“ Her zaman şüpheli olarak bir takım isimler tespit edilir… Potansiyel şüpheli diye birisini tutuklatamazsınız… Türkiye antidemokratik bir ülke değil. Suça doğru gidiyorsa, doğru zamanda yakalayacaksınız…” görüşünü ortaya koyarsa…
Polis ne yapsın?
Suç işlenmeden önlem nasıl alınsın?
***
Gerçi…
2 Aralık 2014’de TBMM’de yapılan düzenlemeyle…
“Soyut delile dayalı kuvvetli şüphe” yerine “makul şüphe” yeterli sayılacaktı ama herhalde uygulaması kişisine, faaliyetine, alanına bağlı herhalde!
***
Neyse…
Meselemiz buna bağlı ama bazı durumlarda elden bir şey gelmiyor.
Tokatçı, dolandırıcı, sahtekâr biliniyor da…
“ İş üzerinde” yakalanamadığından bir şey yapılamıyor.
O, elini-kolunu sallayarak geziyor…
Polis, gözüyle onu seyrediyor.
***
İzmir’de yaygın hale geldi.
Birkaç uyanık veya çeteler…
Yatırımları olan işadamı ve şirketleri, Büyükşehir belediyesi adına arıyor, bağış istiyor.
Bağlantı ya çakma sekreter aracılığıyla veya…
En tepedeki imza-mühür sahibi bürokratın sesiyle yapılıyor.
Telefonu açan fark etmez, oltaya gelirse.
Torbayla para hazırlaması isteniyor.
Muhtemelen veren çok, ses çıkarmıyor!
***
Mazlum memleketimizde…
Suç ile cezanın kitaplarını yazan…
Koskoca hukuk profesörü aynı oyuna gelerek, durak arkasına torba içinde trilyon lirayı bırakırsa…
Saf işadamımızın dolandırılması çok normaldir.
***
Büyükşehir belediyesi çok dertli.
Olayın ardı arkası kesilmiyor.
Telefon numaraları belli.
Paranın yatırılacağı banka hesabı ortada.
Buna rağmen…
“Suç oluşmadığından” şikâyet savcılıktan geri dönüyor.
Takipsizlik veriliyor.
İkinci kere suç duyurusu yapılıyor.
Kovuşturmanın sürdüğü belirtiliyor.
Bürokratlar diken üstünde.
Sürekli isimleri kullanılıyor…
Birileri cukkayı götürüyor.
Onlar karalanıyor.
Bıçak kemiğe dayanınca, “ Mağdur olan emniyete gitsin, bize sormasın” duyurusu yaptılar.
***
Emniyet müdürlüğü iki arada bir dere.
Savcılık talimatı olacak ki…
Harekete geçsinler, her kimse enselesinler.
Tilkinin çukuru belli, kuyruğu dışarıda…
Tutup alamıyorlar!
***
Tokat yememek için dikkat…
Telefonla aranan kurbanlara kalıyor.
Kıllı-kışlı işleri yoksa belediyeden bağış isteyenlerin suratına telefonu kapatacaklar.
“ Olur efendim, hallederiz başkanım…” yalakalık ve korkaklığıyla…
Parayı kaptırmayacaklar.
***
Çoluk, çocuğun, dostun, düşmanın ağzına da…
“ Uyanık keriz” namıyla sakız olmayacaklar!
Yorum Yazın
Facebook Yorum