Evdesiniz, temizlik yapılacak. İki katlı bir yerde yaşıyorsanız önce üst kattan başlamalısınız. Yerleri süpürün, sonra silin. Pencere camları size bakıyorsa, sıra onlara gelmiştir. Aşağı kata indiğinizde önce mutfak tarafına yönelin. Mutfak dolaplarının üstü, buzdolabının arkası, lambanın metal kısmı, pencereler, kapılar, masa, sandalyeler, balkon derken bakmışsınız temizlik bitmiş.
Kitap yazıyorsunuz. Bölümleri önceden tasarladınız. Yavaş yavaş ilerliyorsunuz. Eğer roman yazmıyorsanız sorun yoktur. Bölümlere göre hazırladığınız içerikler size kolaylık sağlar. Bazı sürpriz şeyler son bölümlerde gizlidir. Final, beklediğinizin dışında harikadır. Okuyanlar buna bayılırlar.
Tatile çıkacaksınız. Bu defa kendi aracınızı kullanmayı seçtiniz. Bunu önceden bildiğiniz için bakımlarını tamamlattınız. Yol ve köprü geçişlerini planladınız ve tahmini sürede vardınız. Otel harika. Oda temiz ve uzakta olsa da deniz görüyor. Elbiselerinizi yerleştirdiniz. Kişisel bakım çantanızı banyoya bıraktınız. İşe bir duş almakla başladınız. Yatağa uzandınız. Yorucu geçen yol sizi uyumaya yöneltti. Şimdi sıra rüyalarda…
Okullar eğitime başladı. Her şey öğretmendir. Binalar yeni değil. Beden Eğitimi dersleri ilk hafta yapılmadı. Kitap ve defterler tamamlanmış gibi. Kitap yerine telefonlardan okumayı istiyor öğrenciler. Kalemleri yok. Dinliyorlar ama yazmayı tercih etmiyorlar. Ses kaydediyorlar. Sınav dertleri yok. Nasıl olsa sınıfı geçiyorlar. Başlamak, bitirmenin yarısı olabilir mi?
Üniversitelerimizin sayısı 208’i buldu. Seneye, Üniversite öğrenciliğine başlama yılına dönersem ellinci yılı tamamlayacağım. İlk yıllarımda Üniversite sayısı oldukça azdı. O senelerde bazı şirketler, verdikleri ilanlarda bazı Üniversitelerin belirli Fakültelerinden mezun olanlara öncelik verileceğini yazıyorlardı.
Spor Akademisini bitirdiğimde bir işim yoktu. Bir yıl sonra mezunlarını verecek olan Ege Üniversitesi’nin Spor Yüksekokulu’nun asistanlık sınavlarını bekledim. Spor Hekimliği Enstitüsünün o dönemki Müdürü Prof. Dr. Necati Akgün’e sormuştuk, biz akademi mezunları aynı koşullarda sınava girebilecek miydik? Şu cevabı vermişti: “Kim kazanırsa…”
Ne siyaset ne de başka parametreler asistanlık sınavlarında etkili olmamıştı. Kazananlar girmişti. O gün bu gündür hakkı ile kazananların yanında olmayı hep tercih ettim. Başlangıç iyi olunca gerisi akıp gidiyor. İşe asistanlıkla başlamak akademik hayatın en keyifli tarafıdır dememe lütfen izin veriniz… Bu cümlenin ne anlama geldiğini bir ra sizlere anlatırım!
Spora başlamak. Günümüzün yavaş dünyasına anlam kazandıran bu aktivite, peşinden milyonları sürüklemeyi sürdürüyor. Küçük yaşlarda başlamanın iyi olduğu söyleniyor. Bazı sporlarda yaşın çok ilerlemiş olması önemli değil. Yelken yapanların yaş ortalamaları oldukça yüksek.
Yöneticilerin de yaşlı olduklarını görüyorum. Bazen yaş değil de, tecrübelerin önemi ortaya çıkıyor. Dünyamız da yaşlanıyor. Ama sonuçta kaç yıl yaşadığımız değil, nasıl yaşadığımıza baksak daha iyi olacaktır. İşe iyi başlayanların yaşamlarının çok keyifli geçtiğini görüyorum. İşe nereden başlama yerine işe iyi başlamanın önemini hatırlatayım dedim. Umarım abartmadım.
Beyin ve tüm Spinal çekimlerinin hemen arkasından çıksa çıksa böyle bir yazı çıkardı. Haftaya böyle başladık. Gelecek hafta 2028 olimpiyat oyunlarının hazırlıklarını gözden geçireceğiz. Merak etmeyin, ayakta ve hayattayım…
Yorum Yazın
Facebook Yorum