1948 yılında başlayan basın hayatım var. Bunun 1955 den sonrası ülkemizin sayılı gazetelerinde geçti. Türkiye spor, Cumhuriyet, Yeni İstanbul, Günaydın, Hürriyet ve Günaydın. Radikal, Posta. Hem yönetimde, hem haber merkezinde hem de genellikle spor bölümlerinde görev aldım. İlk günden bu yana; sporun yalnız bir tek dal ile anılmasına karşı çıktım. Evet, futbol popülerdi, seviyorduk amma: geride altmışa yakın bireysel ve takım oyunlarından kurulu bir spor dünyamız vardı. Türkiye'mizde Sporu tam olarak kabul eden batı dünyasına inat, son 20 yılda bizim spor basınımızda eriye eriye neredeyse bir tek futbol kaldı.
Tanrıdan duamız: tez zamanda kaybolup gidecek Covid-19 süresi bu gerçeği daha da ortaya çıkarttı. Salgının çıktığı günden bu yana; spor sayfalarını inceledim. Olimpik dallar dahil 61 sporu kabullenen Türkiye'mizin gazetelerinin spor sayfalarında %91 futbol ve dedikodusu ,%5.3 basketbol ve voleybol %3.7 ise (at yarışı içinde olmak kaydı ile) diğer sporların haberleri, röportajları yer aldı. Meğerse; Eskrimde Avrupa şampiyonlukları, Yelkende Dünya dereceleri, Atıcılıkta rekorlar, Okçulukta, Cimnastik de dünya dereceleri,karatede rekor madalyalar, Teakvandoda şeref kürsüleri, Paralimpik de alkışlanacak başarılar daha daha neler vardı. Futbolun boşluğundan yararlanarak bu alkışlanacak çocuklarımız boş sayfalarda yer alır,onurlandırılır ve topluma ülkemizde bu sporların olduğu da anlatılabilirdi. Amma :üzülerek bunu hiçbir yayın organında göremedik. 2004 Atina olimpiyatlarından sonra Olimpiyatlara spor yazarını yollayıp izleyen gazete sayısının 2020 ye ulaşan 2-3 lük rakamları bu çizgiyi ortaya koyuyor. 2000 lerden sonra başlayan bu davranışın ilk nedeni futbol dedikodusunun tiraj bağlantısı oldu. ikincisi ise: 61 spor dalının basketbol ve voleybol dışında uzman spor yazarı olmaması ve spor sayfalarını yönetenlerin bu konuya eğilmemeleridir. Spor Bakanı Kasapoğlu örnek bir
çalışma ile tüm spor dallarını ve onların sporcularını destekler ve onurlandırırken, bunların spor basınına yansıması bile çok zayıf kalıyor. Üzülmek yalnız buna değil, çok emeğimiz olan başta iki günlük spor gazetesi olmak üzere; tüm basının tirajının son gördüğümüz en alt çizgiye düşmesi. (Toplam: günlük en fazla 2 milyon).
Konumuz Spor sayfalarının istenilen duruma gelmesi için yapılması gereken TSYD'nin Spor Bakanlığı ile el ele vererek, yöneticilerle toplanıp, branşında uzman diplomalı spor yazarı yetiştirmesi olacaktır. Onlar servislerde yer alarak; spor sayfalarının dışına itilen sporlara; hak ettikleri değeri vererek, gerçek sporlara arkasını dönen sayfaları bu virüsten kurtarabilirler.
Yorum Yazın
Facebook Yorum