EGİAD'tan yapılan açıklamada, olayı siyasi prim sağlama vesilesi olarak kullanmaya kalkacak olanların; teröristlerden farkı olmayacağı vurgulanırken, tüm siyasi partilerden, halkın moralini yükseltmek için teröre karşı ortak mesaj vermek üzere, aynı fotoğraf karesinde görmek istenildiği belirtildi. Ayrıca, Diyarbakır, Suruç ve Ankara’da gerçekleşen bombalı eylemlerin, Türkiye’yi; adım adım sivil halka yönelik bombalamalarla gündeme gelen Irak, Suriye ve Afganistan gibi ülkeler konumuna getirdiği belirtilerek, “Kısır çekişmeleri körükleyerek Türkiye’yi güçlü bir hükümetten mahrum bırakacak siyasi müdahaleler olmamalı ve demokrasinin kendi mecrasında çözümler üretmesine izin verilmelidir. Bir kısım siyasi aktörler siyasi hırsları, ihtirasları ve inatları uğruna kandan nemalanmaktan vazgeçmelidir” denildi.
EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya, Ankara’da gerçekleştirilen haince terör saldırısını tüm EGİAD üyeleri olarak lanetlediklerini belirterek, 97 vatandaşımızın ölümü yüzlercesinin yaralanması ile sonuçlanan masum vatandaşlara yönelik bombalı eylemin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak tarihe geçeceğini söyledi. EGİAD Başkanı Seda Kaya başta siyasiler olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin teröre karşı kenetlenerek ve milletçe el ele vererek kararlı bir tavır sergilemesi gerektiğini belirterek, “EGİAD olarak acı ve sonsuz bir üzüntü içindeyiz. Milletimizin başı sağ olsun. Bu saldırı ülkemizin bölünmez bütünlüğüne yönelik bir alçakça denemedir. Türkiye acı bir sınavdan geçiyor. Herkesi sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Bu olayı siyasi prim sağlama vesilesi olarak kullanmaya kalkacak olanların; milletimizin gözünde acıdan, kandan çıkar sağlamaya çalışan teröristlerden farkı olmayacaktır. Bu nedenle, tüm siyasi partilerimizi hiç olmazsa bu olaydan sonra teröre karşı ortak mesaj vermek üzere aynı fotoğraf karesinde görmek istiyoruz. Bu siyasi olgunluğu gösterebilirlerse halkın moralini yükseltmek için çok güzel bir adım atılmış olacaktır” dedi.
EGİAD’dan yapılan açıklamada; Diyarbakır, Suruç ve şimdi de Ankara’da gerçekleşen bombalı eylemlerin Türkiye’yi, adım adım sivil halka yönelik bombalama eylemleriyle gündeme gelen Irak, Suriye ve Afganistan gibi ülkeler konumuna getirdiğini belirterek, “Türkiye’yi, Ortadoğu’nun terörün hakim olduğu güvensiz ülkeleri konumuna sürükleyecek bu tehlikeli gidişin sona ermesi için milletçe kararlı bir duruş sergilemeliyiz. 1 Kasım seçimleri sonrası, Türkiye, süratle güçlü bir hükümete kavuşmalıdır. Kısır çekişmeleri körükleyerek Türkiye’yi güçlü bir hükümetten mahrum bırakacak siyasi müdahaleler olmamalı ve demokrasinin kendi mecrasında çözümler üretmesine izin verilmelidir. Bir kısım siyasi aktörler siyasi hırsları, ihtirasları ve inatları uğruna kandan nemalanmaktan vazgeçmelidir” denildi.
Yorum Yazın