Karşıyaka’da ilçe belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi engellilere yönelik pek çok düzenleme gerçekleştirse de, ne yazık ki vatandaşların duyarsızlığı ve bazı görevlilerin ihmali sonucu hayat engelliler için adeta bir çile oluyor. Görme engelliler için yapılan özel yollarda sık sık engeller ve kırık taşlarla karşılaşmak mümkün. Özel yolların bütünlüğünü bozan bu durum, görme engellilerin şehirde gezmesini imkansız hale getiriyor. Ortopedik engellilerin hayat damarı olan engelli rampalarının önünde ise araçların işgali var. Yapılan tüm çalışmalara rağmen devam eden duyarsızlık, Karşıyaka’yı engelliler için yaşanmaz bir kent haline getiriyor.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz, 2008 yılından beri Karşıyaka Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanlığını yürüten ve kendisi de bir engelli annesi olan Hülya Polat, engellilerin bir çok sıkıntıyla karşı karşıya kaldığını doğruluyor ve ekliyor; “Birbirimize daha fazla saygı duymalıyız”
Bir engelli annesi olarak sosyal sorumluluk bilinciyle kendisini bu işlere verdiğini söyleyen Polat “Bizim bütün amacımız Karşıyaka’da yaşayan engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak, yasal haklarından yararlanmalarını, sokağa çıkabilmelerini, iş hayatına katılabilmelerini sağlamak. Engellilerin hayatın içinde var olmasını sağlamak istiyoruz” diyor.
“En büyük sorunlardan biri istihdam”
Engellilerin sorunlarının engel gruplarına göre değiştiğini vurgulayan Polat, sorunlar çözülse de bu sürecin çok yavaş bir şekilde işlediğinin altını çiziyor.
Engellilerin en büyük sorunlarından bir tanesinin istihdam olduğunu söyleyen Polat, “Çalışabilecek durumda olan engelliler mutlaka devlet kadrolarında ve özel sektörde istihdam edilmeli. Çalışamayacak durumda olanların da, ailelerinin gelir düzeyine bakılmaksızın devlet tarafından bakım giderlerinin karşılanması gerekiyor. Onlar ayrı birer birey, ailelerinin durumu sebebiyle yardımdan mahrum bırakılamazlar” ifadeleriyle engellilerin de birer birey olduğunu herkese tekrar hatırlatıyor.
“Saygılı olmak zorundayız”
Kentte engelli erişebilirliğinin artması için Büyükşehir ve Karşıyaka Belediyeleri’nin yaptığı çalışmalar ise yetersiz kalıyor. Polat, bu çalışmaların ancak insanların da duyarlı olmasıyla amacına ulaşabileceğini belirterek şu ifadeleri kullanıyor: “Maalesef insanlarımız o kadar duyarsız ki, yapılan engelli rampalarının üzerine aracını çıkartan da var, gelip tam önüne park eden de. Bırakın engelliyi, yaşlı bir insan veya bebek arabası olan birisi geçmeye çalışsa onun da geçmesi mümkün değil. Bu yollar bu özel kesime tahsis edilmiştir. Yapılan bu hareket tamamen bencillik. Oralara kesinlikle araç park edilmemesi gerekiyor. Biraz saygılı olmak zorundayız. Herkes birbirine saygılı olmak zorunda”
Kent Konseyi’nin geçmişte yaptığı bilinçlendirme çalışmaları da ne yazık ki bu sorunun önüne geçme konusunda yeterli olmamış. Polat, bu konunun hem toplumsal bilinçlenmeyle, hem de cezaların artmasıyla çözüme kavuşabileceğine inanıyor ve son kez çağrıda bulunuyor; “İnsanlar engellilerin farkında olmalı”
İyi niyetliler ama...
Türkiye’de engelli sporunun önünü açan isimlerden birisi olan Karşıyaka Engelliler Spor Kulübü Başkanı Osman Ertöz de, engellilerin sorunları konusunda önemli tespitlerde bulunuyor. Ertöz, “Yerel yönetimler rampaları yapıyorlar, rampaların önüne dubalar konuyor, araç park edilmesin diye işaretler konuyor ama buna rağmen o araçlar park ediliyor. Zannedersem vatandaşımız bu işin daha çok farkında değil” diyerek, durumun vehametini ortaya koyuyor.
Engelsiz bireylerin niyetiyle ilgili bir şüphesi olmadığının da altını çizen Ertöz, sorunların bilinçsizlikten kaynaklandığını belirterek; “İyi niyetliler, bir otobüse, bir vapura binmek istediğinizde bir anda on kişi size yardım etmeye çalışıyor ama sorsan belki aynı insan aracını engelli rampasının önüne park ediyor. O, orada rampa olduğunun bile farkında değil. Bunu maalesef çözemedik. Biz engelli rampalarını çok fazla kullanamıyoruz” diyor.
Sorun sadece sokaklarda değil
Engellilere yönelik bilinçsiz davranışların sadece sokakta değil, hayatın her alanında sergilendiğini belirten Ertöz, “Örneğin bir AVM’ye gittiğinizde asansörde ‘Asansör engellilere, yaşlılara ve bebek arabalarına ayrılmıştır’ diye yazıyor ama ben çok fazla bekledim asansörün önünde. Asansörü çağırıyorum, içi tıka basa insan dolu. Metrolarda da aynı sıkıntıları yaşıyoruz. Alışveriş merkezlerinin engelli park yerlerinde sivil arabalardan engelli arabalarına yer kalmıyor. Artık biraz daha sağduyulu yaklaşmamız lazım. İyi niyetli olduklarını tekrar söylemek istiyorum ama bunlara dikkat etmedikleri sürece bize çok fazla sıkıntı yaratıyorlar” sözleriyle, sorunun ne boyutlarda olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Engelliler için gündelik hayatın ne kadar zor olabildiğine de değinen Ertöz, “Ben çok uzağa aracımı park edemem. Kaldırıma çıkıyorum, 500 metre gidiyorum, 500 metre sonra iniş rampasının önüne araç park etmişse ben 500 metreyi geri gitmek zorunda kalıyorum. Bu işi ancak sorumluluk bilinciyle yaklaşarak çözebiliriz” diyor.
Engelliler için sporun da çok önemli bir sosyalleşme aracı olduğuna ve bu konuda da toplumun bilinçlenmesine gerektiğine dikkat çeken Ertöz, “Ayrıca engelli sporlarında giriş ücretsiz. Her hafta maçımız var ama seyirci yok denecek kadar az. Ücretsiz olduğu halde gelenimiz yok. Eşimiz dostumuz hariç kimse gelmiyor. Maçlar zevkli, seyreden bir daha bırakmak istemiyor ama kimse zaman ayırıp gelmiyor. Nasıl bir sanatçının alabileceği en güzel karşılık alkışlanmaksa, engelli sporculara da en büyük hediye onlara destek olmaktır. Vatandaşlar bize destek olursa biz de alttan gelen genç engellileri yetiştirmeye devam ederiz” sözleriyle, herkesi engellilerin hayatın her alanında sosyalleşmesine destek olmaya çağırıyor.
Haber ve Fotoğraf: Salahattin Oytun İdel
Yorum Yazın