Yola nasıl çıkarsınız?
Öncelikle belli bir plan ve programınız olur. Sonra da araç gereçler neyse onları alırsınız. Elbette en önemlisi de hüviyet. Aracınızı sürecekseniz, ruhsat, sürücü belgesi… Trafik sigortasının tarihi de önemli. Bakımdan hiç söz etmiyorum. Onlar olmazsa olmazlar… Yağ, su, lastikler… Hepsini iyice kontrol edersiniz değil mi?
“Ben yola çıkayım, aksayan olursa güzergâhta hallederiz” derseniz, yandınız. Yolda kalırsınız!
İşte yolda kalanlar da, bu zihniyetle arabanın direksiyonuna geçme sevdalısı olanlar…
“Benim olsun da, ne olursa olsun” diyorlar ama ilk arızada da ağlıyorlar! O zaman yapılacak tek şey kalıyor. Aynen şu Latin Atasözü gibi: “Rüzgâr yoksa küreklere yüklen…”
Korona Virüs bizi evlere bağladı. Yazmak, okumak, izlemek, çiçeklerle ilgilenmek tamam. İzlemediğim kadar filim de izledim. Nereye kadar!.. Dolaşmaya, dostlarla sohbete, gezmeye, yeni bilgilerle tanışmaya, doğayla bütünleşmeye hasret kaldık.
Bu dönemde daha rahat düşünme, izleme, analiz etme şansı “vakit bolluğu”ndan olsa gerek zamanımızdan hiç çalmadı. O kadar çok vakit varmış, şaşırdım… Sabahın altısından gece yarısı sıfır bire kadar… Tamam, büyüklerimiz “Erken kalkan yol alır” derdi. Haklılar... Ama geç yatmanın sırrı nedir? Henüz çözemedim… Ama çözdüğüm bir şey var. O da insan istediği zaman bahane uydurmadan ne gerekirse halleder. Yeter ki; yapmak istesin.
Rus Atasözü “Pazardaki herkes ambardaki unu kadar konuşur” der. Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’nun ambarında un mu var, şeker mi? Bilemem ama zekâsına hayran kaldım… Zaten bunun için de, mevkidaşlarından öne fırladı.
Korona Virüs tedbirleri önleminde o kadar yaratıcı fikirleriyle sahne aldı, alkışı da hak etti. Üstelik laf değil, iş üretti. Söylemleri proje aşamasında da kalmadı. İcraata geçti. Çiğlili dostlardan duyarım. “Verdiği sözü tutar” diye… Bunu duyunca aklıma gelen Galli tarihçi ve yazar James Howell’in “Bir metre iş yapmayı, bir kilometre söz vermeye değişmem” deyişini nedense Utku başkana uyarladım…
Doğru mu yaptım acaba?
Fransız psikolog Theodre Simon’un “İnsanın onuruyla arasında çok ince bir tel vardır, o da sözdür” dediği gibi… Şimdi gıybete doyamayanların “O kadar başkan varken, neden Utku Gümrükçü?” dediğini tahmin edebiliyorsunuz değil mi?
Desinler… Takılmayın siz onlara. Biz doğru bildiğimiz yolda anlımız açık, başımız dik, 51. Yılda da emin adımlarla devam ediyoruz… Unutmayın; benim koyduğum noktadan sonra kuracağın cümleyi ancak kendin okursun!
Konu spor ve BAL Ligindeki Çiğli Belediyespor ile ilgili bir düşüncesinden sonra gündemime takıldı. Başkan sporu seviyor. Sporu seven, halkını da sever. İşini de… Sporu sevenden zarar da gelmez…
Bergama’dan tanıdığım, Karşıyaka’da sohbetine doyamadığım, Çiğli’de birkaç kez muhabbet ettiğim, sabahın köründe bazı yürüyüşlerde Bostanlı Rekreasyon alanında karşılaşıp ayaküstü lafladığım Kültür Müdürü Nail Çetin “Ağabey sen beni biliyorsun” dedi. Ser verir, sır vermez… Bence bu duruşu hem siyasi, hem de bürokrasi terbiyesinden… Döndük mü, başa…
Başkana en yakın kim olabilir? Özel Kalem Müdürü olduğunu yeni öğrendiğim hasta Kaf Sin Kaflı Taylan Kolat… Ondan tiyo alacaktım. 10 yıl Cevat Durak ile Karşıyaka Belediyesi’nde çalışan, Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin’in 5 yıl Özel Kalem Müdürlüğünü yapan Taylan’a ne yazık telefonla ulaşmam mümkün olmadı…
O zaman iş başa düştü…
Tüm kulüp başkanlarının ağlama duvarına döndüğü, amatör spor kulüplerin kapanma tehlikesiyle baş başa kaldığı şu dönemde, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, hiç kimsenin cesaret edemeyeceği, belki de aklına bile gelemeyeceği bir öneriyi cesaretle ortaya attı. BAL’da (Bölgesel Amatör Lig) 10. Grupta oynayan ve 22 maçta 49 puan ile Yalovaspor’un ardından 2. Sırada yer alan Çiğli Belediyespor’un TFF 3. Lig'e çıkması durumunda elde edecekleri katılım ücretinin yüzde 30'unu şu an amatör ligdeki (10. Grup) rakiplerine paylaştırmak istediklerini söyledi.
Bu hareket bile bana sevdiğim bir Kızılderili sözünü aklıma getirdi: “Anımsar mısın doğduğun vakit sen ağlarken, herkes sevinçle gülüşüyordu. Öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın sen öldüğünde. Sen mutlulukla gülümse…”
Belediye Başkanlığında bunun örneği var mı? Elbette; Efsane Başkan Ahmet Priştina’yı asla unutmayın…
Dönülmez bir yola giren amatörleri kurtaracak harika bir öneri… “Eğer önünüz çıkmaz sokak ise geri dönmek, ilerlemektir…” Bunu da hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın!
Unutmamamız gereken başka şeyler de var, Utku Başkan için… Korona Virüs önlemleri kapsamında önce maske üretti. Sonra da su borusundan siperlik yaparak bu konuda öncü oldu. Genel Başkanının bile “aferim”ini aldı. Önemli mi? Gerçekten de çok ama çok önemli…
“Sarımsağı gelin etmişler kırk gün kokusu çıkmamış” derler. Aynen öyle. Yankısı ülkeye örnek oldu. Belediyeler de maske, siperlik yapmak için kolları sıvadı.
Utku Başkan Çiğli için büyük şans. Hep derler ya; “Çiğli halen köy gibi…” Asla kabul etmiyorum. “İnsan görmek istediği gibi görüyor” derler. Biraz dikkatli bakarsanız, değişimi en kısa zamanda fark edeceksiniz… Bu Utku Gümrükçü farkı olur mu, olur!..
Şimdi siyasete paldır küldür dalmak haddimize değil. “Yanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü” derken, onu yaptı, bunu yapmadı iddiasından da çok uzağım. “Erkek kişi söz verir, adam olan kişi verdiği sözü tutar.” İşte; bizim için önemli olan budur!..
Yorum Yazın
Facebook Yorum