1908 yılında kurulan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin hedefi, Türk gençliğinin, sporun her dalında başarılı, sağlıklı ve iyiye, doğruya, güzele yürümesini sağlamaktı. Büyük Atatürk, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin Olimpiyat takımını o günün zor koşullarına rağmen, 6 spor dalında 1924 Paris Yaz Olimpiyat Oyunlarına yollamıştı. O yıllardan bu yana olimpik spor dallarını ancak bazı kulüpler benimsemiş, fakat adında SPOR olan pek çok kulüp, önce amatör sonra profesyonel futbola ağırlık, hatta çok ağırlık vererek bu günlere gelmişler ve ülkede SPOR’u yalnız futbol sanan bir anlayış türemiştir. Türkiye’nin vatansever şairi rahmetli Arif Nihat Asya’nın “Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor” şiirinin başlığı gibi, Türk amatör, olimpik sporları bir rüzgar beklediler. Bu görev Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nindi. Hafta içinde büyük takdir ve yankılar uyandıran ilk ödülü, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kazandı. Dünyada örneği olmayan TMOK Fair Play Şeref Bayrağı ödülünün hedefi buydu. Her iki yılda bir, ülkedeki spor unvanını taşıyan kulüplerin çalışmaları, başarıları incelenecek ve başarılı olana bu çok değerli ödül verilecekti.
Değerlendirmede koşullar; (Tüm dallarda Fair Play’e uygun davranmak ve ödül sahibi olmak, Balkan, Avrupa ve Dünya şampiyonalarında başarılar kazanmak, olimpiyatlara katılma barajını geçenlerden oluşan Türk ekibine en fazla sporcuyu vermek ve madalya kazanmak) olarak tespit edilmişti. Kazanan kulüp altın sırmalı, üzerinde Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Türk, Avrupa ve Dünya Fair Play kuruluşlarının rozetleri ve tüm spor dallarının motifleri yer alan Fair Play Şeref Bayrağı’nı, 2 yıl süre ile kulüp gönderinde taşıyacak, kazandığı Şeref Bayrağını ve Şeref Belgesini de müzesine koyacaktı. Türkiye’de Gençlik ve Spor Bakanlığına resmi kayıtlı 1.500’e yakın spor kulübü arasında 2001 yılı ödülünü Fenerbahçe Spor kulübü kazandı. Böylece rüzgar bekleyen Türk sporunun bayrağı gönderdeki yerini ve rüzgarını buldu. Ülke adına tüm spor dallarında görevli sporcu ve yöneticilere bir hedef gösteren çalışmanın meyvelerini önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Sevineceğiz ve gurur duyacağız.
Yorum Yazın
Facebook Yorum