Ya partilere üye olup oralardan aday olunur ya da gerekirse bağımsız şekilde parlamentoya girme yolları denenebilir. Daha ileri gidilirse, iktidar olunması halinde bu vekiller kabine üyesi olabilirler.
Son dönemde uzun süreden bu yana beklenen güzel bir gelişme yaşamıştık. Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı şeklinde yürütülen spor doğrudan kendi ismini taşıyan bir bakanlığa bağlanmıştı. Kabinenin yenilenmesi sonrasında eski bakan gitti ve yerine yenisi geldi. Her iki dönemin iyi ve faydalı hizmetler yapmaya çalıştığına inanıyoruz. Çünkü 100 yıla yakın bir geçmişe sahip olan mevcut yapının getirdiği sorunları bir kalemde çözmek pek kolay olmayacaktı.
Karşılaşılan en önemli konu, nelerin problem haline gelmiş olmasının belirlenmesiydi. Dolayısıyla iyi bir analiz yapmaya fırsat olmadı. Doğrudan Başbakanlığa bağlı olan Spor Teşkilatı bu defa Bakanlığa bağlandı, kendi içinde dört genel müdürlüğe bölündü, sorulduğunda tatlı bir gülümseme ile karşılanan “İyi mi oldu?” cümlesi tam anlamı ile cevaplandırılamadı. İller ve ilçelerdeki taşra spor teşkilatı yeni yapılanmada epeyce törpülendi.
Yazının yazıldığı şu anda seçim var ve seçmenler oylarını kullanmak için son iki saatleri var. Memleketimize hayırlı olmasını dilerken yeni hükumetin önünde sporda çok önemli işlerin varlığından söz etmek istiyorum:
1. 2023 hedefi güzel bir şey. Ancak spor ailesi 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları için neler yapılacağını merak ediyor.
2. Spor Federasyonlarının Başkanlık seçimleri 2016 Yaz Olimpiyat Oyunları sonrasında yapılacak? Kimlerin aday olabilecekleri ve seçimlerin nasıl olacağı bir çerçeve yönetmelik ile yapılıyor. Ama ilgili federasyonların yayınladıkları bazı yönetmelikler birçok adayın bu yarışta yer almamasını sağlıyor.
3. Federasyonların mevcut başkanları ve yönetim kurullarının son 4 yıl içerisinde neler yaptıkları ve Türk sporuna neler kazandırdıkları dikkatle incelenmelidir?
4. Bazı sporlarda elit düzeyde performans gösteren sporcularımızın Üniversiteleri ile yaşadıkları devam sorunu çözülmelidir. Spor yapıp yapmadığına göre spor okullarına giren bu öğrencilerimiz daha sonra spor yapmaya gidiyorum dediklerinde zorlukla karşılaşabilmektedirler. Bu duruma son vermek için önerim bir “Milli Spor Akademisi” kurulmasıdır.
5. Sporun gelişmesi ve yaygınlaşması için okula spor girmelidir! Bu düşüncem, ilköğretimin ilk 4 yılı içerine mutlaka spor eğiticisinin görev alması şeklinde algılanmalıdır. Bu kademede beden eğitimi dersi var fakat alandan yetişmiş spor öğretmenleri yoktur. Sporla tanışma ve hareket alışkanlığı kazanmanın ilk yıllarında çocuklarımızı kaliteli spor eğiticileri ile buluşturmamız gereklidir.
6. Spor Bakanlığımıza alanda spor eğitimi olan, siyasette güçlü bir isim gelmelidir. Buna bir isim önerim var ama şimdilik bu bende saklı kalsın. Keza müsteşarlık için de bir ismi aklımda tutuyorum. Yeri geldiğinde bunu sizlerle paylaşırım.
7. Spor Teşkilatı ile Spor Bakanlığı arasındaki çatışma ortadan kalkmalıdır. Spor Eğitimi daha önem arz ettiğinden bu birimlerin çeşitli Üniversitelerle işbirliği daha güçlü şekilde sağlanmalıdır.
Görüldüğü gibi, bu maddelerin gerçekleşmesi aslında çok zor değildir. Yasa çıkarmaya bile gerek yoktur. Yeter ki sporun önemi bilinsin. Sporla büyümeyi programına alan bir yönetim oluşsun. Sağ duyunun isteği budur!..
Yorum Yazın
Facebook Yorum