Ne yazsam diye geçtiğimiz hafta boyunca düşünüp durdum. Yanlış olmasın konu bulmaktan zorlandığım için değil, önceliğin hangisinde olması gerektiğine karar veremediğim içindi. Ancak, son gelişmelerle birlikte sizlere masa tenisinden bahsetmeye karar verdim.
Bilen bilir, seveni çoktur. Masası bulunan her yerde oynamak isteyeni illaki vardır. İzmir’de ise şu günlerde masa tenisinin geleceği için bir karar alınamama süreci yaşanıyor. Geçen hafta Türkiye Masa Tenisi Federasyonu tarafından göreve getirilen il temsilcilerinin listesi yayınlandı. Tabii bu listeye dayanarak “tebrikler”, “başarılar”, hayırlı olsun” mesajları atıldı. Sonra ne oldu? Liste federasyon tarafından geri çekildi. Sanırım açıklanan isimler herkeste aynı tatmin duygusunu yaratmadı.
Yıllardan beri İzmir Masa Tenisi Camiasının içinde bulunan otuz yıllık süreçte hem sporcu hem antrenör olarak çeşitli görevleri üstlenen hatta yeri geldiğinde insanlar kaliteli malzeme kullansın diye emek veren Ahmet Bitirmiş, başarıyla yürüttüğü il temsilciliği görevine yeniden atanamadı.
Kendisini masa tenisi camiasında tanırlar ama yine de kısa bir özet geçmekten zarar gelmez. Kendisi yıllardır bu sporun içinde aktif olarak yer alan hem sporcu hem de antrenör geçmişine sahip. Kulüplerde ve okullarda birçok sporcu yetiştirdi. Ahmet Bitirmiş göreve geldikten sonra İzmir’de bulunan kulüp sayısında artış oldu. Ben kendi profesyonel masa tenisi geçmişimden biliyorum ki İzmir’de sadece iki kulüp vardı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Devlet Su İşlerine ait olan… Ahmet Hoca ise insanları antrenörlük yapmaları, kulüp açmaları ve sporcu yetiştirmeleri için destekledi. Yıllardır içinde bulunduğu camiada kimlerin neler yapabileceğini öngörebilmesiyle bir adım ötesini hedefledi hep… Antrenöründen sporcusuna, gençlik spor memurundan hakemine kadar ne kimseyi kıracak bir davranış sergilemiş ne de böyle bir davranışa izin vermiştir.
Şimdi neden göreve atanamadığına gelecek olursak, başka biri daha bu görevi istiyor. Kimsenin tanımadığı biri… Göreve atanabilmek için ne yapıyor diye sorarsanız da kıyaslamak için, şu kadarını söyleyebilirim ki insanları markaja alıyor. Buradan bile anlayabilirsiniz neden uygun olmadığını, çünkü işi masa tenisiyle değil… Üstelik burada bulunduğu yaklaşık üç yıllık süreçte; antrenörlere, sporculara, hakemlere ve velilere verdiği rahatsızlıklar herkesçe bilinmektedir. Masa tenisini bırakan sporcular ve hakemler olmuştur bu nedenle…
Şubat ayında Federasyon Başkanı Oktay Çimen’in de ziyaret ettiği bir lig müsabakasında kendi gözlerimle görmesem inanmazdım belki bu kadar olduğuna. İnanır mısınız sürekli yanında. Öyle ki ben bir metreden fazla uzaklaştıklarını göremedim. Aralarından su sızmamak mecazının gerçekliğine şahit oldum. Durum böyleyken liste yayınlandıktan sonra nasıl bir telefon trafiği döndüğünü biz sadece tahmin edebiliyoruz tabii. Federasyon tarafından görevin kendine verilmesinin büyük bir hata olduğu ortadayken yapılması gerekenin ‘zararın neresinden dönersek kardır’ mantığıyla hareket edilmesi olduğu da aşikardır.
Son durum ise kararın İl Gençlik ve Spor Müdürlüğüne bırakılması… Şimdi yazmasına izin verilen kulüpler, kimin atanmasını istiyor ve hak ettiğine inanıyorsa, dilekçe yazıyor. Bir umut masa tenisinin geleceğini kurtarmak için…
Yorum Yazın
Facebook Yorum