“Ek Randevu Dayatması hekimliğin doğasına aykırıdır.
Neden mi?
Bugün bir hastam sadece ara sıra olan öksürük ile geldi.
MHRS'nin bu hastaya verdiği süre sadece 3 dk. idi.
Akciğer grafisi tamamen normaldi.
Oysa hastayı detaylı ve sakince muayene ettiğimde içime bir kurt düştü .
Sol akciğerde kalbin arkasına denk gelen noktada küçücük bir alanda solunum sesi sağa göre biraz daha farklı duyuluyordu, ama ufacık bir fark, belli belirsiz.
Bu esnada 3 dk. çoktan dolmuştu!
Hastaya bir öksürük şurubu yazıp göndermek yerine akciğer tomografisine karar verdim.
Hasta tomografi çekilip geldi, 10 dk. geçti.
Bilgisayara yüklenip tam açılması bile sırf 3 dk. daha sürdü.
Dikkatle incelemem 2 dk. daha sürdü (Bakın +15 dk. uzadı iş) Veee sol akciğer alt lobda kalbin arkasında 13 mm tümör!
Hemen radyoloji uzmanıyla görüşüp raporlattım (+20 dk.)
20 dk.nın sonunda hastamı kanser şüphesiyle tüm vücut taraması için PET'e sevkettim. Muhtemelen evre 1 akciğer kanseri çıkacak!
Bakın bu hastaya 20 dk. ayırdım.
Böylece kanser ilerlemeden erken evrede yakalanmış oldu.
Peki bunu yaparken kaç kişi kapımda söylendi, kaç kişi oflayıp pufladı, kaç kişi odama girip çıktı, kaç kişi "yaa bizim saatimiz geldi ama" dedi? Fikriniz var mı?
Ben hekimim!
Bırakın hekimliğimi insana yaraşırca ve hocalarımdan öğrendiğim gibi profesyonelce yapabileyim!
Bırakın günü kurtarmayı, gerçek hastalıkları tespit edelim!
Bırakın hayat kurtaralım!
Tek istediğim iyi bir hekim olmak ve öyle kalabilmek.
Bu 3 dk.veya 5 dk ile olmaz!
Özetle, bütün meslektaşlarım benzer durumlar yaşıyor, daha önce çok kez de benzerleri yazıldı, çizildi.
En az 15-20 dk süre ile, günde 25-30 hasta eder.
Güzel bir adım atılmalı .
Hekimler dostunuzdur, düşman değildir.”
xxxx
Bu alıntı, bir hekimden... Göğüs Hastalıkları Uzmanı Fatma Aytül Solak’tan!
Twitter hesabında paylaşmış Dr.Solak.
Evet, bakanlığın hekime verdiği randevulu süre 3.dk!
3 dakikada doktor muayene edecek, soru soracak, sorularınıza da yanıt verecek!
Kronometre tutacak hale getirildi hekimler(!)
Sağlıklı yaşamak insanca yaşamın ilk koşuludur.
Hastanelere ticarethane gözüyle bakılmaz. Hastalara da müşteri!
Sağlık hizmeti, Türk Tabipler Birliği’nin de savunduğu gibi; “Daha çok poliklinik sayısı, daha çok tetkik, daha çok ilaç değildir!”
xxxx
İyi ki;
Hipokrat yeminine, evrensel hekimlik değerlerine
sadık Dr. Fatma gibi hekimlerimiz var.
İyi ki;
mesleğinin onuruna sonuna kadar sahip çıkan hekimlerimiz var.
İyi ki;
çöken sağlık sistemine karşın, şiddet gören ama yine de toplum sağlığını, bilimsel gerçekleri savunan hekimlerimiz var!
İyi ki;
“Doktorlar dedi ki, bugün grevdeyiz.
Öldürmez misin sen? Dövmez misin, sövmez misin?” diyen imamlar aldırmadan canla başla işini yapan hekimlerimiz var!
Ne güzel demiş Nobel Ödüllü Yazar Jose Saramago?;
“Bir hekim, kendi başına birkaç kişiye bedeldir.”
Yorum Yazın
Facebook Yorum