İçinde bulunduğumuz evrensel virüs baskını; eğer virüs, değişimine kötü yönde devam etmezse, yaklaşık bir-iki yıl sonrasında aşısı uygulanana kadar, korkulu ve acılı bir dönem yaşatacak. Kaçacak bir yerimiz yok!
Sonuç; yalnızlık…. Düşmanımızı yalnız bırakmalıyız ama bu ‘bizim’ yalnızlığımız oluyor. Dokunmadan yaşamımızı sürdürmek ve yakınlıktan uzak durmamız gerekiyor. Yaşamak; kendi varlığını yapıcı ve yaratıcı yönde gerçekleştirmektir aslında. Yani hem isteyince yalnız ve özgür yaşamak, hem de diğer insanlarla kaynaşmak gerek. Ağaç ve orman durumu. Ne olacak şimdi, hadi bakalım?
Her gün yeni bir şey öğreniyoruz konuyla ilgili. Dünyanın her ülkesinde yasaklar günlük yaşamın parçası gibi. Bu koşullar her toplumu aynı oranda etkilemiyor, yine de. Yoksul ve yoksun, işsiz ve umutsuz insanların sağlığı ve yaşamı çok daha büyük tehdit altında. Halkının temel ihtiyaçlarını karşılayan ülkelerde sorun daha kolay aşılabilir. Yiyecek, su, barınma, elektrik, enerji ve öğrenim; vazgeçilemez ve önceliği olan konular ve insanları en çok etkileyen meseleler.
Bizim ülkemizde yardımlar sınırlı ve bu durumda burada yapılması gereken; tavsiye edilen korunma önlemlerini iyi uygulayıp, hayatlarımızı birbirimize yardım ederek geçirmek ve bu tehlikeye karşı birleşmek olmalı. Tabii ki bu durumda halkın politik ayrışmalardan uzaklaşması gereklidir ve yönetimler tarafından bunun öğretilmesi, uygulanması öncelikli bir görevdir !!!
Bir süredir küreselleşme rüzgarları esiyordu. AB içerisinde aynı çatı altında olan ülkeler bile süreç içinde “stoklarımız bize gerekli” diyerek, malzemelerini sakındılar. Küresel ekonominin bayağı yara alacağı bir dönem olacak da diyebiliriz bu döneme. Bu durum ulusallaşmaya yer açacak deniyor. Ülkeler -ve tabii ülkemiz de- kendi ihtiyaçlarını olabildiğince kendileri karşılamak durumunda artık. “Tarımda çeşit ve verim artışı gerekli görünüyor” diyor uzmanlar. Sağlık en önde olmak üzere, bu dönem tarım politikaları gözden geçirilecek, mecburen.
Bu arada, yapay zekanın tek başına bir değeri olmadığını bir kez daha anladık. İnsan aklı ve doğal zekanın yardımcısı o sadece. Hepimiz akıl ve bilim etrafında nasıl da toplandık. Buna göre, küresel ve bölgesel düzeyde İnisiyatiflerin öncelikle alınması gerekiyor. Bu süreçte insan merkezli bir yaklaşımın benimsenmesini, ülkelerin çok içe kapanmaması gerektiğini ve gelişmekte olan ülkelere yardım edilmesinin şart olduğunu, parasal krizler için tedbirler alınmasını, eğitim sorunlarının giderilmesini, insan haklarının ve demokrasinin güçlenmesi gerektiğini, en başta bilim ve ortak akıl söylüyor. Yapılması gereken ne çok şey var hala.
Asalak bir virüsten çok şey öğrendik. Hayat sandığımızdan daha da kırılganmış meğer. İnsan olmanın bir bedeli var. Bu bedeli ucuza getirmenin sonucu da bu işte. Doğayla yaptığımız savaşın ağır sonucu. Kendi ellerimizle yarattığımızı kendimiz ellerimizle yok edeceğiz mecburen. Nasıl ki, yerküremizdeki savaşların insan dışında bir canlı tarafından yapılmadığını biliyorsak, bu pandeminin sorumlusunu da başka yerde aramamalıyız.
Yorum Yazın
Facebook Yorum