Kutuplaşma, kan gölü, gözyaşı..
13 yıldır mevcut iktidar politikalarının sonucudur.
xxx
Çevre katliamları..Rantçı politikalar.
Üçüncü havaalanı, köprü için orman katliamları..
Yeşil düşmanlığını teşvik edici siyaset...
AVM’ci kuponcu, parsel parselci zihniyet…
Termik, nükleer santrallar…
Hükümetin enerjide dışa bağımlığı bitirecek dediği ve olmazsa olmaz diyerek direttiği HES’ler...
Bir yanda da santralları birer rant projesi olarak tanımlayan STK’lar, çevreciler…
Amaç; Türkiye’nin enerji bağımlılığını bitirmek değil özel şirketlere rant sağlamak !..
xxx
Gelelim; Heredot’un ‘’Cennet Coğrafyası’’ Kuzey Ege’ye..
Bölgede çevre kirliliğinde kritik eşik çoktan aşıldı.
Kömürlü Termik Santralın, cüruf dağlarının, devasa rafinerinin, demir-çelik fabrikalarının..
Gemi sökümlerin..Hurda, LPG dolum depolarının ‘’memleketine’’…
Sosyal demokrat geçinen yerel yönetimlerin duyarsızlığına…
(O santralın ruhsatını imzalayan dönemin CHP’li Aliağa belediye başkanını; ne ben ne de Büyük İnsanlık hiç affetmeyecek !
1989’daki direnişin simgeleri Yüksel Çakmur, Osman Özgüven, Hakkı Ülkü, Nihat Dirim’i, Kemal Anadol’u ise hep anımsayacak. )
Bölgede kanser patlaması yaşanıyor.
Doğal yaşam yok oluyor; kuşlar, balıklar ölüyor, zeytinler kuruyor.
Yaşam alanları, ekili araziler; asit yağmurlarıyla yıkanıyor(!)
Partikül madde kirliliği yarışması yapılsa ilk üçe girecek Nemrut Körfezi..
Dev fabrika bacalarından kül, toz ve gaz havaya yayılıyor.
Bunları yazarken Kızılderili Reisi Seattle’ın 1854’te topraklarını satın almak isteyen ABD Başkanı
F.Pierce’e yazdığı, İletişim profesörü meslek büyüğümüz Şadan Gökovalı’nın dilimize çevirdiği, ‘‘Tüm Çağların En
Geçerli Çevre Bildirgesi’’ seçilen mektubu usuma geliyor:
“Beyaz Saray’daki Büyük Beyaz Reis!
Gökyüzünü, toprağın sıcaklığını nasıl satın alabilirsiniz? Parıldayan iğnelerini, vızıldayan böcekleri, ak kumsallı kıyıları, karanlık ormanları, çayırları örten buğuyu…
Bir gün bakacaksınız, göklerdeki kartallar, dağları örten ormanlar yokolmuş; yaban otları evcilleştirilmiş ve her yer, her yer yalnızca, insanoğlunun kokusuyla dolmuş...
İşte o gün, insansoyu için yaşamın sonu ve varlığını sürdürebilme savaşımının başlangıcı gelip çatmış olacak.”
xxx
Bölgedeki çevresel kirlilikte kritik eşik; çoktan aşıldı.
Vurguncu/sıfırlamacı/talancı zihniyete; Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın o güzelim ‘Kızılırmak Kıyıları’ndan dizeler ile sesleniyorum;
“Çamı bitmiş, kavağı azalmış/Gamla örtülü bayırlar, çıplak değil.
Yedi ay kıştan sonra/Yeşeren senin YAŞAMINDIR/Yaprak değil…
Yaşam hakkını Savunmaya EVET!
İyi Bayramlar diliyorum…
Değer verip, aldıklarınız hep varolsun...
Yorum Yazın
Facebook Yorum