AKP İl Başkanı ve bazı milletvekillerinden, Cumhuriyet Halk Partisine yönelik gelen suçlamalara, CHP İl Başkanı Yüksel yanıt verdi. Yüksel, Köy mallarının satışından, İl Kongresi eleştirilerine kadar, her konuda açıklamalarda bulundu. Yüksel şunları söyledi;
SÖZÜNÜZÜ MÜ TUTACAK, SATIŞA GÖZ MÜ YUMACAKSINIZ?
AKP İzmir İl Başkanı Sayın Bülent Delican, bizim davetimizi ya yanlış anlamış, ya da olayı çarpıtmaya çalışıyor gözüküyor. Biz kendisine verdiği bir sözü hatırlattık ve bu sözün gereğini yapmasını söyledik. Bu konuyu bizi suçlayarak veya Kemalpaşa’daki milyonlarca lira değerindeki satışı küçümsemeye çalışarak kapatamaz, topu taca atmasın, sözlerini tutsunlar. AKP’lilerin kendi aralarında toplanıp, birbirlerini alkışladığı toplantılardaki, süslü sözler İzmirlileri ilgilendirmiyor. İzmir, sonuca bakıyor.
Şimdi merakla bekliyoruz, Sayın AKP İl Başkanı verdiği sözü tutacak mı, yoksa siyaset yaptığı kentteki insanları ve Kemalpaşalıları hiçe sayarak, köy mallarının satışına göz mü yumacak.
TİRE’DE MALLARI SATTIRMADIK
Tire ve Seferihisar Belediyelerimiz ile ilgili, bize yönelttikleri suçlamalarsa çok yersiz ve komik. Tüm İzmir’in bildiği gibi, Tire Belediyemizin satışa çıkardığı mal, Gökçen belde belediyesinden kalan bir maldı. Köy malı değildi yani, zaten partimizin girişimleriyle o malında satışı geri çekildi. Seferihisar’daki mallar da köylünün değil, belediyenin başka kurumlara tahsis ettiği mallardı. O mallarda, bugün AKP’li olan, bir önceki belediye başkanının bıraktığı borçları kapatmak için elden çıkarılmıştır. Tire’de olduğu gibi, eğer yanlış bir iş yapılmışsa, kendimiz parti olarak bu yanlışı görüp düzeltebiliyoruz. AKP gibi yanlışı kapatmaya çalışıp, savunmuyoruz. Farkımız bu.
17-25 ARALIĞI KONUŞAMAYANLAR...
Biz Türkiye’nin gerçek anlamda demokrasiyi yaşayan tek partisiyiz. Kendi içimizde doğruyu, yanlışı konuşup tartışabilme gibi bir farkımız var. Bunu kimseden saklamadan, gizlemeden yapabiliyoruz. Üstelik Türkiye’de, demokrasi AKP tarafından neredeyse yok edilmiş, güçler ayrılığı dengesi ortadan kaldırılmış, hukuksuzluk neredeyse hukukun kendisi haline getirilmişken, demokrasiye bağlı kalmayı başarabilmiş tek kurumuz. Demokrasiyi, özgürce konuşmayı, vicdani sorumluluğu unutmuş olanların, bizim ne kadar demokratik bir parti olduğumuzu anlamasını beklemek, elbette hayal olacaktır.
AKP’liler, kendi parti içindeki sorunlarını, partililerinin başkahramanı olduğu 17-25 Aralık yolsuzluklarını konuşamayacakları için, bunu konuşmaktan ödleri patladığı için, bizim kongremizde yaşananları kendilerine malzeme yapmaya çalışmalarını anlıyor, ancak önemsemiyoruz.
HİZMETLERİMİZİ KENDİ BÜROKRATLARINA SORSUNLAR
Biz gerçeğiz. İlkemiz, yolumuz, İzmir’e hizmet için yaptıklarımız ortada. Bize İzmir’e yaptığımız hizmetleri soranlara açık davetimizdir. Gelsinler Büyükşehir ve İlçe Belediyelerimizin, çoğu ödüllü ve tescilli hizmetlerini gezdirelim. Ama bize birkaç günden fazla zaman ayırmaları gerek, zira yapılan hizmetler öyle bir kaç günde gezilmeyecek kadar çok. Yok gelmeyiz diyorlarsa, kendi Bürokratlarına, Milli Eğitim Müdürlerine, İl Müftülerine de sorabilirler. Çünkü Okullara, İbadethanelere kendi hükümetlerinin yapması gereken yardım ve hizmetleri de, CHP’li yerel yönetimlerimiz yapıyor.
AKP’NİN İZMİR’E ÖN YARGILI BAKIŞI..
Kaldı ki, Dünya’nın saygın ve bağımsız kuruluşlarının yaptığı değerlendirmelerde İzmir, Dünya’nın en yaşanılabilir ve en sağlıklı kalkınan kentleri arasında gösterilmiştir. AKP’nin bakan ama görmeyen, duyan ama sağır olan politika anlayışı bu örneklerden tatmin olur mu bilinmez. Bizim derdimiz AKP’ye değil, İzmir halkına kendimizi anlatmak ve hizmet etmektir. AKP’nin kısır politik döngüsü ve İzmir’e ön yargılı bakışı bizi ilgilendirmiyor.
Yorum Yazın