı bileceğiz.
Yalan-yanlış kışkırtmalara kulakları kapatıp…
Varlığımızı göstereceğiz.
***
Ne karıştırdıklarını…
Neyi amaçladıklarını…
Niçin korkutmaya çalıştıklarını…
Nasıl hareket ettiklerini öğrendiğimiz şer odaklarına karşı ne yapacağımızı bileceğiz.
Birliğimiz, cesaretimizle tam tersi onları ne yapacağını bilemez duruma getireceğiz.
En basiti…
Kimin aklı, kimden fazla göstereceğiz.
Bunun da mayası, inanç ve kararlılıktır.
Yorum Yazın
Facebook Yorum