Spor aşığı dediğimizde spora olan amatörce tutkusu, her ortamda hizmeti ve sporun güzelliklerini savunanlardan başkası akla gelmemeli. Böyle insanları çevrenizde görmeniz olası. Yeter ki, bakmasını bilin…
Futbol, basketbol, voleybol gibi “şöhret ve para kazandıran” sporların ana teması amatörlükten uzaklaşmak ve profesyonelce meslek edinmektir. Profesyonellikse doğru…
Bazıları ise, sessiz sedasız, hangi yaşta olursa olsun pür amatörce spora hizmete devam ederler.
Yıllar önce, yanılmıyorsam 80 metre engellide 12-13 yaşlarındaki atletin Türkiye Şampiyonluğuna ulaştığı yarışmada ilk haberini yapmıştım… Geçen yıllar için de, başarılı çıkışını sürdüren bu genç atlet, hatırlayamadığı kadar zaferlere imzasını attı…
1996 yılında Atina’daki Balkan Şampiyonasında bu kez “tarihi bir başarı”yla kürsünün en üstüne çıktı ve 100 Metre engellide 14,4’lük derecesiyle Balkan Rekorunu (30-35 yaş grubu) elde etti… Tam 17 yıldır da rekoru elinden almak bir yana, derecesine dahi yaklaşan olmadı…
Avrupa Veteranlar Şampiyonası’nda (50-54 yaş) bayanlarda 300 Metre engelli koştu ve “Türkiye’ye ilk altın madalyayı kazandıran atlet” unvanını elde etti…
Hentbolcu Naci Onut’un “Türk Atletizmi”ne kazandırdığı bu isim, İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürü Ganime Nalbantoğlu’ndan başkası değil…
Halen yarışmalara katılan, uluslararası hakem ve 1. Kademe atletizm antrenörü belgelerine sahip olan Nalbantoğlu, İVAİH, İASK kurucularından… 1997 yılından bu yana Avrasya Maratonu’nda 15 km.lik bölümü koşuyor. Atletizm başta, spor neredeyse o da orada…
Atletizme sporcu, antrenör, hakem ve yönetici olarak hizmet veren Ganime Nalbantoğlu, yöneticilik yaptığı birimde kentine ve ülkesine hizmet edebilmek için gecesine gündüzünü katıyor, “hizmet aşkı” ile koşmaya devam ediyor…
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından her yıl “Devrim Şehidi Asteğmen Kubilay Anısı”na düzenlenen yarışı keşmekeşlik içinden çekip alan ve 10 KM.’ye çıkartıp, Türkiye Atletizm Federasyonu’nun resmi yarış programına içine konmasını sağlayan ekibin en önemli rolünü Nalbantoğlu oynadı. Yarış güzergâhın değişmesini ve Buruncuk’tan başlayıp, Kubilay Anıtı’nda son bulmasını düzenleyerek trafik sıkışıklığının da önüne geçti. Ulusal çapta elit atletlerin katıldığı yarışın en önemli özelliği son 650 metresinin dik yokuş olması.
Bu yıl 5.si düzenlenecek 9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu Yarı Maratonu Uluslararası Atletizm Federasyonu’nun takvimine alındı. Dünya Atletizminde önemli bir yer tutmaya aday olan yarı maraton ilk kez 2013 yılında Belkahve’den başlayıp, Konak’ta Hükümet Konağı önünde son buldu. Ancak mesafenin 21 KM. 197 M.’den kısa olması nedeniyle uluslararası platformda resmi yarış sayılmadı. Bunun üzerine, yarış nizami kulvar olan Cumhuriyet Meydanı-İnciraltı parkuruna taşındı. 300 sporcuyla başlayan yarış, geçen yıl 1500 sporcuya ulaştı. Türkiye’de kayıt ücreti alınmadan yapılan tek koşu unvanını da elde eden “9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu Yarı Maratonu.”
Yarışmayı tamamlayanlara madalya, tişört, çanta ve kumanya verildiği gibi dereceye giren atletler de kupanın yanı sıra para ödülüyle ödüllendiriliyor.
Bu yıl katılımın daha da fazla olacağı şimdiden kayıtlardan belli olmuş durumda…
Yarı maraton için oldukça enerji harcayan, AIMS (Uluslararası Maratonlar ve Mesafe Koşuları Birliği) Başkanı Paco Borao ile temaslara geçen Nalbantoğlu uzun uğraşlar sonunda İzmir’i onurlandıracak kararı aldırdı ve AIMS Tam üyeliğini kabul ettirerek, 9 Eylül Yarı maratonunu uluslararası takvime de aldırdı.
Yarı maratonun mimarlarından birisi olan Ganime Nalbantoğlu, dünyanın en büyük organizasyonları arasında yer alan Wings For Live’in İzmir’e getirilmesinde başrolü oynadı. Bu konuda da İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Daire Başkanı Hilmiye Çarıkçı ile Basın Danışmanı Reşat Yörük’ün büyük desteğini aldı.
Alanya’da yapılan yarışmaya katılan ve bunu İzmir’e taşımak için büyük çaba harcayan Ganime Nalbantoğlu sonunda başarılı oldu. Son 2 yıl Wings For Live’nin şehrimizde yapılmasını da sağladı.
Wings For Life Run nedir?
Wings for Life World Run, hem koşucuların hem de tekerlekli sandalye kullanan katılımcıların yan yana start aldığı global ölçekli bir koşu etkinliği. 2014'ten bu yana dünyada 30'u aşkın noktada düzenlenen etkinliği eşsiz kılan asıl özelliği ise bir bitiş çizgisinin olmaması. Yarış başladıktan 30 dakika sonra yola çıkan bir Yakalama Aracı koşucuların peşine düşüyor ve ona yakalananlar için koşu sona eriyor.
İşte geçtiğimiz hafta sonunda İzmir’e yapılan, büyük de ses getiren bu organizasyon için öncelikle büyük destek veren başkan Aziz Kocaoğlu ve ekibiyle Çarıkçı, Yörük ve özellikle de Nalbantoğlu’na sonsuz teşekkür etmeliyiz…
İzmir’de böyle gizli spor âşıkları olduğu sürece amatör sporlarda sırtımız yere gelmez… Yeter ki, kıymet bilelim…
Yorum Yazın
Facebook Yorum