Bazı insanlar kendilerini önemser, bazıları da yaptığı işi !
Gazetecilikten başka işi olmamış...
İyi bir fotomuhabiri...
Namuslu meslek erbabı...
Paylaşması, dostluğu içten; sevdası yüklü...
Dostları ile hep safta kavganın adsız neferi...
Sıkı hak, emek koruyucusu; sendikacılığı yürekli...
Çatık değil kaşları...
İyi bir insan, İyi bir baba, İyi bir eş...
14 yıl önce Dünya’ya sevdalar bırakıp giden...
Celal Yılmaz’dır unutmadığımız...
***
Dağlarında tanrılarla destanlar,
Burçlarında amazonlar oynaşır,
Yollarında asırlardır anılar,
Kordon’unda Sarı Zeybek dolaşır,
Mehtabında yıldızlarla dalgalar,
Körfezinde martıları sevişir,
İmbatında sevdalarla hasretler,
Sazlarında ozanları söyleşir,
Şarkısında kadehlerle rakılar,
Ezgisinde gözyaşları boşalır,
Kırlarında GÜLÜ SOLSA İZMİR’İN,
Bağlarında bülbülleri ağlaşır.
***
Bu dizeler; Celal Yılmaz'ındır, ozanlığını da anlatır...
Duygularının da yüceliğini..
İnsanlığını, anıldığı sürece de yaşadığını!..
Usta!
Çok sevdiğin “Çökertme” çaldıkça diyeceğiz ki;
“şarkılarımız çam ormanlarında rüzgar gibi bize
kendini hep bir ağızdan okutmalıdır.’’
Dostların arasındayız güneşin sofrasındayız "Çerkes Celal"!
Nazım gibi ‘’Sesimiz Yanındadır, Sesimiz Seninledir’’..
Okan Yüksel Usta'nın, "Yol Arkadaşları’'nın ifadesi ile:
“Eğilmeyen Başımızı, Eğilmeyen Başın Önünde
Eğiyoruz."
Bin yıl geçse de unutulmayacaksın!
Yorum Yazın
Facebook Yorum