Terbiye, görgü…
Eğitim, öğretim…
Gençlik, olgunluk…
Evlilik, aile…
Ticaret, siyaset…
Topla hepsini, ömür dediğimiz bir yolculuktur.
***
Yaşamın tüm bölümlerinde yolculuğu kolaylaştıran, tehlikeyi azaltan…
Güven veren, güç aşılayan…
Mutlulukta yanında olan, zorlukta elinden tutan…
Zamanını, imkânını seninle paylaşan…
Veya…
Yüzüne gülüp senden yararlanmak isteyen sıkıntılı anında seni terk eden yol arkadaşındır.
***
Yol arkadaşını bulmak, seçmek, birlikte yürümek…
Talihtir, kısmettir.
Seçimin terazisi, cetveli yoktur.
Zamanla tanır, yaşadıkça anlarsın.
Yürüdükçe görürsün iyiliğini, kötülüğünü.
***
Başbakan Ahmet Davutoğlu son konuşmasında “ Er refiku kable’t tarik” dedi.
Önce refik, sonra tarik.
Yoldan önce yol arkadaşı.
Cümlesini buna bağladı;
“ Refik değiştirmektense, genel başkan değişikliğindeki doğruluk bende hâsıl oldu”
Sözüyle arkadaşı yerinde bıraktı, yolunu değiştirdi.
Sırlarıyla, yürek sancısıyla.
***
Gelecek, gerçekleri mutlak ortaya dökecektir.
Yol arkadaşlarının vefasını, ihanetini, çaresizliğini, cesaretsizliğini, ikiyüzlülüğünü, çıkara dayalı sevgisini.
İç hesaplaşmayla ya içselleştirir, ya dayanamaz dillendirir.
Kendi tercihi, kararıdır.
***
Mesele…
Herkesin yol arkadaşını iyi belirlemesidir.
Hedef ve duygu birliği olmayan arkadaşla yola çıkmak…
İnsanın yönünü şaşırtır, yoldan çıkartır, çıkmaza sürükler, bela getirir.
Zorluğa zorluk katar.
Bencil, cimri, korkak yol arkadaşıyla kısacık yol uzar da uzar.
Çıkara dayalı yol arkadaşı…
Ticarette, siyasette…
Ne refik dinler, ne tarik tanır.
***
Hele bir düşmeye gör…
Yol arkadaşı değil gidecek yol kalmaz!
Yorum Yazın
Facebook Yorum