Ölümü beklemenin ne kadar zor olduğunu onu yaşayanlar bilir. Organ bağışını bekleyen, kanser denen illet hastalıktan kurtulmak isteyen binlerce hastayı düşünürken insanın yüreği acıyor.
Yaşama tutunmaya çalışan kansere yakalanmış küçücük çocukları, böbrek, karaciğer bağışını bekleyen gençleri düşünmek bile insanı derinden sarsıyor.
Kanser iletini yenen küçük bir çocuğu, evlenme çağında bir genç kızı, böbrek bağışı yapılan bir genci sahnede şarkı söylerken görmek kadar daha güzel bir duygu olduğunu düşünemiyorum.
Geçen yıl İEÜ Medical Point İzmir Hastanesi hekim ve çalışanlarının yer aldığı “Bir Şarkı Bir Hayat” konseri hafızamda yer almıştı. Açıkçası bu yıl da öyle bir geceyi dört gözle bekledim durdum.
Babamı, abimi, kardeşimi, amcamı kanserden kaybettim. Genetik yapıdan dolayı da tedirgin yaşadığımı itiraf etmeden geçemeyeceğim.
Medical Point hastanesinin sosyal sorumluluk projelerini yakından takip ederim. Medical Point Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba beyin yaşama geçirdiği sosyal sorumluluk projelerini alkışlamamak mümkün değil. Hepsi birbirinden güzel projeler. Mesela “Şifa Veren Sesler Çocuk Korosu” da muhteşemdi. 7 yaşındaki çocukların yer aldığı koroda şarkıları söylerden çocuksu hareketler insanın yüreğini okşuyordu.
“Bir Şarkı Bir Hayat” konserinde kanseri yenenler ile hekimlerinin birlikte şarkılar, türküler söylemesi hoş geldin yeni hayat diye haykırıyordu.
Gecede bir de vefayı gördük. Suat Taşer Kültür Merkezini dolduran davetliler duygulandı, bazıların gözyaşlarına hâkim olamadı. İki yıl önce yaşamını kaybeden hastane kurucularından Dr. Zafer Beken’i anmak için hazırlanan belgeselin gösterimi duygulu anlar yaşattı.
Rahmetli Dr Zafer Beken güzel yürekli, iyi bir dosttu. Sağlığım ile çok ilgilenir, tavsiyelerde bulunurdu. Mekânı cennet olsun inşallah.
Geçen yıl olduğu gibi Sanatçı Pınar Seli Soydaş, sunucu Gökçe Adar Çubukçuoğlu’nun muhteşem performanslarına hayran kalmamak mümkün değildi.
“Bir Şarkı Bir Hayat” konserinin amacı organ ve doku bağışına dikkat çekmek ve nakil bekleyen hastalara umut olmaktı. İzmir İl Sağlık Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Burak Öztop organ bağışının önemini anlattı, İzmir’in organ bağışı konusundaki duyarlılığına teşekkür etti.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün kurduğu organ bağışı standında davetliler organ bağışında bulundu. Bağışta bulunanlar, girişteki zeytin ağacına organ bağışının sembolü olan yeşil kurdeleleri takarak farkındalık oluşturdu. O zeytin ağacı hastanenin bahçesine dikilmesi de bence çok anlamlı.
Benim için çocuk, yaşlı ve hasta denince akan sular durur tabi. Geçen yıl İrem Kubba sahnedeyken küçük kardeşi Ecem’in koşarak yanına gelip şarkıya eşlik etmesi, Masal ve Rüzgar’ın sahnedeki sevimli hareketleri unutulur gibi değildi. Bu yıl İrem ile Ece ayrı ayrı sahne aldı, Masal da sahnede tek başınaydı ki davetlilerin arasında olan Rüzgar’ı çağırdı, sahnede harikalar yarattılar.
Prof. Dr. Sait Eğilmez ile kornea nakli yaptığı hastası Cem Cansız’ın organ bağışı talebini dile getiren “Sendeki gözler bende olaydı” türküsü duygulandırdı, yaptıkları kel ve kör esprileri salondakilerden büyük alkış aldı. Gecenin en büyük sürprizi ise Türk Müziğinin efsane ismi Zülfü Livaneli’ydi. Usta sanatçı, “Sendeki gözler bende olaydı” türküsünden sonra Aşık Veysel ve Yaşar Kemal’in İstiklal caddesinde yürürlerken Sait Faik’in söylediği “İki dev adam tek gözle yürüyordu” sözünü söylerken salonda kahkahalar yükseldi.
Usta sanatçı Zülfü Livaneli, Pınar Seli Soydaş’ın seslendirdiği “Bu bendeki sevda değil” türküsüne eşlik edince salondakiler de telefonlarının ışığını açarak eşlik ettiler.
Güzel bir geceydi. Yaşamın anlamı, hüznü sevinci birlikte yaşandığı geceydi. İki yılda da dikkatimi çeken salonun konserin sonuna kadar doluluğuydu. Bu halk güzel projeleri de projeleri yapanları da çok sever.
Sonsöz “Belki de ilerdedir, yaşanacak günlerin en güzelleri.” Nazım Hikmet Ran
Yorum Yazın
Facebook Yorum