Gazetelerin magazin sayfalarına bakarım. Amma fazla okumam. Geçenlerde bir resimaltında, eski bir futbolcudan bahsederken spor yorumcusu yazmışlar. Bilerek mi, bilmeyerek mi, unvan mı bulamamışlar? tam anlamadım.
Spor yorumculuğu diye bir meslek yoktur. Sporun adı olan bir meslek vardır.
Bundan yaklaşık 60 yıl önce ilk defa Avrupa’ya gittiğimde İtalya’da gazeteci arkadaşlarla tanışırken, “Arıpınar sen ne yaparsın?” sualine karşılık, “Spor yazarıyım” demiştim.
Yaşlı bir arkadaşım, “Spor yazarı olmaz, uzman olduğu bir veya birkaç dalın yazarı olur” demişti.
Yani; şunu söylemek istemişti: Mühendis deyince dalı, doktor deyince ihtisası, asker deyince sınıfı söylenmeliydi.
Bir ülkede sporun ilerlemesi için nasıl kaliteli, sahasında uzman antrenörlere ihtiyaç varsa, yazılı ve görsel medyada da öyle olmalıdır. Hatır için gazeteye alınmış, hatır için, iyi kavga ettiği için TV’lerde yer alan, yalnız profesyonel futbol dedikoduları, hakem karalamaları ile uğraşan birilerinin adına ‘spor yorumcusu’ demek olmaz.
Yazdığı dalda eğitim görmüş, o dalı dünya sporunda izlemiş kişiler, yetkili olduğu dallarda yorum yaparlarsa, ülke sporuna katkıları olur, o dalların antrenörleri, o dalların sporcuları da onların eleştiri ve takdirlerini saygı ile dinler ve kabullenirler. O zaman yazı da yorum da işe yarar. Onlara da spor adılını belirterek yorumcu der, alkışlarız.
Yorum Yazın
Facebook Yorum