Rusya’nın 24 Şubat'ta Ukrayna'ya başlattığı saldırı, iki ülke arasındaki savaş gibi görünse de bana göre adı konulmamış 3. Dünya savaşı. ABD, Avrupa ve Birleşik Karalık’tan peş peşe gelen yaptırım kararlarına rağmen savaş kararından vazgeçmeyen Putin, dünyadaki ekonomik dengeleri de alt üst etti. NATO, ABD ve AB her ne kadar savaşın içinde yer almasalar da verdikleri silah, teçhizat ve ekonomik yardımlarla savaşın tarafı gözüküyor. Bu destek olmasaydı Ukrayna kendi olanakları ile bugüne kadar Rusya’ya karşı durabilir miydi? Rus ordusuna verilen kayıplar hangi silah ve teçhizatlarla yapıldığı belli. Emperyalizmin kardeşi kardeşe vurdurma politikası, Ortadoğu’dan kuzeye yönelmiş gibi duruyor. “Paranın dini imanı yok”. ABD, AB ve Birleşik Krallık bir yanda Rusya’ya ciddi ekonomik yaptırımlar uygularken, Ukrayna’ya verdikleri askeri ve ekonomik yardım çok ciddi boyutlarda. Çin’in Rusya’ya destek vermemesi için de aba altında sopa göstermekten geri kalmıyorlar. Putin’i savaştaki başarısızlığını yakın çevresinin savaş planlarını batıya sızdırdıklarına bağlayanlar da var. Para için ülkesini satanların olduğunu düşünmek insanlık adına beni ürkütüyor.
Putin’in bu diktatörlüğe soyunması ülkesinin geleceğini tehlikeye sokmakla kalmadı, tüm dünyada kriz yarattı. Kilosu 2 TL olan soğanın 7 TL olmasını, bir damacana suyun 11 TL’den 28,5 TL’ye çıkmasını hükümetin ekonomideki başarısızlığına bağlamayıp doğrudan savaşa bağlanması kolaylığını sağladı. Yaşamım boyunca kavgaya, savaşa karşı oldum. Çünkü kazanan tarafı yok. Kazanan silah üreticileri. Türkiye’nin Rus- Ukrayna savaşındaki politikasını son derece başarılı buluyorum. Keşke o başarı ekonomi de olsaydı. Fiyatı en az yüzde yüz artmayan mal ve hizmet kalmadığı halde çalışan ve emeklilere yapılan yüzde 30’luk zam ekonomi yönetiminin başarısızlığı değil de nedir? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in bugün NTV de yaptığı açılamalar benim uykumu kaçırdı. Sanırım tek geliri maaş olan emekçi ve emeklilerin tümünün uykusunu kaçırmıştır. Bayram ikramiyesinin geçen yıl gibi 1.100 ödeneceğini söylemesi tam bir hayal kırıklığıydı. Umarım Sayın Cumhurbaşkanımız yapacağı bir açıklama ile bu oran artırılır. Yine Sayın Bakanın ETY’ lilerle, 3600 ek göstergelerle ilgili yaptığı açıklamalar da toplumda hayal kırıklığına neden olmuştur.
Bence serbest ekonomi politikasından vaz geçmenin zamanı. Zammın adı güncelleme oldu. Oldu da bizim maaşlar neden güncellenmiyor? Ramazan ayında fiyatların şaha kalkmasını da “Müslümanın Müslümana kazığı mı?” sözünü söyletir oldu. Bu fiyat artışlarına müdahale edenin olduğunu sanmıyorum. Yoksulluğun artması toplum düzeninde ciddi yaralar açmasından endişelenmiyor değilim.
Ne de çok özlemişiz birbirimizi
Bütün bu can sıkıcı koşullara rağmen Karşıyaka’mızda güzel şeyler oluyor. Bunlara değineyim de biraz yüreğimize su serpilsin. Salgın tehlikesinin azalması nedeniyle önlemlerinin gevşetilmesi ile Mübarek Ramazan ayında “ne de çok özlemişiz birbirimizi” dedik.
Kızılay Karşıyaka Şube Başkanı Kamil Karadeniz ve ekibinin büyük fedakarlık ve özverileri ile bağışçıların desteği ile kurdukları 300- 500 kişilik iftar çadırı muhteşem. Burada ihtiyaç sahibi insanlarımız ile birlikte halkta bir araya gelerek iftarlarını açıyor.
İnsanın kendini güvende his etmesi çok önemli. Ramazan’dan önce İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne tüm ekibiyle Karşıyaka’da muhtarlarla bir araya geldi. Fuat Pusat abimin davetlisi olarak ben de katıldım. Karşıyaka’daki güvenlik konusu görüşüldü. İl Emniyet Müdürü Şahne cep telefon numarasını muhtarlarla paylaştı ve “telefonum 24 saat açık” dediğinde işte güvenlik bu dedim. Toplantıda daha önce Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunan İl Emniyet Müdür Yardımcısı Kaan Coşkun’da vardı. Kaan müdürüm sadece benim değil tüm Karşıyaka’nın gönlünde yer alan bir dost, arkadaş, kardeş. Emniyetin son zamanlarda yaptığı operasyonlarla ele geçirilen uyuşturucuların miktarını öğrendikçe insanlarımızın ne kadar büyük tehlikeler atlattığına şahit oluyoruz. Toplantıdan sonra bu başarılı ekiple çay sohbetinde bulunmanın şansını yakaladım. Mehmet müdürümün cana yakınlığı, işine yüreğini koyduğunu görünce “Oh be güvende yaşamak ne güzel” dedim. Dost sohbetlerim çok olur. Sohbet yaşam gıdam. Bu sohbetler de gecenin ilerleyen saatlerine kadar uzar. Eve döndüğüm o geç saatlerde bile İlçe Emniyet Müdürümüz Ercan Kaçanoğlu ile zaman zaman karşılaşıyorum. Kendisinin o saatlerde bile görevde olmasını görmek, yaşadığım kentin güvende olduğu mutluluğu yaşatıyor.
Yorum Yazın
Facebook Yorum