Başlıkta Türkçe olmayan sözcük nedir diye lütfen sormayın. Yenilik, yenilikçi fikirler, işin paraya dönmesi şeklinde açıklayanlar var. Yeni yaratıcı fikirler ve buluşların ekonomik alanlara adapte edilmesi şeklindeki açıklama, konuyu daha anlaşılır hale getirebilir.
Fosil yakıtların içten yanmalı motorlar ile kullanılması bundan yüz yıl, hatta biraz daha fazla süredir görülüyor. Henry Ford bu konuda inanılmaz bir girişimci ve innovatör olarak tarihteki altın yerini korumayı sürdürüyor. Şimdilerde elektrikle çalışan motorlar ve bu motorlarla hareket eden otomobilleri konuşuyoruz.
Geleceğe yönelik trendleri iyi koklayanlar elektrik enerjisi ile çalışan motorları ürettiler ve tasarımları şimdilik çok kötü diyebileceğim kaporta tasarımları ile piyasaya sürdüler. Bunlardan çok önce F1, hemen her şirkete çok önemli golleri attı. Formula-e diyerek yarış pistlerinde hem markaları hem de bataryalarını yarıştırmaya başladı. Yakında motosiklette, Moto-GP-e yarışlarını görürsek şaşırmayalım.
Gelir getirici buluşlar ve fark yaratan uygulamalar insanoğlunun dikkatlerini hep çekmiştir. Siyah-Beyaz televizyonlardan renkliye geçişteki TV satışlarının patlamasını bugün gibi hatırlıyorum. Keza tüplü televizyonlardan (Yangın tüpü, ya da Oksijen tüpü ile karıştırmayın) plazma ve sonrasında LCD ekranlılara geçiş süreçleri birer innovasyon şaheserleridir.
Çok yakında plastik ekranlı, taşınabilir, katlanıp, cebe konulabilir televizyonlarla karşılaşırsak şaşırmayalım diyecektim ama karşımda Steve Jobs’ın hayali ile karşılaştım. “Tim Cook’a söyledim, aslında yaptık, şimdilik bu küçük sahnelerle idare edin” der gibiydi…
Buradan spora geçmek istiyorum. Etrafımı saran elektronik yığınından anca kurtulabildim. Spor, her zaman ilgi çeken, hele bazı branşlarda uğruna savaş bile çıkabilen, kırılmaz denilen rekorların mutlaka birileri tarafından egale edildiği ya da kırıldığı (Egale sözcüğüne dikkatinizi çekmek isterim) bir sektördür. Performans ve kondisyona dönük yüzlerce, binlerce araştırma yapılıyor. Onlarca kitap yazılıyor. Ancak bu çalışmaların hangi oranda innovasyona döndüğü tartışmalıdır.
En temel konulardan biri olan antrenman pas geçilmektedir. Beslenme, psikoloji, medya, televizyon, vb. alanlar sporu ve sportif performansı etkileyebilirler. Ama temel olarak eğer egzersiz ve onun genel ismi olan antrenman yapılmaz ise bırakın rekoru, antrenmanı, maçı bile tamamlayamazsınız.
Öte yandan çok spesifik alanlardaki araştırma sonuçlarından yeterince yararlanılamadığını izliyorum. Egzersizdeki sıvı ve elektrolit kullanımı, max.VO2 ve kalp atım volümü değerleri, saha ve malzemelerdeki gelişmeler, farklı ortamlarda antrenman sonuçları, ergojenik yardımcıların performansa etkileri, analiz sonuçlarının antrenmanlara yansıtılması üzerine yapılan araştırma ve bunların sonuçlarının alanda derhal kullanılması gereklidir.
Sporun çok disiplinli yapısı, zamana bağlı değişmelerin hızla yaşandığı bir mecra olması yanında hızla da tüketilen sonuçlar toplamı olması onu sürekli cazibe merkezi yapmıştır. Kulüplerimizin, takımlarımızın, nihayetinde ulusal takımlarımızın beynelmilel arenadaki başarıları için genel gelişmeler ve yeniliklerin yanında küçük ama etkili innovatif becerilere ihtiyacı olduğu açıktır.
Bu kadar hengame içinde konuyu pas geçmeyelim derim…
Yorum Yazın
Facebook Yorum