Söylediğimiz bir söz vardır; “altın çamura bulansa da yine altındır, değerini yitirmez…”
Biz bu sözü son birkaç yıldır Karşıyaka Spor Kulübü için söylüyoruız.
İsterseniz, önce 1 Kasım’da 106. Kuruluş yıldönümünü taraftarının görkemli törenleriyle kutlayan Karşıyaka Spor Kulübü’nün çeşitli kaynaklardan derlenen kuruluş öyküsüne şöyle bir göz atarak, hatırlayalım:
“Kuvayı Milliye kahramanı Kadızade Zühtü Işıl ve arkadaşları zeytin ağacının gölgesinde toplanır ve Yunan, Rum, İngiliz, ve Ermeni takımlarına karşı mücadele etmek için İzmir`de Türk gençlerinin futbol kulübünde milli örgütlenme yapmak ister. İşte o gün Karşıyaka Spor Kulübü, "Karşıyaka Mumaresei Bedeniye Kulübü" ismiyle yaşama geçer…
İzmir futbol ligi, yabancıların takımları ile doluydu. Panianios, Apollon, Pelops, Evangelidis, İskoç, Karakoviri, Midilli karması gibi Rum Yunan-İngiliz ve Ermeni karışımı takımlar ile İtalyan Garibaldi takımı başa güreşiyordu. İzmir`i daha sonra Yunanlılara satacak olan Başpapaz Hrisostomos, her maça gelip, Rum takımlarını takdis ediyor, rahipleriyle beraber tirübünlere ilahiler okuyordu. İşte böyle bir ortamdı, Türkleri de futbol kulübü kurmaya iten. İki büyük reaksiyon doğdu. Birincisi 1912`de Karşıyaka`da Karşıyaka Spor Kulübü`nün doğuşu, ikinciside Türklük için er meydanına atılmış yüce hareketlerdi.
Zühtü Işıl’ın o günleri anlattığı kitaptan alıntı:
“İzmir`de Rumların Panyanios, Apollon ve birçok kulüpleri vardı. Bornava`da da İngilizler`in kendi aralarında bir toplulukları mevcuttu. O tarihte bizde aramızda para toplayarak top aldık. Kısa pantolonlarla o günün sahası olan Osmanpaşa Camii`nin yanındaki ilk mektebin bulunduğu yerin bitişiğindeki arsada oynamaya başladık. Bu arsa şimdiki, çocuk yuvasının bulunduğu köşkle, bir tarafı Alaybey`de diğer tarafı Karşıyaka`da olan geniş bir bahçe idi, sahibi de Omiros isminde ve eşi İngiliz olan Karşıyakalı bir kişi idi. Cami ve mektep arasında halen duvarla hudutlu bu bahçenin arasındaki geniş saha bizim futbol sahamız olmuştu. Aramızda ilk defa bir topluluk kurmaya 5-6 arkadaş o günlerde bu arsada karar verdik. Ağabeyim Kadızade Raşit, teyzezadem Süreyya İplikçi, ben, Refil Civelek, Osman Nuri, Örnekköylü Hüseyin, bir zeytin ağacının altında hafif yağmurlu bir günde bizde bir kulüp kurmayı tasarlamıştık. İçimizdeki milli heyecan bir yangın gibi ateş almıştı.
Bize, muhitimizden çığ gibi gençlik katıldı. Kendi aramızda bir takım yapmıştık. 2-3 ay sonrada bu topluluğumuzu daha çok canlandırmayı düşündük. Bu bizim için bir özlem olmuştu. İttihat-ı Terakki Cemiyeti`ne müracaat ettik, bizi himayenize alınız bir kulüp teşkil edelim daha verimli çalışmak arzusundayız dedik. Olumlu karşıladılar, size bir oda tahsis edelim burada teşkilatlanın, bu külübü vilayete müracaat ile tescil edebiliriz dediler.
Bu büyük bir ümit olmuştu. Haftanın birkaç gününde akşamları burada toplanıp tasarladıklarımızı büyüklerimize iletiyorduk. Onlardan büyük teşvik görmeye başlamıştık. Bir müddet sonra vilayete müracaat ile hukuk müşavirliği kanalı ile kulübümüz "Karşıyaka Mumaresei Bedeniye Kulübü" ismi altında teşekkül etmiş oluyordu. Karşıyaka Spor Külübü, artık doğmuştu.”
Böylesine bir ortamda kurulan Karşıyaka Spor Kulübü bugünlerde de yine bir savaşın içinde. Bu ekonomik savaş…
Karşında işgal kuvvetleri yok ama, en büyük karşı güç: Ekonomi…
İşte bu ekonomiyi aşarak öncelikle futbol takımını sonra da kulübü düzlüğe çıkarmak için büyük mücadele şart.
Elbette elini taşın altına sokanların tek başına üstleneceği bir durum söz konusumudur bilinmez…
Bir “Göztepe AŞ”, “Altınordu AŞ” modelleri göz önünde bulundurulursa, kurulacak güçlü bir şirket Karşıyaka Spor Kulübü’nü en kısa zamanda ayağa kaldırmaya yetecektir.
Genel kuruldan böyle bir yetki alınmasına karşın neden halen harekete geçilmediği de ayrı bir konu.
106 yıllık, adı, başarıları, taraftarı ve en önemlisi de ATATÜRK Sevgisiyle ünü yurt dışına taşmış, ismi büyük bir “marka” olan Karşıyaka Spor Kulübü silkinmek için daha ne bekliyor?
Tamam bugün için sahası, parası yok ama arkasında kalbi “Kaf Sin Kaf” diye atan binlerce yürek var…
İşte bu taraftarın ve Karşıyakalıların sevgisi Karşıyaka Spor Kulübü’nün yeniden küllerinden doğmasına vesile olmaya yetecektir.
“Bir kıvılcım yeter” diyor, şair…
Evet bir tek kıvılcım Karşıyaka’yı “Taraftarın yüreği” ve “Karşıyakalıların sevgisi” ile yeniden ayağa kaldırmaya yetecektir…
Yok mu bir Don Kişot… Yoksa Aslan Yürekli Cengaver…
Nerede attığında mangalda kül bırakmayanlar…
Haydi gün “Zühtü Işıl ve arkadaşları”nın yaptığı gibi zeytin ağacının altında toplanma günüdür…
Karşıyaka Spor Kulübü’nün 106. Kuruluş yılı kutlu olsun…
Yorum Yazın
Facebook Yorum